"Rosé senden bir şey yapmanı istiyorum." anında bana döndü. "Dinliyorum Lalisa." Ondan bunu istemek biraz garip geliyordu sorgulayacağına emindim. "Jungkook ve Taehyung'u takip etmeni istiyorum ve her ne görürsen bana anlat. Her ne olursa olsun bana söyleyeceksin." Anlamaz bakışlarla bana bakıyordu. "Neden? Bir sorun mu var onlarla alakalı. Tabi istiyorsan takip ederim."
"Sen benim dediğimi yap ve o ikisinin gölgesi ol. Nereye giderlerse sen de onlarla gideceksin. Eğer şüphelendiğin bir şey olursa ikisinden birini takip et. Sonrasında her şeyi bana anlat." Kafasını sallayarak onayladı ve gözden uzaklaştı.
...
Etrafa bakmaya başladığımda yerde sürüklenerek götürülen Jin'e bakmıştım. Belki de iyi bir şeytan olurdu kim bilir. Ağzımdan alaylı bir gülüş çıktı. Araba yarışında ölen diğer çocuk ise burada değildi. Cennete gitme ihtimali çok uçuk geliyordu. Jin'in arkadaşı olup cennete gitmesi garip gelmişti. Rosé yanıma korkulu gözlerle nefes nefese geldiğinde ona dönüp omzundan tuttum.
"Rosé iyi misin? Ne oldu, soluklan biraz." diyerek yanda bulunan yere oturmasını söyledim. "La- Lalisa." nefes nefese konuşmaya çalışıyordu. "Lalisa bittik. Onları gördüm." hala düzene girmemiş nefesi daha da gerilmeme sebep oluyordu.
"Neden bittik ne oluyor anlatsana!" Bana doğru baktı. "Bana onları takip et demiştin. Jungkook gizli kata inmişti. Şüphelendim bu vakitte gizli kata kimse inmez diye düşünerek takip ettim." Gizli kat sadece Yoongi, Taehyung, Rosé, Jungkook ve benim girebiliğim yerdi. Orada kendimize ait alanlarımız vardı ve bu kadar yoğunluğun içinde bu saatte oraya gitmesi gerçekten garipti.
"Sonra ne oldu Rosé hızlı anlat." merak ediyordum onu bu kadar korkutanın ne olduğunu. "Sonra arkalardan bir yerden Taehyung çıktı. Beni görmesinler diye bir yere saklandım. Lisa, onlar bir anda öpüşmeye başladı. Gözlerime inanamadım. Taehyung, Jungkook'u bir odaya götürdükten sonra direkt buraya geldim. Eğer bunu biri öğrenirse yanarız biliyorsun değil mi?" Haklıydı eğer birisi öğrenirse bunu direkt Yüce Baba'ya anlatırdı. Onları korumam gerekiyordu. Yaptıkları yanlış gelmiyordu ama onları herkesten nasıl koruyacağımı bilmiyordum.
"Onları bul bana Rosé." Gerilmiştim, korktuğum şey gerçek olmuştu. Korktuğum şey birbirlerine aşık olmaları değil onları burada nasıl koruyacağımı bilmememdi. Öğrenildiği an onları sonsuza dek kaybederdim.
...
Jungkook yanında Taehyung ile yanıma geldi. Onu ilk defa bu kadar çaresiz görüyordum. "Lalisa, kızacağını biliyorum fakat-" sözünü kestim. "Kızmadım ama bunu birisi duyarsa neler olur hiç düşündünüz mü. Bir de benim arkamdan iş çeviriyorsunuz!" Taehyung bir adım geldi. "Lalisa anlamıyorsun. Çok denedik, uzaklaşmaya çalıştık ama olmuyor. Ben bunun bir günah olduğuna inanmak istemiyorum."
Bir şey diyemedim. "Ben gidip bir çözüm bulacağım. Bu konudan kimseye söz etmeyeceksiniz." Anladıklarını belli etmek için kafalarını salladılar ve uzaklaştım.
Onu görmek istiyordum, her ne kadar kendime itiraf edemesem de onu görmek istiyordum. Ona tüm derdimi anlatsam her şey çözülecekti sanki. Bütün düğümler yok olacaktı.
Hayat ağacına gitmek istiyordum. Ne zaman kendimi kötü hissetsem düşünmek için oraya giderdim. Bütün sinirimi öfkemi alırdı o ağaç.
...
Hayat ağacının altında oturuyordum elimde Dünya'dan 4 dolara aldığım dergi ile boş boş bekliyordum. Ama beni rahatsız eden bir şey vardı. O da ne yapacağımı ilk defa bu kadar bilmiyor oluşumdu. Onlara sırf aşık oldukları için kızamazdım. Onları birbirinden uzaklaştırmak değil, onları diğerlerinden uzaklaştırmak istiyordum. Gözlerden uzak ne istiyorlarsa yapsınlar istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer And Lilth' JenLisa
Fiksi PenggemarŞeytanların itaat ettiği karşısında titrediği Lucifer olaran bilinen Lalisa'nın tek zaafı, cennetin yöneticisi Lilth olarak bilinen Jennie'ydi. #JenLisa