Selamlarrr nasıılsınız?? Umarım iyisinizdir 9 bölüm oldu bu iyi bir şey. Umarım 20 bölümden fazla olur bu fic. Neyse kaos time bebekleer sizin zamanınızı almayalım bölüme geçelimm~~
Medya: Jisunguma bakin yha.
-
-
-
-
-
Jisung;
"T..Tamam." titreyen ellerimle telefonda bir numara aramaya çalıştım. KENDİNE GEL JİSUNG NOLUYOR SANA? Minho kendini yerde geriye sürükleyerek duvar arasına girdi ve beni kolumdan sertçe üstüne çekti. Beni yanına çekmeye çalıstığına eminim fakat gözleriimi büyütmeden edemedim.
"Jisung!" İsmimi acıyla söylediğinde. Kendime gelip üstünden kalktım ve yanına oturdum. Kanla kaplı olan elinin olduğu yere baktım. Bel boşluğundan vurulmuştu. Elini bastırmaya devam ederken sanki çok kez yapmış gibi tek eliyle gömleğini çakardı ve elini hiç çekmeeden vurulduğu yere iyice bastırdı. Şaşkınca onu izlerken bana baktı.
"Beni izlemeye devam mı eediceksin gelip işimizi bitirsinler mi?" Hızlıca önüme döndüm ve mesaisi olduğunu bildiğim tek kişiyi aradım. Bir süre çaldı ve açıldı.
"Alo, Efendim jis."
"Changbin! Evimin karşısındaki süpermarketin arka sokağındayız. Bina ile duvar arasında saklanıyoruz ve yanımdaki kişi vuruldu. Ekipleri al ve hemen gel!"
"Kim var yanında!"
"Beni takip eden sapık kuzenin Minho!" Minho Changbin ismini duyduğu anda gözleriini büyüterek bana bakmaya başlamıştı bile. Son dediiklerimle bıkkınlıkla mırıldandı.
"Haha sıçtım.. Chan bu sefer bana acımayacak." Gozlerini kapayarak basini arkasindaki demirlere yasladiginda onu duymazdan gelip Changbine detaylı bilgi verdim ve telefonu kapattım. Hafifçe dışarı baktığımda karşıdaki yüksek apartmanın çatısında birini gördüm. Elindeki silahtan keskin nişancı olduğu anlaşılıyor. Minhoyu bel boşluğundan vurmayı başarmıştı fakat o kadar usta olmadığı bizim işimizi bitirememesinden belli.
Asıl soru.. Hedefi kimdi?
Ben mi? Minho mu?
Changbinden;
Telefonu kapatır kapıtmaz bir ekip topladım ve hazırlanırken Hyunjin, Chan, Minho ve benim olduğum toplu gruba Minhonun vurulduğunu, bir yerden öğrenseler bile hastaneye gelmemeleri gerektiğini, polis çetesindeki herkesin orda olacağını söyledim. Chan haber vermemi söylediğinde ise çok uzakta olmayan eve 5 dakikada araç ile ulaşmıştık.
"Siz dördünüz! Binanın arkasından girin. Diğerleri, biriniz ambulansın nerde kaldığını öğrensin ve benimle gelin." Jisungun tarif ettiği yere doğru gittiğimde bir kaç silah sesi duyuldu. Fakat aldırış etmeden bağırdım.
"Jisung!"
"Burdayız!!" Diğer polislerle koşarak duvar boşluğuna geldiğimizde Jisung önce çıktı. Beraber dikkatle Minhoyu çıkarttığımıda Jisung hemen Minhonun kolunun altına girdi. Bende aynı şekilde kolunun altına girdiğimde sessizce Minhonun kulağına fısıldadım.
"Niye Jisunglaydın aptal!"
"Anlatacağım ama kısaca Chan ağzıma sıçacak diyeyim." Ona 'Chan kızmakta çok haklı' bakışları atıp gelen ambulansa doğru yürüttüm. Ambulans durduğunda kapılar açıldı ve Minho bindirildi.
"Yakını?" Jisunga baktığımda gülümsedi.
"Kuzenisin git hadi." Ona başımı salladıktan sonra ambulansa bindim. En son gördüğüm şey binadan bir adam çıkarttıkları ve arabadan inen B takımının üçlüsü oldu.
Jisung;
"Onu gözaltına alın, sonra ilgileneceğiz." Arabalardan birine bindiğimde diğerleride doluştu. Arabayı çalıştırdığımda Seung yanıma, diğer ikisi arkaya doluştu.
"Sen iyiimisin Jisung?" Soruyu soran Seunga göz ucuyla bakıp başımı salladım.
"Ee? Changbinin kuzeni orda ne yapıyormuş??" -Jeon
"Beni takip ediyordu."
"Ne? Nasıl? Neden?" Ardı ardına sorduğu sorularla Felixe göz devirdim ve yoluma devam ettim.
"İnan bilmiyorum. Öğrenirim." Hastaneye geldiğimizde arabadan inip lobiye geldik.
"Bir hastaya gelmiştik hangi katta nerde söylermisiniz." - F
"Tabi isim soyisim?" -Çalışan
"Minho."-Jis
"Soyisim?"-Çalışan
"Seo Minho!" Hepimiz 'ne' gibi şeyler söylerken Seung araya girdi.
"Kuzenlermiş Jeongin karı-koca değil."
"Karı koca olamazlar zaten koca-kocalardır." Kadın bize garip bir bakış atip ismi arattı.
"Böyle biri yok ama Lee Minho diye tek bir hastamız var." Başımı salladım.
"Evet evet o."
"Kendisi ameliyatta. 4. Katta bekleyebilirsiniz." Saolun diye bağırdıktan sonra asansörü beklemeden merdivenleere yöneldim. Diğerleride beni takip ederken merdivenler bittince bekleme koltuklarının oraya doğru yürüdüm ve kolunda pamukla bize doğru yürüyen Changbinin yanına gittik.
"Siz sormadan söyleyeyim çok kan kaybettiği için kan verdim. Vişne suyu almaya gidiyorum gelen var mı?" Seungmin başını sallayıp Changbin ile birlikte gitti. Biz koltuklara otururken bir hemşire gelip bana bir kutu uzattı.
"Kısa süreli olarak hastanın telefonu ve cüzdanı sizde kalabilir. Kuzenini bulamadım." Başımı sallayıp gülümsediğimde Felix ve Jeongin telefonla uğraşıyordu. İçindekileri düzeltip kapağı kapatıcakken ysnlışıkla telefonun kilit ekranını açtım. Kilit ekrandaki Changbinden gelen mesaj ilgimi çekti. Aslında bir gruba yazılmıştı fakat gruba yazan Changbindi. Mesajın bir kısmı gözüküyordu. Mesajda;
'Chagbin vurulmuş hastaneye gelm-' gibi bir şey yazıyordu. Devamını okuyamazdım çünkü şifreyi bilmiyordum. Kutuyu kapatıp yanıma koydum ve mesajı zihnimde tamamladım.
'Hastaneye gelmeyin?' Neden gelmesinler? Kimler gelmesin?
Neler olduğun gerçekten öğrenmem gerekiyor.
-
-
-
-
-
Bu bölüm biraz kısa oldu ve Hyunlix uzak gibi oldu o yüzden onları yakınlıştıracağım merak etmeyin. Sizleri sevmek ben bay bayy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zararlı alışkanlıklar < Hyunlix >
FanfictionAşık olduğu kişi bir katil. Aşık olduğu kişi bir ajan. İkiside birbirlerinin hedefi olmalı.. öyle olmalı ama öyle mi? Başlangic; 24/06/2022 Bitis; ?
