Lalisa gözlerini cehennemin kızıl topraklarına indirdi. Tüm bu yerin sahibi oydu. Lucifer'dan korkmaları onu mutlu ediyordu. Hades'in kızı Pandora yaklaştığında ona döndü. "Lalisa konuşmalıyız." etrafta birkaç şeytanın olduğunu farkettiğinde duraksadı ve devam etti. "Yani... Lucifer efendim size söylemem gereken bir şey var."
"Dinliyorum Rosé." Devam etmesi için gözlerine baktım. Kısık sesle konuşmaya devam etti.
"Jennie, dünyaya bir süreliğine inme kararı almış. Nedenini kimse bilmiyor. Şu an Dünya'nın hâkimiyeti bizim elimizde. Yüce Tanrı buna nasıl izin vermiş olabilir aklım almıyor Lisa!" sinirle soluduğunda gözlerimin kızıllığının daha da koyulaştığını hissettim. Dünya yönetimi bize verilmişti ve benden habersiz kuş bile uçmamalıydı.
"Rosé hazırlan Yüce Babamızı ziyaret etmeye gideceğiz. Bu işi erkenden bitireceğim." burnumdan soluyarak oturduğum tahttan kalktım. Buna nasıl cüret eder diye düşünürken, onun da masum olmadığını hatırladım. Eğer bir savaş istiyorsa bunu hakkını vererek yapmaya hazırdım.
Dünyadaki dengeyi bozmuyorduk insanların iradeleri vardı. Ama her gezegene tek bir kişi hakim olamıyordu. Samanyolu galaksisinde Güneş'in etrafında olan gezegenlerden Neptün, Merkür, Dünya ve Venüs bizim hakimiyetimiz altındaydı ve o gezegenlere meleklerin benden habersiz girmeleri yasaktı. Eğer her varlık oraya girseydi Dünya'da olan düzen tepe taklak olacaktı.
Jungkook yanıma doğru geldi. "Gözlerin ateş saçıyor Lalisa. Neler oluyor?" dedi gergin bir sesle. "Lilth, Dünya'ya gidiyor. Jennie'ye bu izni kim verdi onun hesabını sormaya gidiyorum." dedim yükselen sesimle.
"Lucy, sakin ol. Yüce Babamız'ın karşısında da bu şekilde bağırırsan... Biliyorsun tepkisi hoş olmayacaktır." dediğinde ona hak verdim. Lakin sinirlerime hakim olamıyordum.
"PANDORA NEREDESİN SENİ GÖNDERELİ ÇOK OLDU HIZLI OL!" Gözlerimin kırmızısı giderek koyulaşıyordu. Kendimi kontrol edemezsem diğerlerine zarar gelecekti. "Geldim Lalisa, hadi gidelim." kanatlarımı açtım ve göğe yükseldim.
Ona sesimi yükseltsem dahi bana darılmazdı. Hem yardımcım hem de en yakın arkadaşım Rosé bana her zaman en yakın olan olmuştu. Kardeşim Diablo'dan bile.
Yüce Babamız'ın makamına geldiğimizde kırmızı kanatlarımı çırpmayı bırakıp ilerledim. Onu göremezdik. Evren kendini yenileyene kadar, insanların yaşadıkları gezegenler yok olup birer şeytan ve melek olacakları zamana kadar göremezdik. Onu ne zaman göreceğimizi yalnız o bilirdi.
"Evet Lucifer seni dinliyorum." Yüce Babamız konuştuğunda eğik olan başımı kaldırıp konuşmaya başladım.
"Lilth, Dünya'ya inecekmiş. Dünya'nın hakimiyeti bana ait Yüce Baba. Bana haber vermeden gitmesini doğru bulmuyorum ve itiraz ediyorum." dedim net çıkan sesimle.
Yüce Babamızın bizim kavgalarımızdan sıkıldığını biliyordum ama kendime bunu yedirememiştim.
"Lalisa, kendi sorunlarınızı kendiniz halletmelisiniz. Sen 12.563 yıl önce Serfyon gezegenini yıkmaya çalıştığında Jennie gelmişti buraya. Ona da aynı şeyleri söyleyip gönderdim ve kendi savunmasını yaptı. Senden de aynı olgunluğu bekliyorum." tekrar başımı kaldırdım.
"Peki Yüce Baba kendim halledeceğim." diyerek makamından çıktım.
Benden aynı şekilde bir çözüm yolu bulmamı beklemesi garipti. Jennie o gün yanıma gelip "halkımı bırak lütfen" diyerek yalvarmıştı. Ben ona asla yalvarmayacaktım. Ben her zaman güçlüydüm o ise sadece son 5000 yıldır büyük bir saltanat yürütüyordu. Güçlü olan kazanır, cenneti başına yıkacağım Lilth.
Marabalar nassınız ben de iyiyim tesekkurlerrrr ldlalfkakflsşfşarş
boş yapıp homofobik şekilde yorumlar yapan engeli yer.
İyi okumalar <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer And Lilth' JenLisa
FanficŞeytanların itaat ettiği karşısında titrediği Lucifer olaran bilinen Lalisa'nın tek zaafı, cennetin yöneticisi Lilth olarak bilinen Jennie'ydi. #JenLisa