Sacred 21

350 50 33
                                    


İyi okumalar yorum yapmayı unutmayın :D

.

"Lalisa illa ki bir sebebi vardır. Neden sakin olmuyorsun." Jungkook sanki çok normal bir şey yaşıyormuşum gibi konuştukça daha da sinirleniyordum. "Bana bir açıklama yapması için ona fırsat verdim, o bunu değerlendirmediyse suç benim mi!"

Geldiğimden beri burnumdan soluyordum. "Yarın varis açıklanıyor eğer ben seçilirsem, cenneti de onun elinden alacağım. Hiçbir şeyi kalmayacak."

"Seni bu kadar sinirlendiren ne?" Yoongi'nin sorusu saçma gelmişti. Kaç gündür ne halde olduğumu görmüyorlar mıydı? "Beni sinirlendiren ne mi!" Dedim ayağa kalkarak. Sadece Jennie değil artık etrafımda olan aile olarak gördüğüm kişiler de beni zorluyordu. "Tabi neden sinirli olayım ki, aşık olduğum, kıyamadığım kişi beni ortada bir bok parçası gibi bıraksın, üstüne bana tek bir açıklama yapma tenezzülünde bile bulunmasın! Sinirli olmam için gerçekten hiçbir sebep yok!"

Diğerleri sessizce bizi dinliyordu. Jungkook'a döndüm. "Yarına kadar Hoseok'u orada tutacaksın. Eğer kaçarsa seni sorumlu tutarım Jungkook." Anladığını belli ederek kafasını salladı.

...

Yatağımda uzanarak tavana bakıyordum, ha bir de sol gözümden akan göz yaşlarım vardı. Yorulmuştum. Her anlamda o kadar yorgun hissediyordum ki kolumu kaldırmaya halim yoktu.

Sonunuz bu kadar belliyken hâlâ onun için ağlıyor olman çok komik Lucifer. Yaşadığın her şeyi hak ediyorsun.

Bu sese bile alışmıştım. Beni korkutmuyordu bile. Cevap veremedim. Aslında onun için ağlamıyordum. Sadece bunu hak edecek ne yaptığımı bilmiyordum. "Bana kendinden bahset." Uzandığım yatakta oturur pozisyona geçmiştim.

Neden bunu yapmamı istiyorsun Lucifer?

Seni bulup öldürmek için kaltak, demek isterdim ama şimdilik onunla iyi geçinmeye çalışıyordum. "Sadece seni tanımaya çalışıyorum."

İsmimden başlamamı ister misin?

Görüp görmediğini bile bilmediğim halde başımı salladım.

Ben Pranpriya Manoban. Ne olduğumu kim olduğumu merak ediyor olabilirsin. Ama bunu ben istemediğim sürece öğrenemezsin.

Pranpriya Manoban... Hatırlıyordum. Bu ismi listelerin birinde görmüştüm. İlginç bir şekilde dikkatimi çeken bu isim burada karşıma çıkmıştı. "Sen ölüsün. Nasıl benimle iletişim halindesin?"

Hayır ölü değilim, sadece siz aptallar öyle sanıyorsunuz.

"Bana kim olduğunu söylemelisin Pranpriya." Beni aylardır huzursuz eden kişiyi bulmam gerekiyordu.

Eğer beni bulmak istiyorsan zekânı kullanmak zorundasın Lucifer.

Bulacaktım, sonucu ne olursa olsun bulacaktım. Kapım tıklandığında hemen kendime geldim. "Gir."

Rosé elinde bir bardak sıcak kahveyle yanıma geldi. "Lalisa, seni az önce zindanlarda dolaşırken gördüm. Ne ara buraya geldin?" Zindanlar mı? Oysaki ben saatlerdir odamdaydım. "Ne saçmalıyorsun Rosé.  Saatlerdir buradayım ben."

"Sana yemin ediyorum ki gördüm seni." Benimle dalga mı geçiyordu bu? Anında aklıma gelen şeyi dile getirdim. "Bu mümkün mü?" Anlamaz bakışlarla bana baktı. Açıkladım, "Birinin benim kılığımda gezmesi mümkün mü Rosé?"

Onun da bilmediğini gözlerinden anladım. Neler döndüğünü bilmiyordum. Büyük bir komplo vardı, çok büyüktü belki de beni bitirebilecek bir komploydu.

Lucifer And Lilth' JenLisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin