1

2.8K 120 12
                                    

Merhaba! Nasılsınız?

Multimedya : Bade Yılmaz.

Kitaba başladığınız tarih?

İyi okumalar!

Yavaş adımlarla sokağın başına geldim. Kafamdaki kapşonluyu çıkartıp kırmızı küçük tabeladaki adı okudum.

Bostan Sokak

Elimdeki kağıdı açarak ezberlediğim adrese baktım.

Kaya Villası, No:7

Babamın benden gizlediği hastalığının son gününde elime anneme ait olan bi fotoğraf, bir mektup ve bir adres bırakmıştı. Onun hakkında bildiğim tek şey, ben doğduktan sonra hayatın onlar için zorlanması ve önüne çıkan kolaylıkla bizi bırakıp gitmesiydi.

Bir de babama bir kaç defa benimle konuşmak istediğini söylemişti sanırım.

Düşüncelerime dalıp gülerken, aradığım evi bulup açık kapıdan içeri adımladım. Bahçe kapısından içeri girdim ve etrafa bakınmadan beyaz dış kapıya ilerledim. Elimi kapının sağında duran zile bastım.

İçeriden bir kadın sesi geldi.

"Geliyorum!"

Ve kapı açıldı. Karşımdaki kadın son iki gündür her karesini ezberleyip incelediğim fotoğraftaki annemdi.

Bana bakan meraklı bakışkarının ardından
ona hiç beklemeyeceği cevabı verdim.

"Merhaba anne."

Gözlerini pörtleterek bana baktı. Azını açıp konuşacaktı ki arkadan bir adamın sesi geldi.

"Güzelim, bizim veletler mi geldi?"

Konuşan eşiydi sanırım ve diğerleri de kardeşim? Kapıya yaklaşınca tuhaf bakışlar ikiye katlandı. Üçümüz birbirimize bakarken söze girme ihtiyacı hissettim.

"Merhaba, ben Bade. Seda Hanımın kızı oluyormuşum."

Adam önce Seda'ya ardından bana bakarak söze girdi.

"Merhaba Bade, evine hoş geldin. İçeri geç lütfen."

Başımı sallayıp ayağımdaki konverslerimi çıkarıp kenara koydum. Kapının önünde dikilen anneme bakmadan adamın peşinden salona girdim.

"Lütfen koltuklara otur. Annen gelir şimdi."

Başımı salladım tekrardan. Köşedeki tekli koltuklardan birine oturdum. Adam odadan çıkınca etrafı inceledim. İki büyük kapı ve giriş kapısının yanındaki yemek masası. Ardından televizyon ünitesi ve ünitenin etrafındaki aile fotoğrafları.

Ne güzel bizim ailemiz bile yoktu. Sanırım birisi gayet mutlu yaşamıştı.

Koridordaki fısıldaşmaları duyuyordum. Girdiği şoktan çıkamıyordu anlaşılan.

Adamla birlikte gelen annem karşımdaki ikili koltuğa oturdular.

"Benimle hiç görüşmek istemediğini söylemiştin. Neden geldin?"

"Hala istemiyorum açıkçası." Gözlerinde acıyı yakaladım. Bırakıp gidince bu kadar acı çekmiş miydi acaba? Gözlerine bakarak devam ettim.

"Babam öldü. Karaciğer kanseriydi." dedim. His yoktu. Beklemiyordum da.

"Bana ölmeden önce gidişinden bahsetti. Olayı sadece onun açısından dinlediğim için pişman olduğunu ve sana bir mektup bıraktığını söyledi. Adresin, fotoğrafın ve mektup burada." Elimdekileri ortadaki sehpanın üzerine bırakıp ona doğru ittim.

Bostan SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin