the boarding school, taelisa ♡

n

Genç kız şu anda arabadaydı. Her şeyin nasıl bu kadar hızlı geliştiğine bir türlü aklı ermiyordu. Babasının yaptığı konuşmadan sonra küfürler savura savura bavulunu hazırlamış, kredi kartını alabilmek için bin takla atmasına rağmen alamamış ve arabaya binmiş yatılı okuluna gidiyordu.

O gittikten sonra görevli kişilerde Lisa'nın yatılı okula gittiğinin haberinin yapılmaması için oldukça uğraşıyordu, bu durum elbette Lalisa'nın işine geliyordu ancak genç kız olumlu bir şey düşünecek durumda değildi, içinden sayıklıyor ve bu "yatılı okul" durumuna alışmak istemiyordu.

Birkaç saat sonra devasa büyüklükte, kocaman bahçesi olan bir okula geldi. Şoför Lisa'nın bavullarını indirirken, Lisa arabadan indi. Az sonra kısa boylu ve hafif yaş almış, bıyıklı bir adam genç kızı karşılayıp bavullarını aldı. Belli ki bu adam yeni gelen öğrencileri karşılıyor ve eşyalarının taşınmasına yardımcı olan bir görevli konumundaydı.
Lisa içeri girdiğinde onu bir danışma karşıladı. Danışmada kahverengi ve uzun saçlı güler yüzlü bir kız vardı.

"Merhaba hoş geldin sen yeni öğrenci olmalısın. Şu anahtarın, oda numaran anahtarda yazılı ve odan iki kat üstte,

Danışmadaki kız Lisa'ya bir adet anahtar verdi ve konuşmaya devam etti:

Bu arada ben Lia."

Lisa tanışma gereği duymadığı bu kişinin ona adını söylemesine bir süre şaşırdı sonra tanışmanın fena bir fikir olmayacağını düşündü ve kısaca kendinden bahsetti, ardından merdivenlere yöneldi. Üst kata çıkarken etrafında gördüğü tür tür öğrenciyi izliyordu.

Az sonra genç kız odasına vardığında kapıyı açtı ve içeri girdi.

İçeride yaklaşık üç kız vardı, o da dördüncüleri olarak yeni gelmişti.

Kızlardan uzun ve sarı saçlı olanı Lisa'yı ilk fark eden oldu:

"Merhaba yanlış odaya mı geldin?"

Turuncu saçlı olan cevap verdi:

"O yeni öğrenci olmalı."

Siyah saçlı ve gözlükleriyle bir hayli şirin olan bir diğeri ise turuncu saçlı olanın dediğini doğruladı.

Lisa öğrencileri bir süre süzdükten sonra odayı incelemeye başladı.

Odada iki tane ranza vardı, anladığı kadarıyla siyah saçlı ve turuncu saçlı bir ranzada beraber yatıyor, sarışın ise ranzasının sadece altını kullanıyordu.
Odada çeşitli şirin tabureler ve hepsinin üstünde irili ufaklı bitkiler vardı. Odanın tavanına led ışıklar takılmış, bir adet büyük kitaplık ve gri bir 'L' koltuk eklenmişti. Bir adet giysi dolabı, iki adet yanyana ve devasa bahçeye bakan pencere ayrıca yer yer küçük halılar konmuştu. Odanın içinde kahverengi bir kapı daha vardı, muhtemelen o da tuvaletin kapısıydı. Genel olarak odayı incelemiş ve beklediğinden daha temiz ve güzel bir yer çıktığı için derin bir nefes almıştı.

Sarışın kız onun bu gözlemini bitirmesini bekledi ve bittiğinden emin olduktan sonra Lalisa'ya yardım etmek için yanına gidip bavullarını aldı. Lisa şu anda kimseye soğuk yapma ve kötü geçinme gibi bir lüksü olmadığını anladığı için sarışın afete gülümsedi. Birkaç dakikanın ardından geriye kalan iki kız da Lisa'ya yardım etti. Bir yandan kıyafetleri dolaba yerleştirip bir yandan da tanışma faslına geçiş yaptılar.
Sarışın olan enerjik bir biçimde konuşmaya başladı:
"Ben Park Chaeyoung, Roseanne Park ve Rose. Birden fazla ismim var ve tabi umm bu garip. Belki de bana sadece 'Chae' demelisin."

Turunculu kız onun bu hallerine gülerken kendini tanıtma ihtiyacı duydu:

"Kim Jennie. Ama sen kısaca 'Kim bu güzellik' diyebilirsin?"

Lisa, Jennie'nin bu hallerini komik karşıladı.

Ve son olarak kendini en sona bırakmış siyah saçlı kız adını en normal biçimde söyleyen kişi oldu.

"Kim Jisoo, adım."

Lalisa üç kız da adını söylediğine göre sıranın kendisine geldiğini anlamıştı.

"Lalisa Manoban."

Sonunda hep beraber kıyafetleri yerleştirdiklerinde bavulları odanın köşesine koydular.

"Sanırım size teşekkür etmem gerekiyor."
Dedi Lalisa, diğer kızlar ona güzel bir gülümseme sundu.

Tanışma ve yerleşme günü de son bulunca nihayet uyku zamanı gelmişti ve inanın ki bu Lisa'nın bayıldığı bir şeydi. Chaeyoung ile aynı ranzayı paylaşacaklardı.

Lisa ranzaya çıkıp yatağına yattıktan sonra düşünmeye başladı, o buraya ait değildi bu yüzden kimseyle çok samimi olmayacaktı. 

Bu insanlar gibi değildi, buraya ait değildi. Geçici bir süreliğine buradaydı ve buranın belleğine işlemesine izin vermeyecekti.

——————————————