Keyifli okumalar 🙃🤗
Bugün karne günü olduğundan sabahın köründe ablamın zoruyla uyandım. Söylene söylene kalkıp hazırlandım. Hayır yani saat on da karne dağıtılacak ben neden yedi de kalkıyorum. Neden yani?
Odamdan çıkım aşağı kata indim. Amcam iki hafta önce göreve gitmişti. O günden sonra daha da haber alamamıştık. Abimlerin dediğine göre bir kaç ay hiç haber alamadıkları oluyormuş. Allah tüm askerlerimizin yardımcısı olsun.
"Günaydın."
Atakanın seslenmesiyle onun çoktan hazır olduğunu gördüm. Öyle ki kahvaltısının sonundaydı.
"Gün aymış mı? Hala gece zannediyorum."
Gülse de bir şey demedi. Amcamdan haber alamadığımızdan Atakanın da moreli bozuktu.
Kahvaltıyı bitirdikten sonra ben Karan abim yola çıktık. Atakanı Akın abim okula bırakacakmış.
"Neden bu kadar erken gidiyoruz ki? Nereye gidiyoruz bu saatte?"
İki saattir söylendiğim gibi yine söylenmem ile abim tebessüm edip saçlarımı karıştırdı. Adam ben bu saçları yapmak için kaç saat uğraştım.
"Okula gitmeden önce bir yere götürmek istiyorum seni. Aslında uzun zamandır götürmek istiyordum da fırsat olmadı. Bir de bugün yıl dönümleri."
Son cümlesi fısıltıdan ibaret olsa da ortam sessiz olduğundan duymuştum.
Anladığım şey ile kalbime ağırlık çöktü.
Başka bir şey konuşmadan yola odaklandık sadece.Araba durunca geldiğimiz yere bakındım. Mezarlıktaydık.
Abim bir şey demeden arabadan inince bende indim.
Abimin yanına geçip yürümeye başladık.
Yukarı doğru çıkmaya başlayınca abim elimi tutup öyle ilerlemeye devam etti.En sonunda gelince yan yana olan iki mezara baktım.
Annemin ve babamın mezarı..
Abim elimi bırakmadan mezarın başına doğru gidip taşı öptü. Her ikisini de.
"Anne. Baba. Kardeşimi getirdim. Size verdiğim sözü tuttum. O iyi. Biz iyiyiz. Diğerleri de gelmek istedi de önce biz gelelim dedim. Diğerleri de Gelicek mutlaka merak etmeyin."
Bana dönüp dolu gözleriyle tabessüm ederek konuşmaya devam etti.
"Ne olursa olsun seni bulmak için onşara söz vermiştim. Yaşadığını yada öldüğünü bile bilmiyordum ama yinede bulacaktım seni. Belki geç oldu ama yine de buldum. Annem ve babam hayatta olsalardı seni çok severdi.
Onlarla konuşmak ister misin?"
Burnumu çekene kadar ağladığımı anlamamıştım. Sümüklü ağladığımı bilmeyen kalmdı herhalde.
Abim eliyle gözlerimi silip anlımdan öptü. Sonra geriye gidip bizden biraz uzaklaştı. Sanırım yalnız konuşmamı istiyor.
Anne,baba kelimesi bana çok uzak. Anne nedir nasıl davranır, baba nedir nasıl davranır bilmiyorum. Hiç o duyguyu hissetmedim.
Hiçbir şey hissetmediğim için kendimi çok duygusuz acımasız hissediyorum. Hayır ben duygusuz yada acımasız değilim. Ben sadece sevilmedim. Tamam şimdi abilerim ve ablam var onlar beni çok seviyor bende onları çok seviyorum. Ama onlarla tanışmadan önce bir annem veya babam yoktu. Beni dinleyen beni anlayan bana yol gösteren biri yoktu. Çizdiğim ilk resmi hevesle götürüp gösterebileceğim ne annem ne babam vardı. Yada hiç bir kere bile babamla televizyonda maç izlemedim. Abim müsait olduğunca yanımda oluyordu. Çünkü o da küçüktü ve o yaşta bakması gereken küçük bir kardeşi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KAĞAN~
Teen Fiction(TAMAMLANDI) Gerçek aile konulu. Erkek başrol. Keyifli okumalar 🙃