Güne yorgun uyandım. Geldiğimden bu yana yaşadığım şeyler mental sağlığımı çok kötü etkilemişti. Ayrıca bazen bir şeyleri öğrenmek büyük sorumluluklar getirebiliyordu.
Ranzamdan hiç kalkmak istemiyordum ki Jennie konuşmaya başladı:"Dün gece o kadar geç geldin ki, uykunu alamamış olman normal."
"Sadece yürüyüşe çıkmıştım Jennie." Uykulu ve boğuk çıkan sesimle beraber tuvalete yöneldim.
"Şanslısın ki dün gece Taehyung denetime gelmedi." Dedi Jisoo.
Adını duyduğum an sinir kat sayım artmaya başlamıştı.
'Babam istiyor diye özel ilgi gösteriyorum.' Aklıma üşüşen bu cümleler beni deli ediyordu.
Neden ediyordu bilmiyordum, bu basit bir etkilenme olmalıydı. Bir de aşık olursam lanet bir durumu ellerimle süslemiş olurdum."Bu duvarı sen mi süsledin Lisa?" Diye soran Chaeyoung ile büyümüş olan gözlerimi ona çevirdim. Sesli mi konuşuyordum diye düşünürken arkadaşım baş parmağı ile tablolar astığım süslenmiş duvarı gösterdi. Evet demekle yetindim ve hazırlanmaya devam ettim.
Bir an önce sınıfa gidip ilk derse girmek istiyordum;
İngilizce.
Beni yatıştırmak için en uygun olan şey şu an bu dersti.Çantamı da sırtıma taktığımda hazırdım.
İçeri giren Taehyung ile kızlarla aynı hizaya dizildik.
Kim Taehyung her zaman yaptığı gibi uzak bir mesafeden tüm kızları süzdü, sıra bana gelince muhtemelen "sadece babasının emri olduğu için"aramızda mesafe kalmayacak şekilde yanıma yaklaştı ve dikkatlice beni seyretti."Kampa geliyor musun?" Diye sordu sessizce,
ama bu çok aptalca bir sessizlikti çünkü kızlar bunu duymuş ve kıkırdamaya başlamıştı."Ne kampı?" Diye sordum.
"Nazi Kampı? Ne kampı olacak Lisa, Tanrı aşkına.."
Bunu duyan Chaeyoung kahkahasını tutamazken bende gülmeye başladım çünkü bu hayatı boyunca yaptığı en güzel espri olabilirdi.
Taehyung gülümsememi izlerken sırıtmaya başladı:
"Neyse geliyorsun geliyorsun." Diye benim yerime cevap verirken ona 'hayır' anlamındaki bakışlarımı yolladığımda sesli bir şekilde konuşmaya başladı:
"Hmm.. Kızlar arkadaşınız bana baya aşık olmuş. Benim yüzümden kampa gelmek dahi istemiyor!"
"Lafı getirdiği yere bakar mısınız?" Dediğimde kızlar gülmekten çatlamak üzereydi. Taehyung gülümsemesini bana sunarken küçük bir kahkaha patlattım. Ardından odadan ayrıldı.
O ayrıldıktan sonra küçük bir sessizlik oldu.
"Hömm..kızlar arkadaşınız bana baya aşık olmuş. Benim yüzümden kampa gelmek bile istemiyor.."
Chaeyoung'un bu takliti herkesi gülmekten yerle bir ederken gülerek aşağı inip sınıfımıza girdik.
Taehyung.
Bu adam uslanmaz bir dengesizdi. Gülmekten gözümden yaş gelmesini sağlayabiliyor yada beni öfkeden delirtecek raddeye getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the boarding school, taelisa ♡
Fanfictionşımarık ve zengin lalisa manoban'ın otoriter annesi onun hareketlerinden sıkıldığı için içerisinde burslu çocuklarında olduğu yatılı bir okula gönderir. fakat kızı hayal dahi edilemeyecek olaylarla karşı karşıya kalır. kim taehyung...