Bebeler eskilerden taa iki yıl öncesinden kimler var. Çok merak ettim.
_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_Kamp alanına doğru yaklaşırken kampın
kapısının görünmesiyle birlikte elimdeki silahı yanımdaki itin bacağına daha çok bastırarak göz göze gelmemizi sağladım. Gözlerimde ne gördü bilmiyorum ama gördüğü şey derin bir şekilde yutkunmasına ve alnında terler birikmesine sebep olmuştu.Gözlerini benden çekerek yola bakarken tedirgin bir şekilde konuşmaya başladı.
"Seni kontrol etmek isteyecekler."
Değişik bir ağızla konuşunca ateş saçan gözlerim tekrar onu bulmuştu.
"Ne yaparsın ne dersin bilmiyorum, tek bildiğim eğer en küçük bir şey çaktırırsan önce o güzel poponu sonra da beynin delerim anladın mı beni? Tabi şunu da bilmeni isterim ölümün hiç kolay olmayacak." Peçenin ve maskenin altında oluşan tehlikeli tebessümle ona bakıyordum.
Yanımdaki itin tedirginliği daha da çok artarken elinin acısından dolayı dolu gözlerle yola bakmaya çalışıyordu.
"Şu gözlerindeki yaşları da sil. Normalde gözyaşın gözünden düşecek kadar uzun yaşamayı hak etmiyorsun ama insan istemese de bazı şeyleri yapmak zorunda kalıyor. Kızlar sizde elinizden geldiği kadar normal davranın. Yani ben gelmeseydim nasıl davranacaksanız öyle davranın. Anlaşıldı mı?"
Son cümlede arkadaki üçlüye açıklama yaptığımda üçü de beni onayladıklarında son kez silahın görünmediğinden emin olduktan sonra önüme dönerek gözlerimi yola diktim.
Kapının önüne geldiğimizde nöbetçi olarak bekleyen dört itten birisi yanımdaki itin olduğu tarafa gelerek arabanın içine eğilmişti. O sırada ise silahı yanımdaki itin bacağına daha çok bastırarak varlığını belli etmiştim.
Girişin önündeki büyük ışıklarla aydınlanan arabanın içine daha çok eğilip hepimize tek tek baktıktan sonra gözü benim üzerimde durmuştu.
"Bunun yüzü niye açık değil?"
Şiveli sesi ve ağzının pis kokusu arabanın içini doldururken burnumu tutmamak için kendimi sıkmıştım. Hepsi mi leş olurdu bunların? Valla hepsi de leşten beterdi.
Yanımdaki it gergin bir şekilde kıpırdanırken gözleri bana döndüğünde bakışlarımdaki tehdidi anlamış olacak ki gergince yutkunup yüzüne sahte ve iğrenç bir gülümseme yerleştirip camdakine döndü.
"Bawer için özel olarak getirdim. İlk o görecek."
Camdaki adamın da yüzünde piç bir gülüş oluşurken bana bakarak konuşmaya devam etti.
"O kadar güzel mi?"
"Hem de nasıl, bir içimlik su." Dedikten sonra silahı sinirle bacağına daha çok bastırmıştım. Aşağılık şerefsizler ne konuşuyorlardı bir de.
"Bawer başkanla konuş kullandıktan sonra bize de versin."
Piç bir şekilde çenesini sıvazlarken karizmatik olmaya çalışıyordu ama sirk maymununa benzediğinden bihaberdi.
"Konuşurum, konuşurum, hadi kapıyı açta girelim artık Bawer beklemeyi sevmez bilirsin."
Camdaki salak son bir kez daha gözlerini üzerimde gezdirip beni süzdükten sonra kapıdaki adama eliyle kapıyı açması için işaret verdi. O gözlerini oyacaktım.
Kadınlara gösterdikleri muamele daha da sinirlenmemi sağlarken içeri girmiştik.
Sakin bir şekilde yanımdaki ite nereye gitmesini söyledikten sonra kulağımdaki kulaklığın düğmesine basarak açılmasını sağlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMSALSİZ VATAN (Ara Verildi)
Action7 Aralık'tan sonra yeni bölümler gelmeye devam edecek. Olaylar ve kişilerin hepsi kurgudur. Bir kız var doğduğu topraklara aşık, Bir kız var milletine aşık, Bir kız var bayrağına aşık, Ve yine bir kız var vatanına aşık... Hayatı boyunca acı çeken y...