Uyanmıştım ve yatakta oturuyordum, rutin şeyler gerçekleştikten sonra kafeteryadan yiyeceklerimizi alıp bahçedeki koca Çınar Ağacı'nın altına gidip oturduk.
Bir yandan soğuk kahvemi yudumlayıp öte yandan da konuşmaya başlayan Chaeyoung'u dinledim:
"Geçen gün sınıftayken yanıma gelen o çocuk Jungkook'du. Jennie sana onun da yönetimde olduğundan söz etmişti, Taehyung'un kuzeni Jeon Jungkook. Uzun bir süre ona platonik kaldım ve şimdi beyefendi benimle ilgileniyor."
Jennie bu duruma gülerek cevap verdi:
"Demek sonunda yola gelmiş Jeykey."
Arkadan yükselen bir ses "Ona sadece ben Jeykey diyebilirim bebeğim!" Diyordu.
Az sonra sesin sahibi olan , orta boylu, siyah saçlı bir çocuk aynı bizim gibi bağdaş kurdu ve Jennie'nin yanağına sulu bir öpücük kondurdu.Ben şaşkın gözlerle neler olup bittiğini izlerken Jennie açıkladı:
"Lalisa Manoban, okula yeni gelen kız ve oda arkadaşımız. Bu da Min Yoongi, maalesef erkek arkadaşım." Yoongi alınmış gibi bir bakış attığında Jennie başını onun omzuna koydu ve bir süre daha gülüştük.
Kadraja giren Jungkook ile Chaeyoung'un yüzünü görmeliydiniz. Adeta büyülenmişti. Aşkın en saf hali.
Jungkook bağdaş kurdu ve Chaeyoung'un yanına oturdu. Saniyeler sonra gelen bir diğer kişi ile herkes yarısını bulmuş, tamamlanmıştı.
Sırasıyla hepsiyle tanışmaya başladık.
Jin ve Jisoo'nun sevgili olduğunu öğrendiğimde büyük bir kahkaha attım çünkü Jisoo her zaman 'zirve tek kişiliktir' modunda biri olmuştu benim gözümde. Jisoo hafifçe koluma vururken o da daha fazla dayanamadı ve bir kahkaha patlattı.
Jungkook konuşmaya başladı:
"Ee sen geçen gün Chaeyoung'un yanında olan kızsın sanırım."
"Evet, Lalisa Manob-"
Adımı söylemek üzereyken arkalardan gelen bir ses benden önce davranmıştı ve sert bir şekilde adımı söylemişti:
"Lalisa Manoban hemen benimle geliyorsun."
Otoriter ve olabildiğince öfkeli çıkan bu ses karşısında ne yapacağımı şaşırmıştım. Tüm arkadaşlarım sesin sahibine dönerken bende döndüm ve karşımda düşündüğüm kişinin yüzünü gördüm.
Evet, Kim Taehyung.
Herkes sorgulayıcı bakışlarını bir benim bir Taehyung'un üzerinde gezdirirken hışımla ayağa kalktım ve öfkeli bir şekilde Taehyung'un yanına gittim.
Sertçe kolumu tuttu ve yürümeye başladık.
"Bu ne demek oluyor şimdi! Ne yaptığını zannediyorsun?" Dedim.
Burnundan soluyor gibi bir hali vardı ve epey kızgındı.
Beni okula soktuğunda, kapının üstünde "Denetleme Görevlileri" yazan bir odaya girdik ve sertçe kapıyı kapattı.
Cebinden çıkardığı telefonunu kırar gibi masaya fırlattığında ne yapmaya çalışıyor hala anlam veremiyordum.
"NE YAPMAYA ÇALIŞTIĞINI SÖYLER MİSİN ARTIK!"
Sinirden konuşamıyordu ve ellerinin titrediğini fark ettim bunu saklamak istercesine ellerini arkasında buluşturdu ve konuştu:
"Bak o telefona."
Telefonu elime aldığımda instagramdan okulun sayfasının açık olduğunu gördüm, bu sayfayı biliyordum öğrencilerin işlettiği ve birçok ifşanın, itirafın, resimlerin ve hatta videoların olduğu bir kirli çamaşır bloğuydu.
