Merhaba!
Bu bölümde sınır yok.Multimedya : Yavuz Karer.
İyi okumalar.
Gözlerimi açtığımda, güneş sanki gereğinden fazla parlıyordu. İçimde olan enerji yükselmişti. Hemen yataktan kalkıp kendimi duşa attım.
Güzel bir kahvaltının ardından güzelce kıyafetlerimi giyinip kendimi otobüs durağına attım.Sonbahar, günlerdir olan kapanıklığını güzel bir güneşle şenlendirmişti. Yakında bir ayı dolacak olan yeni hayatım, yirmi altı yıllık hüznümü gölgelemişti. Gerçi o zamanlarıma hüzün demek doğru olmazdı. Babam vardı. Evimiz vardı. Sevgimiz vardı.
Bunlara hüzün demek bir anlığına kendimi benliğimden soğuttu.Havanın güneşli olması serin olmayacağı anlamına gelmiyordu tabii. Şu an üzerimde olan ince kabanım beni soğuktan biraz da olsa koruyordu. O sırada durağa yaklaşan araca baktım. Siyah range rover'ı ile Yavuz'du. Geniş ve samimi gülüşüyle bana bakariüken aynı şekilde ona gülümseyerek arabaya bindim.
"Günaydın güzelim." dedi boğuk sesiyle. Anlaşılan birileri hala uyanamamıştı.
"Uykun mu var?"
"Dün gece mutluluktan uyuyamadım. Gece boyunca yatakta dönüp seni öptüğümü hatırladım. Biliyor musun Bade'm, çok güzeldi seni öpmek."
"Dün gece gerçekten güzeldi. Benim için tam bir hayaldi."
"Hayallerimizi birlikte gerçekleştireceğiz, güzelim. Çünkü benim dünden sonra sensiz kalmam imkansız..."
"Yavuz?"
"Efendim Bade'm?"
"Ben konuşurken senin gibi süslü cümleler kuramıyorum. Bunu sıkıntı eder misin?"
"Bade'm... Ben seninle tanışmadan önce çok soğuk bir insandım. Çok korkuyorum seni incitirim diye. Hep dikkatli davrandım bir gün karşılaşırız diye. Sonra bir baktım romantik biri olmuşum..."
"Çok güzel bir adamsın... Umarım karşılığını verebilirim."
"Senin sevgin her şeye yeter, sevgilim..."
"Sevgilim mi?"
"Evet. Seni bir kere buldum. Mümkünse karıcım da demek isterim."
"Ya Yavuz!"
"Korkma güzelim. Yavaş yavaş ilerleyeceğiz."
Bundan sonrası ise hastaneye varışımızdı. Tabii öyle bir şekilde içeri girdik ki garibanım Nazlı, kulağında tuttuğu telefonu düşürmüş ağzı açık bir şekilde bize bakıyordu.
Tabii bunda bizim payımız vardı. Çünkü Yavuz arabada elimi tutacağını söylemişti. Bende arabadayken sanıp kabul etmiştim. Eh, biraz da işime geldi.
Asansörün önüne geldiğimizde bana dönüp sordu."Golden evlat edinmeyi düşünüyorum. Ne dersin?"
"Anlamadım?"
"Asansörde 'Git köpek al, o gelsin peşinden!" diyince bir köpek alayım diye düşündüm!"
"Yavuz!" dedim onun kahkahalarının arasında. "Yaptığın çok kaba bir davranıştı. Ayrıca günümüze bakınca dua et sana sapık demediğime!"
Tabii ben bunları derken o gülmeye devam ediyordu. Ben dördüncü o ise yedinci katı tuşladı. El ele tutuştuğumuz koluyla beni dürtsede ondan tarafa dönmedim.
Dördüncü kata geldiğimizde benimle indi. Bir şey demeden asistan doktorların dinlenme odasına doğru ilerledim. Peşimden gelirken gönlümü almaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bostan Sokak
أدب المراهقينTanıtım 1 Babamın vefatından sonra bana bıraktığı mektupla sokağın başında duruyordum. Bostan Sokak. Girişinde sonunu gördüğüm, hayatımın 26 senesini bırakacağım sokaktı. O gün sokakta tek kişi olmama rağmen sokağın sonunda beni izleyen adam, hay...