Geldiğim günün üzerinden yaklaşık iki hafta geçmişti, buradan ayrılırsam üzülecek kadar değil ama kalacak kadar alışmıştım. Yani tam planladığım gibi ve tabiki Lalisa Manoban olarak söylüyorum, düşündüğüm gibi burada da birçok çıkma teklifi almış, sarkıntılık yapan aptala tanıklık etmiştim.
Artık her sabah şu "denetlemeler" için erkenden kalkıyor ve hazırlanıyordum. Taehyung aptalı her sabah uykumu böldüğü için benden özür dilemeliydi, kesinlikle.
Az sonra odamdan çıktığımda, odamın tam önünde bekleyen Jackson Wang ile karşılaştım. Onu görür görmez gözlerimi devirdim ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Az öncede söylediğim gibi geldiğimden bu yana birçok kişi bana asılmıştı ancak en ısrarcıları Jackson Wang çıkmıştı, nereye gidersem gideyim peşimi bırakmıyordu ve kesinlikle bana takıntılı hale gelmişti.
Kızlar arasında bile şaka konusu oluyordum ve bu sinir durumun içinden nasıl çıkabileceğim hakkında en ufacık bir fikrim yoktu.
Kapıdan çıktığım anda önümde bittiği için geçecek alan arıyordum fakat çoktan bir gerizekalıya layık hareketini yapmıştı.
Ellerini kapıya dayadığında beni kapı ile arasına aldığını elbette anlamıştım."Yine ne istiyorsun Aptal Wang?" Alaycıl bir tavırla sorduğum soruya karşı sinsice sırıttı ve bana daha fazla yaklaştı.
"Seni desem çok mu aptalca olur?"
"Hmm, evet ama bir aptala ancak böyle bir cevap yakışırdı. Şimdi bırak beni."
Aşağılanmak her ne kadar hoşuna gitmesede bana karşı bir şey yapamadı ve öpmeye çalıştı.
Onu geri itmeye çalıştım ama lanet olsun ki çok ağırdı.
"Beni hemen bırakıyorsun yoksa seni doğduğuna pişman ederim Jackson."
"Beni burada mı pişman edeceksin Lisa? Gerçekten çok komiksin. Şu anda herkes derste ve sen geç kalanlardansın."
Az sonra kadraja giren bir kişi ile bakışlarım ona yöneldi.
"Herkes derste değilmiş demek ki Jackson. Kaybol şimdi."
Jackson'ın, Taehyung'u görünce yüzü bir anda düştü ve sanki korkuyla karışık bir şekilde beni rahat bıraktı.
Kimdi ki bu adam bu kadar sözü geçiyordu? Alt tarafı bir denetleyici ve aynı bizim gibi bir öğrenci.
Taehyung da aynı benim gibi ellerini göğsünde birleştirerek yavaş yavaş yanıma geldi ve karşımda durdu. Jackson'ın yaptığından çok daha profesyonel bir şekilde beni kapıyla arasına aldı ve yüzünü yüzüme yaklaştırarak fısıldar bir biçimde konuştu:
"Kimsin sen Lisa? Gelir gelmez tüm erkeklerin senin için ne boklar yediğinin farkında bile değilsin dimi? Hmm, senin bedenin için çıldırıyorlar."
Onun bu konuşmasının egomu tatmin ettiğini çok iyi biliyordum, bu yüzden zevk almışçasına sırıttım:
"Herkes Lalisa Manoban'ı ister, ama kimse elde edemez."
"İddialı ve büyük konuşuyorsun, illaki sende birine ait olacaksın."
Ait olma konusunu açtığında gülüşümün solmasına izin vermedim ama sinirimin bozulduğunun farkına vardığı için dudaklarına bir gülümseme yayıldı.
Bir süre öylece kalmamıza sebep oldu. Gözleri yüzümün her yerinde gezinirken, belirgin olan adem elmasına baktım. Bakışlarımın yönünü fark ettiğinde yutkundu.
İşte yola geliyorsun Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the boarding school, taelisa ♡
Fanfictionşımarık ve zengin lalisa manoban'ın otoriter annesi onun hareketlerinden sıkıldığı için içerisinde burslu çocuklarında olduğu yatılı bir okula gönderir. fakat kızı hayal dahi edilemeyecek olaylarla karşı karşıya kalır. kim taehyung...