İyi okumalar
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
¢¢¢¢¢¢¢¢
Alba çıplak göğsüne kafasını koyan kadınla tavana bakarak konuştu;
"Keşke duş alsaydım."
"Merak etme. Yattıklarım arasında en temiz olanlardan birisin. Terli olmana rağmen."
"Iğh. Hayali bile kötü."
"Her zaman kadınlarla mı yatarsın?"
"Hatırladığım ilk kadın sensin." Hizmetli güldü.
"Acemi halin bu mu?" Hizmetli parmağını Alba'nın göğüs ucunda gezdirirken konuşuyordu.
"Yola gideceğini duydum."
"Burada haberler bu kadar hızlı mı yayılır?"
"Halk kahramanıysan evet."
"Sen de öyle mi düşünüyorsun?"
"İlk duyduğumda övgü bekleyen bir adamın saçmalıkları diye düşündüm. Mareşal Hans savaşı kaybetmişti sonuçta. Kral yaralansa savaş ertelenirdi." Alba'nın gözlerine baktı.
"Ama bunu yapanın bir kadın olduğunu söylediklerinde inandım. Ya da inanmak istedim. Çünkü erkekler kadınları övmezler. Efsane dahi olsa erkekliklerini göğe çıkarıp bizi yerden yere vururlar." Elini Alba'nın kalbine koydu. " Yalan olmadığına inandım. Kadın bir kahraman. Orduya katılmak isteyen kadınlar oldu biliyor musun?"
"Bilmiyordum."
"Senin adını haykırarak asker olmak istediler. Bazı erkekler senden nefret etti sırf bunun için. Yaptığın şeyi unutarak. Bazıları gurur duydu. Asıl savaşçılar gurur duyar korkaklarsa yerlerinden olmamak için nefret ederler."
"Katılan oldu mu?"
"Yirmi tane. Şövalye olmak üzere gönderildiler." Alba'nın göğsü kabarmıştı. Yirmi kadın. Kaderine razı gelmeyen.
"Az diye düşünme. Her devrim küçük guruplarla başlar yüzbaşı." Alba kadının saçını öptü.
"Teşekkürler." Birden açılan kapıyla hızla toparlanmaya çalıştılar. Gelen Tomund.
"Tanrım. Çabuk giyinin." Odadan çıkıp kapıyı kapattı. Hizmetli utançla giyinirken Alba üstüne bir gömlek giydi altınaysa iç çamaşırını.
Tomund tekrar girdiğinde hizmetli köşeye sindi.
"Napıyorsun?"
"Sence?"
"Biri görebilirdi."
"Şaşırmamış gibisin."
"Bunu ilk kez yapışın değil." Hizmetli Alba'ya baktı. Tokat atıp odadan çıktı.
"Bu da neydi?"
"Kıza ilkimsin dedim." Tomund güldü.
"Komikmiş." Kapıyı kapattı.
"Haberi aldın mı?"
"Aldım. Sayende garnizon komutanı olacağım."
"Güzel kariyer."
"Hayatı at üzerinde geçen biri için değil."
"Yaşlandım demiştin. Biraz dinlenmeye ihtiyacın olur diye düşündüm."
"Sen niye kabul etmedin?"
"Bir yere bağlı olmamı istemesinin asıl nedeni göz önünde olmam. Çok da göze batmadan. Nerede olduğumu adı gibi bilmek istiyor."
"Şeytanı kulağına bir şeyler fısıldamıştır."
"Hayır Hans'ı dinlediğini düşünmüyorum. Kadın askerlerle ilgili. Ordunun geri kalanı memnun değilse beni daha çok insanın tanımaması için bir yere gönderiyor."
"Sen de bu yüzden benim yanımda olmayı kabul ederek bu görevi bana vermesini sağladın. Resmi olarak bir yere bağlı kalmamak için." Sırıtarak baktı Alba'ya.
"Ne?"
"Annen gibi kurnazsın."
"Oraya gidince. Bana hikayemin öncesini anlatmazsan yeni bir kelleye ihtiyacın olur."
"Merak etme. Anlatacağım."
*****
"Ozan şarkıyı tamamlamış mı?"
"Hayır. Yaptıklarınla taçlandırmak istiyor. Durmayacağını anladı sanırım." Ağaçların arasından atlayan adamlarla atlarını durdurdular.
"Ya paran ya canın."
"Onlar haydut değil. Alba dikkat et!"
Omzuna saplanan cidayla daha bir hamle yapamadan attan düştü.
"Ah!" Tomund askerlerine atından düşen Alba'yı koruma emri verdi. Ancak saldıranlar sayıca üstündü. Etrafları sarılmışken gelen ıslık sesiyle herkes etrafına bakındı. Ormanın içinden gelen savaşçılar suikastçilerin arkasından saldırınca iki ateş arasında kalan adamlar çok geçmeden yenildi.
Son adamın da canını alacakken Tomund askeri durdurdu.
"Kimsiniz siz?"
"Lütfen öldürme. Para, para saydılar. Bize suikast için çok para verdi."
"Kim?"
"Vodörmil. Bize sizi öldürmemiz için para verdi." Tomund hançeriyle adamın boğazını kesti. Ardından askerlere gözetlemesi için emretti.
"Alba!"
"Imh." Alba'yı ağacın dibine sürüklediler.
"İyi misin?"
"Evet." Cida sol omzuna isabet etmişti.
"Hans bizi bitirmek istiyor."
"Biliyorum. Cidanın atıldığı yere baksana, beni Goth'u öldürdüğüm gibi öldürmek istediler." Yardıma gelen askerler miğferlerini çıkarttı. Kadın savaşçılar.
"Burda ne yapıyorsunuz?"
"Bizi kabul etmediler."
"Şovalye birliğine katılacaktınız."
"İstemediler."
"Yardımınız için teşekkürler."
"Sen de kadınsın."
"Evet."
"Yoksa, yüzbaşı."
"Konuşmanın sırası değil. Yaranın sarılması gerek. Çıkartın cidayı."
"Hayır durun! Cidayı çıkarırsak daha çok kan kaybeder. Etrafını sarıp yakın bir yerleşkede yarasıyla ilgilenilmesi lazım."
"Manastıra yaklaştık. Duramayız." Alba ter içinde konuştuğunda Tomund bıkkınca ona baktı.
"Bir süre geç kalmaktan bir şey olmaz."
"Hayır. Manastıra gideceğiz. Ne olursa olsun."
"Toparlanın beraber manastıra gidiyoruz."
"Biz de mi geleceğiz?"
"Evet?"
"Ama bizi istemedi-"
"Bok istemezler. Ben varken bir şey diyemezler."
"O haklı. Bizimle gelmelisiniz. Yaptıklarınızdan sonra kimse size bir şey diyemez."
~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK AYNA • GXG
General FictionYazdığı her şeyin gerçek olduğu bir dünyada yazarın macerasına şahit olun.