♡15♡

132 9 9
                                    

Hyunjin;

"Lan ona dokunmasana pislik herif!" Jisunga bakmadan göz devirdim ve arabada uyuya kalan felixi yavaşça kucağıma aldım.

"Kime diyorum ya!" Jisung bana doğru yürüdüğünde Changbin hızla aramıza girdi.

"Kavga etmeyin lütfen.." Jisung sinirle Changbine döndü.

"Ne yüzle konuşabiliyorsun."

"Jisung..-" Changbin konuşurken Chan grlip ona engel oldu.

"Tamam, şuan sırası değil." Bu sırada Jisung, uyuyan Jeongini kucaklamaya çalışan korumaya dikti bakışlarını. Bu çocuk cidden..

"Hey?!" Chan derin bir nefes verip korumaya kısa bir bakış attı. Jeongini kendisi kucaklayacakken Jisung hızlıca Jeongini kucağına aldı ve kapıyı açan korumalara doğru yürüdü.

"Yaygaracı.." Jisung eve giden yolun kenarında arabasına yaslanmış Minhonun dediğini duymasıyla, Jisungun, Minhonun diz kapağına tekmeyi geçirmesi bir oldu.

"AH!?!" Alt dudağımı gülmemek için dişlerken Felix sesler yüzünden kaşlarını çatmış ve göğsüme iyice sokulmuştu. Yok denecek kadar minik bir tebessümle yüzüne baktığımda Jisung Seungmine seslenmekle meşguldü.

"Seung, Felixi Hwang denen ruh hastasıyla yanlız bırakma. " Seungmin başını sallayıp koşarak yanıma geldiğinde Jisunga bakarak sırıttım.

"Beni ne kadar çok seviyorsun öyle!"

"Tabi canım bayılıyorum sana!" Minho kaşları çatık bir şekilde Jisunga kısa bir bakış attıktan sonra burun kemerini sıkarak Chanın yanına ilerlemişti. Biz ise çoktan içeri girmiş ve merdivenleri çıkmaya başlamıştık..

"Eviniz kocaman, zenginsiniz resmen. Neden asansör yaptırmadınız ki? Merdiven zor olmuyormu.." Ona gülüp göz ucuyla baktıktan sonra önümde döndüm.

"Burası acil durumlarda kulandığımız bir yer, gerçek evimiz değil. Ama gerçek evimizdede asansör yok. Gerek yoktu yani.." Seungmin gözlerini kocaman açtı.

"Ne diye bu işlerle uğraşıyorsunuz ki? Gidin tatil yapın lan." Odanın kapısına geldiğimizde ona döndüm.

"Birinci olarak ağzımdan laf almaya çalışma, yemezler, ikinci olarak ise Felixe yada size bir şey yapmak isteseydik çoktan yapardık. Sizi o piç herifin elindende kurtarmazdık, gizli evimize getirmezdik. En önemlisi neden Felixi kucağımda taşımakla uğraşayım tanrı aşkına.. Yani bana güvenip aşağı inebilirsin, Chan sana odanı gösterir. " Seungmin biraz duraksadıktan sonra mırıldandı.

"Haklısı- Lan lafın gelişi söyledim hemen götünden sallama. " Gülerek baş salladığımda bir şey demeden topukları üstünde dönerek merdivenlere yürüdü.

"Changbini dinlemelisin." Bir basamak inecekken adımı havada asılı kaldı. Tepki vermeyip sessizliğin korurken devam ettim.

"Anlatacaklarımızı dinle, sonra ona istediğin gibi davran." Bana dönmedi. Bir şeyde demedi ve hızlıca aşağı indi. Bende aralık kalmış kapıyı ayağımla açıp içeri girdiğimde geri kapattım. Karanlık odada ezbere bildiğim yatağa doğru yürüdüm. Felixi yavaşça yatırıp ayakkabılarını çıkardım. Kıyafetleriyle uyuduğu için rahatsız olcaktı ama onu soyup giydiremezdim, ölmek için gencim arkadaşlar özellikle felixin elinden.

Son olarak ustünü örttüm ve yatağa oturup biraz soluklandım. Gecenin bir yarısıydı ve penceremden gelen ay ışığı yüzüne vuruyordu. Yüzüne dokunmamak için mücadele veriyordum. Ormanlık bir alandaydık ve şehirin ışık kirliliğinden uzakta olduğumuz için bir sürü yıldız vardı. Gözlerimi gökyüzünden tekrar yüzüne çevirdiğimde yüzündeki çilleri fark ettim. Hiç yüzünü böyle yakından izleyememiştim. Sorguda yüzüme oldukça yaklaşsada yüzünde kapatıcı olmalıki görmemiştim. Sonunda yüzüne dokunma isteğimi gerçekleştirip parmaklarımı hafifçe yanaklarında ve burun kemerinde gezdirdim. Parmaklarımla çillerini hissetmeye çalışırken gülümsedim.

Zararlı alışkanlıklar < Hyunlix >Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin