Merhaba! Bölümü yazınca erkenden atayım dedim.Yeni not: Bölümleri tekrardan yüklüyorum.
Multimedya : Yavuz&Bade çiftimiz...
İyi okumalar!
Bahçenin tahta kapısını aralayarak, papatya dolu bahçemize girdim.
Bu ev ben ve çocukluğumdu.
Babamdı.
Ama arabayı hurdacıya yaklaşık 15bine satmıştım. Babam ayağımızı yerden kessin yeter derdi ve tamiratını yapmak bile istemezdi.
Arabadan gelen parayla evime tadilat yaptırdım. Tahta duvarlarını babam yaşarken yenilemiş ve ısıtma sistemi ekletmiştik. Evin dış kapısı ve pencerelerini yenilemiştim. Rüzgarın esmesiyle vücuduma titreme hakim oldu.
Evin önünde dikilmeye
son verip, çantamdan anahtarımı çıkartarak kapıya doğru ilerledim. Anahtarı deliğine sokup kapıyı açtım. Havasızlıktan olan kötü hava yüzüme vurdu. Ayakkabıkarımı çıkartıp kenardaki vestiyerin altındaki ayakkabı bölümüne koydum. İnce koridordan geçtim ve solda kalan salona girip iki camdan birini açtım.
Arkamı dönüp salona baktım. Dün nöbete gitmeden önce yediğim şeyler yuvarlak yer sehpasında kalmıştı.Arkamı dönüp salonun çaprazında kalan küçük odama girdim. Bu odada babamla birlikte tekli yataklarımızda uyurduk. O gittikten sonra yataklarımızı eskiciye satmış, kenarda biriktirdiğim paraları üstüne koyup çift kişilik bir yatak almıştım kendime.
Kafamı sağa sola salladım. Baktığım, düşündüğüm her şeyde babam geliyordu aklıma. Yapabileceğim bir şey yoktu ki. Tüm hayatım babamdı benim.
Eski tek kapağı ben çocukken kırdığım dolabımı açtım. İçinden temiz pijama ve iç çamaşır takımı çıkartıp yatağımın üstüne koydum. Çantamı açıp kirli önlüğümü ve eşyalarımı çıkartıp çalışma masama koydum. Odamdan çıkıp odamın yanında olan mutfağa girdim. Oldukça küçüktü, gemi mutfağından biraz da büyük. Buz dolabını açıp küçük cam şişelerdeki sularımdan bir tanesini aldım ve içtim. Kalan suyu dolaba koymayıp tezgahın üstüne bırakıp karşıdaki salona girdim. Yer masasındaki artıklarımı topladım ve mutfağa geri dönerek çöpe attım. Tezgataki mavi bezi ve iki sayfa kağıt havlu alarak salona girdim ve masayı güzelce silip kuruladım. Mutfağa dönüp elindekileri yerlerine koyduktan sonra salona gidip etrafı toparladım. Ev temizliğimi her cumartesi yaptığımdan ve tek kişi yaşadığımdan hümmalı bir temizliğe gerek yoktu. Salonu toparladıktan sonra camı kapattım ve dış kapının kilidini kontrol ettim. Odama girip kirlilerimi alıp karşıdaki banyoya girdim. Üstümdeki kirlilerimi çıkartıp kısa süren duşumu aldım. Duşa kabinin hemen yanında olan askıdaki havlumu alıp vücuduma doladım. Diğer küçük havluyu da saçlarıma doladım ve banyonun kapısını açıp çıktım.
Odama gelince perdeyi kontrol ettim ve havluyla ıslak kalan yerlerimi kuruladım. Duşa girmeden önce çıkardığım temiz kıyafetlerimi giydim. Banyoya geri döndüm ve kirlilerimi beyaz ve renkli olarak ayırdım. Beyazların daha çok aciliyeti olduğu önlüğümden belli olduğu için beyazları kısa devrede çalıştırdım. Lavabonun altındaki çekmeceden saç kurutma makinesini çıkartıp saçlarımı kuruladım. Saçlarım ne düz ve kıvırcıktı. Tam dalgalıydı ve beni uğraştırmaması açıkçası ganimetti. Saçlarımı kurutunca odama döndüm telefonumu alıp saate baktım. Daha 10 olmamıştı. Öğlenden sonra 1'de hastanede olmam gerekiyordu. Telefonumdan iki saatlik alarm kurup şarja taktım. Yatağımın örtüsü kaldıp içine girince dünyalar benim oldu.
●●●
Çalan alarmımla gözlerimi araladım. Yataktan kalkıp örtümü toparladım. Çocukluğumdan beri az uyumaya alışkındım. Sanırım bu yüzden tüm günüm sakince geçiyordu. Odamdan çıkıp banyoya girdim. Çamaşır makinesinin kapağını açtım ve kucaklayıp salondaki koltuğun üzerine bıraktım. Banyoya geri dönüp çamaşır makinesinin kenarında duran şeriti alarak salona girdim. Camların önüne uzunlamasına açtım ve koltuktaki kıyafetlerimi şerite astım. Önlüğümü ise kalaoriferin üstüne astım çünkü bir saate evden çıkmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bostan Sokak
Teen FictionTanıtım 1 Babamın vefatından sonra bana bıraktığı mektupla sokağın başında duruyordum. Bostan Sokak. Girişinde sonunu gördüğüm, hayatımın 26 senesini bırakacağım sokaktı. O gün sokakta tek kişi olmama rağmen sokağın sonunda beni izleyen adam, hay...