8.BÖLÜM KİMDİM BEN?

32 21 9
                                    


                                                                                    

  Ben hayattan şunu öğrendim...Ne olursa olsun ne yaparsan yap pes etmeyeceksin.Ne zaman pes etsem şu cümleyi aklıma getiririm; "

  "kazananlar hiç hata yapmayanlar değil asla pes etmeyenlerdir!"

  Cihan Akyol

  Her pes edeceğimi düşündüğüm an hep bu lafı getiririm.Ve bu lafı duyunca ayakta kalırım güçlü dururum.Hayat bir yarış zaten.Bazen üzülürsün,korkarsın,sevinirsin,eğlenirsin,gülersin,burası bir hayat ve o hayatın içinde seni büyük savaşlar bekliyor, tabi bu savaşta yenilen sen değil karşıdaki düşmanın olacak, sonunda kazanan o değil sen olacaksın....

  Gizem uyanmıştı bense daha yeni yeni uyanı yordum.Aşağı merdivenlerden inip Gizemin yanına gittim,yemek hazırlıyordu. "Günaydın"

  "Günaydın pamuk prenses" Gizem gülerek bana selam verdi "Dün ki olay hala aklımda" Gizem ban şok içinde baktı. "Neden?"

"Dün o asansöre bir daha binmeyeceğim yemin ettim" Gizem bana bakarak büyük bir kahkaha attı. "Kanka sen hala o olaydan çıkamadın mı?"ben Gizeme şaşkın ifadeyle bakıyordum. "Kanka hani senin kapalı alan korkun vardı ne oldu?"

"Evet var.Halada korkuyorum.Ama bu kadar senin gibi korkmadım. Çünkü saatlerce kalsaydım bayılırdım ve yada komaya falan girerdim."ben saçma sapan korkuyordum...Neden korktuğumu bilmiyordum.Ama içimde kötü his var.. "Hadi sen hazırlan Mertler almaya gelecek bizi" ben yukarıya doğru çıkarken aklıma bir soru takıldı.Not kağıdında yazan o cümle;Bu satırları iyi ezberle bir gün lazım olacak güzellik...Nottaki yazan bu satır kafamı çok karıştırmıştı.Neden lazım olacak?Kime ne yapacak?Neden benden intikam alıyor?Neden düşmanı değil de ben?Bu sorular kafamın içinde dönüp duruyordu.Kapı zili çaldı bütün her şeyi unutup giysilerimi giyip aşağı inmiştim.Üzerimde kırmızı boğazlı kazak altımda kot pantolonla aşağı indim.O an o maviş gözlerle buluştu.Üstünde mavi kırmızı gömlek altında lacivert kot pantolonla karizmatik olan Mert'i gördüm. "Selam" dedim heyecanla

"Selam"

"Selam"

"Gelin yemek yiyorduk masaya oturun" Gizem Mert gili masaya davet etmişti ama Mertle biz birbirimize bakmaktan bir şey düşünmüyorduk.Mert kendini toparlamaya çalıştı. "Olur zaten sabah gelirken yemek bile yemedim" deyip masaya oturdular. "Canım Gizemim ya!"Savaş gizeme sarılırken Gizem az kalsın ölecekti. "Savaş dur öleceğim şimdi" ben gülmekten ölüyordum. "Ay!Hay benim beyinsiz kafam iyi misin yemek görünce ne yapacağımı bilmiyorum da pardon!"Mertle biz kahkahalara boğulmuştuk. "Sizde anlaşma problemi var" Mert gülmekten zar zor konuşuyordu.

"Hadi hızlı yemeğinizi yiyin de geç kalmayalım okula" Gizem sinir olmuş bir şekilde lafı değiştirdi.Biraz yemek yedikten sonra,çantalarımızı alıp arabaya doğru ilerledik.Gizem yine ön koltuğa oturdu,benle Mert arkaya oturduk.Mertten yine hiç beklemediğim bir iltifat daha "Bugün yine dünya güzeli olmuşsun" kulağıma doğru fısıldadı bense şaşkınlıkla Mert'e bakıyordum.Okula varmıştık.Hiç bir şey olmamış gibi okula girdik.Sınıfımıza çıktık ve yine sinir bozucu şu salak Cenk'i gördüm zorla onun yanına oturdum.Yüzüne baktığımda şok olmuştum.Yüzü kıpkırmızıydı ve ağlıyordu bana bile bakmıyordu "Ne oldu?"diye sordum ağlamaya hala devam ediyordu.

