Zararlı alışkanlıklar < Hyunlix >

♡8♡

Ehehe yine ben..

8. Bölüm oldu yeeeeeey simdi söyle bir kafa karılıklığı var bende acaba 15-20 bölüm yazıp tek tek mi yayınlasam/ hikayeyi bitirip hepsini birden/tektek mi yayınlasam/ 10 bölümr tamamlayıp ilk bes bölümünü attıp tek tek diğer 5 bölümü mü atsam / yoksa son ihtimal 10 bölümüde paylasıp yazmaya devam mı etsem çok arada kaldim.. neyse sizi tutmayalımmm go to the bölüm👍 benim ingizilizce seviyesine takmayin lutfen..
-
-
-
-

to be bilmem ne iste👉..

Lee Felix;

Changbin yanımızdan annesinin hastalandığını, eve gitmesi gerektiğini söyleyip ayrılmıştı. Diğerleri ise tatlı yeme fikrimi kabul etmişti. Zaten çıkış saatimiz olduğu için Tesisin yakınındakine değil sevdiğimiz bir başka cafeye gittik. Yolda bile konuşmamışlardı ve bu oldukça canımı sıkıyordu. Tatlılarıımız geldiğinde sonunda Jeongin konuştu.

"Hyung o neydi öyle!"

"Ney neydi jeong?"
Jisungta konuştu.

"Gerçekten, sorgumuydu yoksa hyunjine uyarımıydı." Seungminde konuşmaya katıldı.

"Hwangı hepimiz tanıyoruz. Sabıkasını temiz tutsa bile onu birçok belada az görmedik değil. Onu ilk kez böyle.. nasıl desem.. şey gibi-" jeongin ayağa kalkıp seungmine bakarak bağırdı.

"GÖT OLDU İŞTE ZORTLADI!" Seungminde ayağa kalktı

"EVET İŞTE ONDAN!" Kafedeki çoğu kişi bize garib bakışlar atarken jisung söylenerek ikisini oturttu.

"Cafeden atılınca görürsünüz nasıl göt olunuyormuş!" Jeongin onu duymazdan gelip bana doğru eğildi.

"Birşeyler biliyor gibi konuştun hyung! Ne biliyorsun ve nasıl öğrendin!" Hepsi merakla bana bakınca derin bir nefes verdim.

"Tamam, tamam. Anlatıyorum.."

!Flashback!

O olduğu yerde kaskatı kesilirken kapıyı arkamdan kapayıp gülümseyerek ona baktım ve anahtarı yüzüne doğru sallayarak konuştum.

"Kapı kilitlemek diye bir şey var kıt beyin."

"B-bay Lee" kapıyı kilitleyip ona döndüm. Yavaşça üstüne yürüdüm.

"Hwang'a çalışıyorsun, değil mi?" geriye doğru gidip dosya raflarına dayandığında kekeleyerek konuştu.

"Onun için ne yapıyorsun!"

"S..sadece sabıkasını düzenledim." Güldüm. Pısırığın teki, çabuk konuşacak.

"Sadece olmadığını ikimizde biliyoruz." Bu kızın pek bir şey bildiğine inanmıyorum. Hwang kolayca konuşup yakalanacak bir aptala önemli şeyler anlatmaz. Düşündüğüm gibi oldu zaten.

"B..ben sabıka kaydını temizlemek ve kanıtları yok etmek için görevlendirildim." Kaşlarımı kaldırdım.

"Karakolda senin gibi başkalarıda mı var yani?" Başını salladı.

"Herkese farklı görevler verdi ama biz birbirimizi bilmiyoruz. Hiçte karşılaşmadık. Sadece Bay Hwang'ın çok güvendiği bir ajanı var. O herşeyi biliyor o herşeyin ortasında. Onu bulursanız herşeyi öğrenirsiniz." Duyduklarım beklediğim şeylerdi ama Hwang'ın bu kadar ileri gitmiş olması.. Bu konuyu düşünmem gerekiyordu. Sessiz odada karşımdaki kişinin korkak sesi yankılandı.

"Bana ne yapacaksınız?"

"Bundan sonra benim ajanımsın."

!FlashBackEnd!