[] song name:
elle king, miranda lambert- drunk [][] song name: zara larsson- lush life []
[] song name- i follow rivers []
:::::::::::::::::::::::::::
Her şeyin eskiye dönmesi eski huzurumun da geri gelmesini sağlamıştı.
Hala birkaç ay içerisinde yaşadığım tüm bu olayları hatırlıyor ve çok şaşırıyordum.
Böyle bir yatılı okula geleceğim konusunu kesinlikle dalgaya vurmuştum ama düşündüğümün aksine gelmiş, aşık olmuş, çok iyi dostlar edinmiş ve okulun adını kirleten bir aptalın atılmasını sağlamıştım.
Arkadaşlarım hep yanımda olmuşlardı, ağladığım zaman, güldüğüm zaman, beni anlamış ve destek çıkmışlardı, bu en büyük şansım olmuştu.
Bu yatılı okul bütünüyle bir rezalet gibi gelmişti bana fakat içindeki insanlar bunu güzelleştirmişti, buraya bağlanmamı sağlamıştı.
Aileme ilk defa bir konuda teşekkür edebiliyorum, iyiki beni buraya göndermişler, iyiki bunu yapmışlar.
Tüm bu güzel düşüncelerim aklımı sardığı esnada odaya giren Jisoo ile ayaklandım:
"Ne oldu Jisoo?"
"Lisa, hemen üstüne bir şeyler geçir ve bahçeye in."
Jisoo'ya sebebini dahi soramamıştım çünkü alelacele odadan çıkmıştı.
Hızla dolabımı açtım, kısa kot şortumu giyip üstüne sarı atletimi geçirdim ve koşar adım bahçeye indim.
Bahçeye indiğimde her şey normal gibi görünüyordu acele edecek bir durum yoktu sanki. Jisoo'nun beni neden acele ettirdiğine bir türlü anlam veremez ve şaşkın gözlerle bahçede dikilirken gözlerimi kapayan kemikli eller beni kıkırdatmıştı:
"Jackson sen misin yoksa?" Taehyung olduğunu fark edip ona yaptığım bu şaka beni güldürürken, ellerini gözlerimden çekti ve hafif tripli bir sesle konuşmaya başladı:
"Komik mi şimdi bu hanımefendi?"
Onun bu halleri beni güldürürken elimden tuttu ve fısıldayarak tekrar konuştu:
"Şimdi seni bir yere götüreceğim."
Kim Taehyung'un Anlatımıyla:
İliklerime kadar gergindim, ellerini tuttuğum bu kız beni nasıl bu kadar delirtmişti anlayamıyordum, sakince oturup kitap okuması dahi beni tahrik edecek raddeye gelmişti ve ben onu ne olursa olsun asla kaybetmeyecektim.Nihayet alt bahçeye geldiğimizde bir süre daha yürüdük ve küçük yeşil bir alana çıktık.
Lisa her zamanki alışkanlığını yerine getirip etrafı incelemeye başlamıştı, renk renk çiçeklerin olduğu küçük yeşil bir alan ve hemen ortada bulunan bol yastıklı kısım onu çok memnun etmiş gözüküyordu.
"Sevdin mi?" Diye sordum.
"En az senin kadar sevdim." Gidip yastıklardan birine oturdu, onun bu neşeli halleri beni çok mutlu ederken hemen gittim ve yanına oturdum.
Elini elime aldım ve onu izlemeye başladım:
"Çok güzelsin Lisa."
"Biliyorum Taehyung."
Cevabı beni güldürürken ona yaklaştım ve tam öpecekken durdum, Tanrım ben bu kızı öpmeye bile kıyamıyordum.
"Ne oldu neden durdun?" Lalisa Manoban'ın bu yaramaz halleri gözlerimi kamaştırırken cümlemi kurdum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the boarding school, taelisa ♡
Fanfictionşımarık ve zengin lalisa manoban'ın otoriter annesi onun hareketlerinden sıkıldığı için içerisinde burslu çocuklarında olduğu yatılı bir okula gönderir. fakat kızı hayal dahi edilemeyecek olaylarla karşı karşıya kalır. kim taehyung...