Şeytanların itaat ettiği karşısında titrediği Lucifer olaran bilinen Lalisa'nın tek zaafı, cennetin yöneticisi Lilth olarak bilinen Jennie'ydi.
#JenLisa
Kafasını sallayıp o güzel gözleri ile cennetin akan güzel suyuna baktı. Foria nehri günah nehri olarak bilinirdi. Bu nehirde bir şeytan ve bir meleğin seks yaptığı anlatılırdı. Şeytan da melek de bir kadındı. Ama bu sadece bir rivayet olarak kalmıştı, kimse asıl hikayeyi bilmiyordu.
Kadınların kadınlarla, erkeklerin erkeklerle ilişki içerisinde olması Yüce Babamız tarafından yasaklanmıştı. Bu nehirin akan suyu ise o seks sırasında oluşan günahı temsil ederdi.
"Biliyor musun Lucifer, bu nehir günahı değil aşkı temsil ediyor. Yani bana göre. Yüce Baba yasakladıysa bir bildiği vardır ama bu nehir günahın değil aşkın aktığı bir nehir." dedi elini suya değdirdiğinde.
Ona doğru ilerledim. "Kendi cinsine aşık olmaları onların suçu değildi." dedim elimi suya değdirerek.
"Bu bir suç değil ki Lalisa. Aşk hiçbir zaman suç olmadı." dedi bana dönerek.
Konuyu toparlamaya çalıştım. "Her neyse ne zaman gitmek istersin Dünya'ya." herkese aslan kesilirken ona kedi gibiydim. Buraya gelirken her ne kadar sinirli de olsam şu an gayet sakindim, gözlerim tekrar normal bir renge dönmüştü. Onun toprağı temsil eden kahveleri ise gözlerime her değdiğinde kalbim tekliyordu. "Eğer uygun görürsen bu akşam gitmek istiyorum." Kafamı salladım "Gitmeden önce cehenneme gelmen gerekiyor. Seni ben götüreceğim."
Jungkook yanımıza yaklaştı. "Artık gidelim Lalisa." dediğinde ona döndüm ve onaylar bir bakış attım.
"Şimdi gidiyorum. Akşam halkımla seni bekliyor olacağız."
Uçtuk ve cennetin bahçelerinden geçmeye başladık.
...
"Rosé bir daha bana bir bilgiyi araştırmadan getirirsen senin bütün mevkini elinden alırım. ANLADIN MI BENİ!" Pandora karşımda dikiliyordu çok sinirliydim onun yüzünden az daha savaş başlatıyordum. Tekrar tahtıma ilerlerken halkıma konuşma yapmaya hazırlandım.
"Savaşa gerek olmadığını bu sorunu hallettiğimi sizlere bildirmek istedim. Birazdan Efendiniz Lilth buraya gelecek, ona karşı saygısızlık yapan herkesi ağır cezalarla cezalandıracağım," ekledim "Bizzat kendim." Yüzlerindeki korku beni yeterince tatmin etmişti.
"Ama eğer saygısızlık etmezseniz ve güzel bir karşılama yaparsanız, ödüllendireceğim." dediğimde alkış sesleri yükselmişti. Yanıma rütbesi düşük bir şeytan gelmişti. "Efendi Lucifer, misafiriniz Efendi Lilth geldi."
Elimle gitmesi için işaret yaptım. "Diablo!" sesimi yükselterek Jungkook'a seslendim. Anında yanıma geldiğinde "Jennie geldi onunla birlikte Dünya'ya gideceğim. Ben gelene kadar cehenneme sen göz kulak olacaksın. Eğer Yüce Babamız sorarsa Lucifer Lilth ile birlikte Dünyada diyeceksin."
"Sen nasıl istersen Lalisa. Gözün arkada kalmasın." Aklıma gelen şeyle tam gidecekken duraksadım.
"Seni Taehyung ile bir odada gördüm. Ne konuşuyordunuz ya da konuşuyor muydunuz?" dediğimde yüzünde garip bir ifade oluştu. "Ne konuşacağım ben o serseriyle. Havadan sudan işte." Gri havaya ve nehirlerde akan lavlara baktığımda konuştum. "Bunlardan mı konuştunuz Jungkook?" dediğimde gülmeye başladı.
"Of Lalisa normal konuştuk işte." Benden bir şey sakladığını biliyordum ama kurcalamamak için susuyordum. Gülümseyip "Neyse ben gidiyorum." diyip uçtum.