Beğeniler üstüne beğeni alan resmi gördüğümde duraksadım.
[][][][][][][][][]
seoulboarding_school
Takipçi: 3.782
Biografi: Okuldaki herkes takip ediyor 👀❤️:35.443
💬: 13.000seoulboarding_school: dün gece, okula gelen yeni kız ile yatmak için her şeyi denemelerine rağmen başarısız olan erkekler.. o kimseye yüz vermedi yada verdi mi dersiniz :D
jackswg: evet o erkeklerden biri de benim, kahretsin bu kız herkesi deli ediyor.
losername: onun bu fotoğrafını instagramdan kaldırmalısınız, yoksa inanın her erkeğin odasında bu resim olacak.
lalisasbody: tüm gece tuvaletten çıkmama sebebim:
thequeenyeri: onun müdürle yattığına eminim yoksa abartılacak kadar seksi değil.
daha fazla yorum görüntüleyin..
[][][][][][]
Telefonu elimden düşürür gibi masaya geri bıraktığımda Taehyung tepkisiz kalmama daha da fazla sinirlendi.
Bense şaşkınlık içerisindeydim, fotoğrafımı ne zaman çektiklerini bilmiyordum ve okuldaki bloğu herkes takip ediyordu. Beğeni sayısı ve yorum ise çok daha fazlaydı bunun anlamıysa okulda olmayanlar dahi görmüş, beğenmiş ve yorum yapmıştı.
"Bana bir açıklama yapmak zorundasın Lalisa böyle tepkisiz kalamazsın!"
"Ben bunu ne zaman çektiklerini bilmiyorum." Şaşkınlık içinde kurduğum cümle karşısında konuşmaya başladı:
"Bilmiyorsun.. bilmiyorsun öyle mi?" Sinirinden kahkaha atarken masadaki tüm eşyaları etrafa
savurması bir süre öylece kalmama neden olmuştu.
Yere düşüp kırılan eşyalar karşısında daha da çok gerilmiştim.
Tabiki bu durumda susup beklemek yapılacak en doğru şey mi emin olamadığım için sert bir sesle konuşmaya başladım:"Bunu benim isteğimle çekmiş olsalar bile bu seni neden ilgilendiriyor? Hayatımdaki hiçbir şey seni asla ilgilendirmez."
Taehyung sert adımlarıyla yanıma doğru yürümeye başladı. Aramızdaki mesafeyi sıfıra indirmişti.
Bir gözü diğerinden daha büyüktü, sanırım bu sinirlendiğinde oluyordu çünkü büyük olan gözü hafif dolmuş ve kan toplamıştı.
Ellerine baktım, yere attığı eşyalardan keskin olanları elini kesmişti.
İlk defa birinin yaptığı bu dengesizliklerden korkmaya başlamıştım ama belli etmek istemiyordum çünkü bir erkekten korkmak utanç vericiydi. Lalisa Manoban bunu yapamazdı.
Kötü bir şeyler yapacağını düşündüğüm esnada hiç beklemediğim bir şey yaptı.
Başını göğsüme yaslaması ve göz yaşlarını t-shürtümde hissetmem bir olmuştu.
"Sadece, sadece seni de kaybetmek istemiyorum." Sesi öyle bir titriyordu ki.
Bir süre öylece kaldık daha sonra elimi saçlarına götürdüm ve biraz sakinleşmesi için saçlarını sevdim.
Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu, saniyeler içerisinde çeşitli duygu değişimleri geçirmiş ve en sonunda kurduğu cümle ile aklıma kazınan bir olay yaratmıştı.
"Seni de kaybetmek istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the boarding school, taelisa ♡
Fanfictionşımarık ve zengin lalisa manoban'ın otoriter annesi onun hareketlerinden sıkıldığı için içerisinde burslu çocuklarında olduğu yatılı bir okula gönderir. fakat kızı hayal dahi edilemeyecek olaylarla karşı karşıya kalır. kim taehyung...