秘密书 | Secret Book

11. Episode

cr.cafunederler

•••

Zhan uyandıktan sonra günlük alışkanlıklarını tekrarlamış yemek yemek için masaya oturmuştu. Bugün, diğer günlere göre daha aç hissediyordu. Beynindeki ses o kadar gürültülüydü ki Marius'un geldiğini duymamıştı. Marius Zhan'a seslendiği halde onu duymadığı için garipsemiş ve yüzünü görmek için eğilmişti. Kaşları çatık olduğunu anlayabilmişti sadece. Birkaç saniye sonra Zhan Marius'u görmüştü ona bakarken, ne yaptığını anlayamadı. Kaşlarını biraz daha çattı. Marius dik durup hemen açıklama yaptı.

"Geldiğimi duymadın. Ne düşünüyordun?"

"Yibo'yu düşünüyordum."

Birkaç gündür sadece onu düşünüyordu. Sinirini bozuyordu bu durum ama düşünmüyordu işte. Marius başını salladı ve masa'nın etrafındaki boş sandalyelerden birine oturdu. Zhan düşüncelerini Marius ile paylaşmak için konuşmaya başladı.

"Dün Seungyoun ile karşılaştım. Shadow'un önüne gittim sanki beni bekliyormuş gibiydi. İçeri girecektim etrafa bakmak için ama daha kapıya yaklaşamadan engelledi beni. Sanki görmemi istemiyormuş gibiydi. Emin değilim."

Marius biraz düşündü.

"Koca Shanghai da, şirketin önünde karşılaştınız? Seni bekliyormuş gibi değil de, acaba seni takip ediyor olabilir mi?"

"Takip mi?"

"Evet, bu durumu hiç düşünmemiş gibisin."

"Neden beni takip etsin ki?"

"Ben de onu bilmiyorum ama takip ediyor olabilir."

Zhan bir süre sessiz kalıp düşündü. Eğer gerçekten takip ediliyorsa, neden arada garip duygular içerisine girdiğini açıklardı. Yine de bir suçlama olacaksa bunun için kanıta ihtiyacı vardı.

"Annem ve Babam ile konuştum. Yani üstü kapalı, işiniz nasıl gidiyor falan. Tam olarak düzgün bir cevap alamadım. Bana biraz geçiştiriyorlarmış gibi geldi. Sonra senden bahsettim ve şirkete girebilir miyiz diye, orada biraz yalan atmış olabilirim. Neyse çok önemli bir yalan değildi o yüzden sorun yaratmayacak. Bu hafta işler yoğunmuş, haftaya uygunlarmış. Getirebilirsin dedikleri an seni alıyorum ve şirkete gidiyoruz."

"Onlar için sıkıntı olmaz umarım."

"Yok ya sanmıyorum. Sıkıntı olsaydı getirirsin demezlerdi bile."

"Teşekkür ederim Marius, bu iyi oldu."

"Rica ederim. Sadece bu süreçte dikkatli olmalıyız, başına bir iş gelsin istemiyorum."

"Ben de senin başına bir iş gelsin istemiyorum ama uzak da tutamıyorum seni bundan."

"Uzak durmak istediğimi söylemedim Zhan. Yanında olacağım bu süreçte, benim için hiçbir sıkıntı yok. Kendin için endişe et biraz."

Zhan başını salladı. Yemeğini bitirdiği için masayı toparladılar. Mutfaktan çıkarken Marius aklına bir şey gelmiş gibi durdu.

"Bu arada, şimdi aklıma geldi. Seni kurtaran kişilerin kim olduğunu öğrendim."

Zhan kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Gerildi ama yüzüne yansıtmadı.

"İnanılmaz bir haber. Kimmiş?

"Yibo'nun çetesindelermiş. Yibo'nun en yakınlarıymış iki kişi ve öyle tanımadıkları birini kurtaracak tipler değillermiş. Bunun altından başka şeyler çıkabilir."