"Cenk ne oldu?"diye tekrar sordum Cenk burnunu çekerek hiç beklemediğim şeyi yaptı.Kafasını omzuma koydu.Hüngür hüngür ağlıyordu. "Ne oldu Cenk iyi misin?"o an Mert'in gözüyle buluştu Mert öfkeliydi ama belli etmemeye çalıştı. "Leyla...Ben....Ben hiç iyi değilim" Cenk göz yaşları arasında burnunu çekiyordu. "Ne oldu anlatmak ister misin?"evet der gibi başını salladı. "Annem babamı terk etmiş bütün paraları evi hep annem almış Bizde burada tek kaldık.Babam ayağından amale yat çalışamıyor..."o an başımda beliren öfkeli Mert'e baktım. "Cenk geçmiş olsun kardeşim" Mert öfkesi biraz olsun dinmişti "Yardım edebileceğim bir konu var mı peki?"Cenk başını kaldırıp gözlerimin tam içine baktı. "Aslında var.Benimle arkadaş olmanızı istiyorum, bana destek çıkacak bir arkadaşım bile yok" Mertle göz göze geldik Mert biraz düşündü. "Tamam bu süreçte senin yanında ola caz."Savaşla Gizem bizi izliyordu., "Çok teşekkür ederim sizlere."Cenk mutlu olmuş şekilde göz yaşlarını sildi. "Beni ilk geldiğimden beri çok yanlış anladınız hepiniz" Mert direk söze girdi

"Neyi yanlış anladık?"

"Leyla'ya aşık oldum sandınız ama yanıldınız.Ben sadece sıranın en arka köşesi cam kenarının yanında oturmak istediğim için buraya oturdum" o an hepimiz biraz pişman olmuştuk. "Çok özü-"derken Cenk sözümü kesti.

"Önemli değil bende olsam bende kızardım, sadece sapık olmadığımı bilin istedim" kapıdan giren hocayla her kez ayağa kalktı.Yarım saat Türkçe işledikten sonra bir an telefonum çaldı bilinmeyene numara. "Ne oldu Leyla?kim arıyor?"Gizem merakla ban baktı.

"Bilmiyorum.Bir numara var sadece" Bilinmeyen numarayı açtım ve o tanıdık ses babam.Korkmuş ve halsiz bir sesi vardı.

"Alo kızım!"

"Alo baba ne oldu iyi misin!"Savaşlar beni dinliyorlardı.

"Kızım şimdi senden sakin kalmanı istiyorum tamamı?"

"Baba ne oldu!"Mertler bana korkuyla bakıyordu.

"Kızım annen...Annen vuruldu...Şu an hastanedeyiz..."ve o an sesler kesildi hiç kimseyi duymadım ve bir karanlığın içine büründüm....

"Leyla!Leyla!"babam bana sesleniyordu ama ben onu bile duyamıyordum...Yavaş yavaş telefon elimden kaydı ve Gizem gil korku içinde bana bakıyorlardı.

"Leyla ne oldu iyi misin?"bense hayatımın en büyük acısını yaşamıştım

"Annem..Annem vurulmuş" titreyen sesimle zar zor konuştum.Gizemler şok içinde bir birlerine baka kaldılar.

"Ne olmuş nasıl olmuş!"Mert korku içinde bana sorular soruyordu ama ben o an hayattan komple kopmuştum.Gözlerimden yaşlar boşalıyordu....O an koşarak koridora gittim Mert arkamdan geliyordu.

"Leyla dur!"diye sesleniyordu arkamdan bana.Bense sinirle yürümeye başladım.O an Mert beni nazikçe kollarımdan tutmuştu bense ağlıyordum.

"Leyla tamam sakin ol!"Mert beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Mert hayatımın alacak en kötü haberini aldım.."Mertten destek almaya çalışarak ona sarıldım.

"Şişş...Tamam geçecek geçecek."Mert'e ağlayarak sarıldım

"Ben İstanbul'a gidiyorum annemin yanına."o an garip şekilde telefonum çaldı.Aynı numara. "Alo!" babamdı yine ama bu sefer içime kötü his doğdu.

"Kızım" Babam bitmiş ve tükenmiş şekilde ağlıyordu.

"Baba!Ne oldu" Mertle ben babamı dinlerken o an hiç beklemediğim o cümleyi duydum. "Kızım...Annen öldü!"

"Ne!"Ve o cümle beni bitirdi...Ailemden uzak olsam onları sevmesem de yinede onlar benim ailemdi....Ama bu cümle beni bitirdi...Kimdim ben ne içi hayattaydım ve ne için savaşıyorum.O an bayıldığımı hissettim son ses Mert'in barışıydı.

"Leyla Leyla!" ve o an hayat kısa süreliğine durdu sanki....

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin