3.BÖLÜM KURTULUŞ

63 24 30
                                    


                                                                                   

      Yine bir savaşın içindeydik.Çok yorulmuştuk ama pes etmedik etmiyoruz....Aç olabiliriz,susuz olabiliriz,yorulmuş olabiliriz,ama asla pes etmedik.Dün ki olay beni şoka soktu...

     Mert bana hislerini söyledi, bense kendimi o an değişik hissettim...Onlar benim sevdiğim arkadaşlarım ve hoşlandığım çocuk.Her maviş gözlerine bakınca içim kıpır kıpır oluyor. O kokusunu hala unutmuyorum. Çok güzel kokusu var.Ben Mert'in dizlerinin üzerine yatmış bir şekilde uyuyordum.Yavaş yavaş gözlerimi araladım Mertse bana bakıyordu.O an anlam vermeye çalıştım... 

       "Beni izlemen hoşuna gidiyor galiba."Dedim gülerek.O bana bakarak sırıtıyordu. 

"Evet izlemek hoşuma gidiyor.İnsanları uyurken izlemeyi severim."O an garip şekilde gülmüştüm. Neden güldüğümü de bilmiyorum.Beni izlemesi hoşuma gidiyordu. 

"Daha izleyecek çok zamanın var...." demiştim.Mertse biraz şok olmuştu.Kafamı dizinden kaldırdım ona dönerek "Gizemler biraz daha iyiler mi?"Diye sordum. Lafı değiştirmek için. 

"En son Gizemin biraz başı dönüyordu."Dedi.Ayağa kalktım Savaşla Gizeme baktım uyuyorlardı, hem de çok güzel uyuyorlardı.İkisinin de yanağına küçük öpücük kondurmuştum.Onlar benim kardeşlerim gibiydi.Hepsiyle çok iyi anlaşıyordum.Gizem beni en iyi anlayan kişi olmuştu.Savaşsa beni teselli eden kişi olmuştu.Mertse beni aşka inandıran sevmeyi öğreten kişi olmuştu.Hepsinin bende ayrı yerleri var.Hepsiyle maceralar yaşamıştık.Açız Susuzuz ama dayanıklıyız.Savaş yavaş yavaş gözlerini araladı. "Leyla ne oldu bana?"Diye sordu. "Mantar yiyip zehirlendiniz. Bizde sizin için gidip eczane bulmaya çalıştık, ama bu ormanda çıkış zor bulunur."Dedim.Savaşsa daha yeni yeni hatırlıyor her şeyi. "En son mantar yemiştik sizede getirdik sonra bayıldık."Dedi hatırlamaya çalışarak. "Neyse sen kendini yorma."Dedim. Mert'in yanına oturdum. "Dün beni kucağında taşıdın için teşekkürler... Sana yük yaptıysam da özür dilerim."Dedim.Mahcup olmuş bir şekilde. "Önemli değil çok hafiftin seni kucağımda bile hissetmedim.Ama güzel uyuyordun."Bana bakarak sırıttı.O an bir ses geldi.Çalılıkların arasından hışırtı sesi.Köpek sesleri. "Köpek var!Buranın köpekleri tehlikeli diye duymuştum!"Dedi Mert korku ifadesiyle bana baktı. "Gizemi uyandır çabuk."Diye emretti. "Ta....Tamam" Gizemi uyandırdım.Ama hala çok korkuyordum. "Şimdi ne yapıca abi?" Savaş Mert'e korku dolu gözlerle baktı. "Köpek taklidi yapacağız! onlar gibi köpek olacağız."Bizde Mert'in dediklerinin aynısını yaptık.Ve köpekler bize doğru yaklaştılar ve ben çok korkuyordum.Çünkü köpeklere karşı fobim var.Ve bugün o Köpek fobimi yenmeliydim. Köpekler yavaş yavaş bizi koklarken ben korkudan göz yaşlarına boğuldum.Köpekler biraz durup gittiler biz ayağı kalktık.Ben hariç ben ağlıyordum korkudan.Bana şok içinde baktılar.Mert korkuyla beni kaldırmak için, kollarımdan tutup kaldırdı. "Leyla iyi misin?"dedi.Ben o an hiç beklemediğim şekilde Mert'e sarıldım hüngür hüngür ağlıyordum.O da beni teselli etmek için bana sarıldı. "Şşş.... Geçti tamam tamam" Sarılmayı bırakıp göz yaşlarımı sildim. "iyi misin?"

"İyiyim...Benim köpek fobim varda, onçin bu kadar korktum."Bana acı içinde bakıyorlardı. "Burada kalmak tehlikeli olabilir, bir çıkış yolu bulmalıyız."Diye söze atladı Mert.

