5

219 27 8
                                    

İyi okumalar.

~~~

Adal'dan (orta çağ);

Lio ile handan çıkıp nehir kenarına doğru yürüdük.

"Söyle bakalım neden orduya katılmak istiyorsun?" Bazı şeyleri unutmama  rağmen uyum sağlamalıydım.

"Güçlü bir savaşçı olmak istiyorum."

"Peki bunun için bir çaban var mı?" Şu an samimi davranmaya çalışma nedenim insanlar zayıflıktan kırılırken bu çocuğun kilolu olmasının bir nedeni olmalıydı. Ya zengindi ya soyluydu. Eğer böyleyse ondan borç alabilir Anna' ya olan borcumu ödeyebilirdim. Ardından bu çocuğa ordudayken parasını geri ödeyebilirdim.

"Zayıflamaya çalışıyorum."

"Anladım."

"Beni niye sağ kolunuz olarak seçtiniz?" Çıkar için.

"Onlara neler yapabildiğini gösterme şansı verdim. Bir şey karşılığında." Merakla bakmaya başladı.

"Nedir?"

"Sen hali vakti yerinde birine benziyorsun."

"Öyleyiz."

"Anna' yı tanıyorsundur. Benim iyileşmemi sağlayan kız."

"Evet."

"Ona fazla yük oldum. Eğer ona bir miktar yardımcı olursan seni resmi sağ kolum yaparım." Gözleri parladı.

"Elbette. İsterseniz tüm mal varlığımı bile verebilirim."

"Gerek yok. Biraz para ve erzak iş görür."

Sonuçta çavuşsam bir sağ kolum olabilirdi. Resmi olmasa bile bana yardımcı olduğunu duyarlarsa asker açıklarını göz önünde bulundurarak alırlardı. Öyle umuyordum. Yoksa direkt maaşımdan ödeyecektim.

"Teşekkürler çavuş."

****

Lio'yla ayrıldıktan sonra eve geldim. Anna kıyafetlerime bakıp konuştu;

"Sonunda doğru düzgün bir şeyler giyebildin."

"Koktuğumu bu kadar kibar bi şekilde söylemene gerek yoktu."

"İyilik de yaramıyor."

"Üç gün sonra gidiyorum." Çat diye söylemiştim.

"Nereye?"

"Sınıra. Ordu toplanıyormuş."

"İyice saçmalamaya başladın. İyileşmedin bile ne sınırı?"

"Yolda iyileşirim." Ağzı açık bana bakıyordu.

"Atımı göndermemişsiniz neyseki."

"Bu kadar erken gideceğini bilseydim gönderirdim."

"Hadi git dedeni çağır nerdeyse."

"Daha yemek hazırlamadım."

"Hazırlama bugün yemekler benden."

Lio elindekilerle geldiğinde ona döndük.

"Tam zamanında."

"Lio?"

"Merhaba Anna."

"Bunlar ne?"

"Yiyecek. Lio sen elindekileri eve koy."

Lio yanımızdan gittiğinde Anna sinirle bana bakıyordu.

"Ben borcun yok demedim mi? Niye inat ediyorsun?"

"Sus da getirdiklerine bak." Anna'ya arkamı dönüp ahıra yürüdüm. Kemikleri sayılan ineğin yanında duran simsiyah atımın yanına gittim.

"İyi dinlen yakında o poponu kaldırmak zorunda kalacaksın."

Koca beygirle yaptığım muhabbet pek iç açıcı değildi. Anna' dan kaçmak için geldim atın yanına.

Tımarlamaya başladım. Güzelce tımarladıktan sonra yanağını okşadım.

"Oh rahatladın mı sen?" Son kez poposuna vurup ahırdan çıktım.

"Yemek hazır mı?"

"Evet. Buyrun çavuş."

"Ha bu arada Lio benim yaverim olacak. Bir borcun yok yani çocuğa karşı." Anna huysuzca baksa da ağzını açmadı.

İhtiyar da yanımıza geldiğinde yemek yemeğe başladık.

****

Sonunda yolculuk vakti gelmişti. Köyün gençleriyle yola çıkıyorduk. Anna'yla vedalaşırken ihtiyarın suratsız ifadesi garibime gitmişti. Bari gönderirken bir gül.

Lio ve ben atla önden giderken diğerleri yayan geliyordu. Sadece bir iki tanesinde at vardı.

"Anna size bayağı bağlanmış."

"Evet. Zor oldu ayrılması."

"Normal ama ablasını geçen sene veremden kaybetti. Sizi onun yerine koymuş olmalı."

"Çok uzun zaman geçirmedik."

"Gerek var mı ki? İnsan boşluğu doldurmaya çalışıyor hep."

"Doğru." Üzüldüm. Ama yapacak bir şey yoktu. "Kıza olan maddi borcumu ödedim ama bir can borcum var."

"Böyle düşünmeyin. O da söyledi borcunuzun olmadığını."

"Vicdanım el vermez."

"Bir de askerlerin duygusuz olduğunu söylerler."

"İnsandan insana değişir Lio. Kimin merhameti olduğuna kabuğu karar vermez. Bazen çok güzel bulduğun seni incitmeye bile kıyamayacağını düşündüğün en çok canını yakan oluyor."

"Haklısınız efendim."

"Ailen ne dedi bu askere katılma işine?"

"Olumlu bakmadılar hiçbir zaman ama odaklarında hep ağabeyim olduğundan beni gözden çıkarttılar."

"Nasıl yani?"

"Ağabeyim tıpkı onların istediği gibi okumuş ve soyluluğa yakışan biri. Onu daha soylu birinin kızıyla evlendirip hayatlarını kurtarmayı istiyorlar. Bu yüzden ben hep arka plandaydım."

"Sen de kendini kanıtlamak istiyorsun yani?"

"Evet. Ondan daha başarılı olabileceğimi görecekler." Kafa salladım. Zavallı Lio, onun adına üzüldüm. Ayrımcı aileler sizi tüketirdi. Her zaman. Kurtulmak en iyisiydi.

****

Karşılaştığımız ilk şehirde mola için durduk. Diğerlerini karınlarını doyurmaları için gönderirken Lio'yla ben de şehrin kalesine doğru yol aldık. Kale ihtişamlı değildi. Şehir dediğime bakmayın alt tarafı Kontluktu. Diğer şehirlerin yanında bir hiçti. Ama resmi olarak bir orduya katılıp bu çocuklara eşya bulmalıydım.

~~~~~

İyi günler :)

KIRIK AYNA • GXGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin