Bir hafta herkes için göz açıp kapayıncaya kadar geçse de Xiao Zhan için işler tam tersiydi. Hafta boyu resim çizdiği odada yere oturmuş lavaboya, su içmeye gitmeye ve Yibo'nun günlüğünü yamacında tutmaktan başka hiçbir şey yapmamıştı. Kimse de eve gidip gelmemişti. Hafta boyu yapayalnızdı. Gün boyu fazla ağladığı için gözleri şişmişti, fark etmeden de uyuya kalıyordu. Soğuktan hissizleşmişti. Aklındaki düşünceler acı çekmesi için onunla daha fazla uğraşıyordu.
Birkaç gün sonra Marius elindeki anahtarla kapıyı açtı ve elindeki poşetlerle içeri girdi. Poşetleri mutfağa bıraktıktan hemen sonra kafasındaki bereyi ve boynundaki atkıyı çıkartıp girişteki vestiyere koymak üzereyken evin dışarıdan daha soğuk olduğunu fark etti. Yüzü soğuk olduğu için sıcakla karşılaştığı anda kızarması ve yanması gerekirdi ama ne yanıyordu ne de kızarıklık görüyordu vestiyerin yanına konan kocaman aynada. Şimdi fark etmişti de evde en ufak bir ses de duyamıyordu. Zhan evde değil miydi? Arabası kapıda olduğuna göre evde olmalıydı. Montunu çıkarmadan ilk kattaki bütün odaları kontrol etti. Kimseyi bulamayınca ikinci kattaki bütün odalara da baktı ama yine kimse yoktu. Böylece üçüncü kata çıkıp bütün odaları kontrol etti. Boya kutularını koyduğu odayı açtığında duvar kenarında yere yığılmış gibi duran adamı gördüğünde yüreği ağzına gelecekti.
"Xiao Zhan! İyi misin?"
Yanına oturup başını dizlerine alıp nabzını kontrol etti. Normal bir şekilde atan kalp atışlarını hissettiğinde rahatlamıştı. Avuçlarının içiyle Zhan'ın yüzünü elleri arasına alıp hafifçe sarsarken uyandırmaya çalıştı. Yüzü çok soğuktu, elleri de bir o kadar soğuktu.
"Ben ortalıkta yokken donarak ölmeyi mi planlıyordun? Az daha başarılı olacaktın Bay Xiao. Bu bana yapılması gereken en son şey olmalı. Uyanınca seni bir güzel pataklayacağım. Çabuk uyan!"
Marius etrafına bakındı. Duvardaki resmi gördüğünde, gözleri incelemek için bir süre takılı kaldı. Ayağa kalkıp odanın camını kapattı sonra da her katın özel doğal gaz ayarlaması olduğundan hepsinin ısısını 3'ten 30'a yükseltti. Ani bir yükseliş olduğundan evin hemen ısınmasını beklemiyordu. Üstelik ev, dışarıdaki havadan daha soğuktu. Marius, Zhan'ın yanına geri dönüp on dakika boyunca uyandırmayı denedikten sonra pes etmek üzereydi.
"Üzerine kovayla su dökmemi mi istiyorsun? Korkarak uyanmanı istemiyorum bana bunu yaptırma. Acaba kolanya var mıydı evde? Xiao Zhan, kalk ve bana kolonyanın nerede olduğunu söyle! Ben mi bu evde yaşıyorum yoksa sen mi yaşıyorsun belli değil. Kalk çabuk ve bana neden vücudunun bu kadar soğuk olduğunu söyle? Doğal gazın ısısını sen azaltmadıysan başka kim yapabilir?"
Hangi akılla bunu yapabilmişti inanamıyordu. Artık dayanamıyordu bu yüzden korkup korkmaması umurunda bile değildi. Zhan, Marius'un korkup korkmadığını umursamamıştı bile. O yüzden o da onu uyandırmak için üzerine su atabilirdi.
Olduğu kattaki banyo da bulduğu boş boya kabının olduğu kutuya musluktaki suyu doldurup Zhan'ın yanına geri döndü. Bütün kovayı üzerine boşaltırsa hem etraf ıslanacak hem de Zhan korkarak uyanacaktı o yüzden elini ıslatıp onun yüzüne sürmeyi daha akıllıca bulmuştu. Korkutmak istiyordu aslında ama kıyamıyordu sanırım. Yere eğilip kutuyu bıraktı ve sağ elini ıslatıp Zhan'ın yüzüne fışkırttı. Hiç tepki yoktu bu yüzden birkaç kez daha aynı şeyi yaptı. Uyanıp uyanmayacağına hâlâ emin olamıyorken kutuyu tuttu ve biraz yukarıdan anlına doğru dökmeye başladı. Sadece aynı yere döküyordu ve uyanık biri olsaydı baya ağrı yapabilirdi. Bir nevi Çin işkencesi yapıyordu.
15 saniye geçmeden Xiao Zhan gözlerini açtı ve hızlıca doğruldu. Marius kutuyu yere bıraktı ve nefeslenen Zhan'a yanaşıp omuzlarından tuttu. Onu görmesini ve sakinleşmesini sağlamaktı amacı. Düşündüğü gibi de oldu. Nefesleri düzelince duvara yaslandı ve Marius ile göz teması kurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/282216036-288-k643379.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
秘密书 | Secret Book
FanfictionDünyaca ünlü psikolog Xiao Zhan, ülkesine döndüğünde ilginç bir vaka ile karşılaşır. Bir aydır kayıplara karışan ve ardında sadece sırlarla dolu günlüğünü bırakan bir hasta... Peki Xiao Zhan hasta Wang Yibo'nun ona bıraktığı bu gizli defteri çözebil...