"Tamam.Her kez ikişer ayrılsın...Leyla sen Mertle git. Bende Savaşla gidiyim.Olur mu?"Gizemin cevabına hayır diyecek değilim.Sonuçta aşık olduğum kişiyle gidecektim. "Tamam benim için uyar, canım dostumla gideceğim kabul ederim."Diye söze atladı Savaş. "Eğer biri, bir çıkış bulursa polise haber versin.Bizi bulmasını söyleyelim, anlaştık mı?" Gizem mantıklı konuşuyordu. "Anlaştık"

"Anlaştık"

"Anlaştık"

Hepimiz kabul ettik sonra ikiye ayrıldık. Ben Mertle hiç bilmediği yola gidiyorduk. Saat bir iki galiba. "Eğer korkarsan, bana sığına bilirsin" Demişti Mert.Şok içinde ona baktım ve bir şey demeden yürüdük bir çıkış yolu aradık.Yarım saat yürüdük ben çok yorulmuştum. "Ben çok yoruldum. Biraz dinlenelim mi?"

"Tamam. Gel oturalım."Bir ağaca oturduk ikimizde. Her yerde ağaç var, bir çıkış yok. "Biz senin evine eğlenmeye geldik.Ama öyle olmadı.Sanki bir macera için gelmişiz gibi."Haklıydı. Ne için geldik, şimdi ne için savaşıyoruz. 

"Haklısın...Her şey her an olur...Olmaz deme olur.... Olur deme olmaz...."Hayatta bu iki cümlenin içinde geçiyor. "Hayat kısa her an her şey olur."Mert bana baktı göz gözeydik ve ikimizde sustuk sadece ruhlarımız ve gözlerimiz konuşuyordu.O an hiç beklemediğim an bir cümle kurdu.

 "Leyla.....Biliyor musun.... Sana çok şey söylemek istiyorum ama......Söyleyemiyorum...."O an şok içinde ona baktım oda bana bakıyordu.neydi söylemek istediği şey?.Sonra ayağı kalkıp bana el uzattı, kalkmama yardımcı oldu. "Dinlendik.Hadi artık bir çıkış arayalım."On yirmi Dakika yürüdükten sonra, bir ışık gördük bir çıkış yoluydu. 

"Çıkış!"Diye bağırdım.Çok mutluydum Bir çıkış yolu bulmuştuk.Mertle beraber çıkışa doğru koştuk.Sevinçten göz yaşlarımı tutamadım. Bir caddeye çıktık. " Kurtulduk!Özgürüz!"Diye bağırdım. Sonra sevinçle Mert'e sarıldım. "Kurtulduk!"Diye sevincimden Mert'i öpmüştüm yanağından.O an bana şok içinde baka kaldı. "Özür dilerim.Sevincimden ne yaptığımı bilmiyorum da" Mert bana sırıttı.Yüzüm kızarmıştı utanmıştım. 

"Gel Savaş ve Gizemi'de kurtaralım.Birisinin telefonunu alıp polis çağıralım.Buranın adresini falan soralım."Dedi.Yolda insan aramaya başladık.Bir tane yolda giden yaşlı teyzeye gidip buranın adresini falan sorup polisi aradık.Polis gelip Gizemleri bulurken, bizde karakola ifade vermeye gittik.İfadeden çıktığımızda sevinçle Mert'e bir daha sarıldım sımsıkı sarıldım o da bana sarıldı. "Sen şimdi hala o evde kalmayı düşünüyor musun?"O eve gidecek miydim? Kimde kalacaktım ne yapacaktım? "Bilmiyorum" Ne yapacağım? nerede kala cam? Bir daha asla o eve giremezdim. "İstersen bizim ev büyük bizde kala bilirsin" Dedi Mert bana bakarak. "Selam!"diye bir ses geldi Savaşın sesiydi.

 "N'aber ormandaki dostlarım."Savaş yanımıza gelmişti Gizemde ondan sonra geldi. "Selam!"Biraz hasret giderdik göz yaşlarımı tutamadım Gizem'in yakasına ağladım. 

"kanka sen o evde kalmayı düşünüyor musun?"diye sordu Gizem.Mert direk söze atladı. "Aynısını bende söyledim."

"Kanka o evde kalacak mısın? Ben olsam kalmam."Ne yapacaktım Mert'in evinde olmazdı. "Bizde kal kanka bir süre ne dersin?"Gizemi daha iyi tanıyordum onun teklifini kabul etmeliydim. "Tamam.Sende kalıyorum.Evden bir kaç eşyamı alıp sana gelirim." Dedim. Mert'e ayıp olmamıştır daha onu tanımıyordum...Ya şu işe bakın nereden nereye geldik. En son evdeydik, ormanda bulduk, zehirlendik, korktuk Ama pes etmedik, savaştık, yardım ettik, şimdide kurtulduk. Ne demişler olmaz deme olur....Olur deme olmaz....

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin