KIRIK AYNA • GXG

16: Kervan Pususu

İyi okumalar

İki haftada ticaret yoluna vardılar. Kayalıkların arasından geçen kervanları gözlediler ve başlarına bildirdiler.

"Geldiler efendim."

"Oklarınızı hazırlayın." Okçular yaylarını gerdiler. "Ok at!"

Oklar havada nizamla adamların üstüne yağarken askerler kılıçlarını çekti.

"Okçuları hedef alın." Yaylar tekrar gerildi. Kervanı koruyan okçuları buldu ve öldürdü.

"Okçular, cidacılar konumunuzu koruyun."

Alba kılıcını çekip kalan askerlerle hücum etti.

"Kervanbaşını sağ bırakın!"

Koruyucular Alba'nın askerleri tarafından yenildiğinde askerlerden biri kervanbaşını yaka paça ona getirdi.

"Yalvarırım öldürmeyin. Ne isterseniz yaparım?" Tüccarların onuru yoktu. Kim güçlüyse onlarla ittifak kurar daha çok zenginleşirdi.

Alba adamlarından birine işaret etti. Elleri bağlanıp sürüklendi.

"Lütfen! Bildiğim her şeyi anlatırım."

"Bilgiye ihtiyacımız yok. Kervanların yollarını biliyoruz."

"Ama hangi gün nerede olduklarını bilmiyorsunuz!"

"Öğreniriz."

"Haftalar sürer. O zamana kadar bir sürü kervan mallarını iletir."

"Dur!" Asker durdu. "Çözün."

"Akıllı kadınsın. Erkekleri yöneten çok kadın gördüm hepsi soyluydu. Sen de öyle misin?" Alba atından indi. "Zırhın güzelmiş." Ayağının altıyla çenesine vurdu.

"Ben ne sorarsam ancak onun cevabını verirsin tüccar! Başka söz istemem."

"T-tamam." Tüccar ağzındaki kanı tükürürken Alba karşısında dikildi.

"Bize yolu göstereceksin. Eğer aklından kaçmak geçerse-" Cidalardan birini aldı. "Beyninden yiyeceğin şey ok olmaz."

"Kral gibi öleceğim desene."

"Kral kafasından vurulmadı."

"Nasıl bu kadar eminsin?" Tüccarın keçi sakalını tuttu, çekti.

"Çünkü yüce kralınızın kalbini yaran benim cidamdı."

"Ama-"

"Şimdi öt."

****

"Burdan geçmeleri lazım."

"Eğer yalan söylüyorsan seni gebertirim."

"Söylemem."

Gözcülerden biri Alba'ya yanaştı.

"Geliyorlar."

"Yerleşin." Tüccarın ağzını bağlayıp ağacın dibine götürdüler.

Kervana cidalarla saldırıp oklarla karşılık vermeue çalışanları indirdiler. Süvariler daha adamlar neye uğradığını anlamadan herkesin tepesine bindi.

****

Kamp ateşinin başında pişirdikleri geyiği yerken konuştular.

"Kaç adam kaybettik?"

"On iki." On iki aile. Hesap verilmesi gereken... Diye düşündü Alba.

"On ikiye karşılık üç kervan. İkisi kraliyet kervanıydı."