welcome to the black parade

3.8K 306 190
                                    


bu kurgumun yeri bende çok ayrı çünkü beyda'm için yazıyorum. bu karanlık dünyada sana ışık olacak ve seni yalnız bırakmayacak insanlar bulman umuduyla. seni seviyorum..





Soğuk ve kirli tuvalet zemininde otururken tek yaptığım sessiz nefesler alırken elimdeki neşterlere bakmaktı. Gittikçe hızlanan nefeslerim biraz sonra yapacak olduğum eylem yüzünden dengesizleşmişti. Yakında soğuk olacaktım, tamamen. Zaten kendi günahlarımın ateşinde yeterince yanmıştım.

İntiharım için seçtiğim okul tuvaleti bulunmayacağıma emin olduğum tek yerdi. Bu okul
asla yokluğumu fark etmezdi. Bu biraz yanlış oldu. Aslında kimse yokluğumu fark etmezdi.

Elimde soğuk metale bakarken düşündüm. Yokluğum kimseye bir şey ifade etmeyecekti. İlk gün şaşıracaklar hatta belki öldüğüm için memnun olacaklardı ama o kadar. Han Jisung'un hayatı ve ölümü kimseye bir şey ifade etmeyecekti. Kimsede bir iz bırakamadan, varlığımı tüm dünyaya haykıramadan, sevilmeden, daha doğru düzgün yaşayamadan gidecektim.

İşte benim hayatım bu kadarcıktı ve böyle son bulacaktı.

Gözlerimi kapayıp içimden her şeyin biteceğini kendime bir kez daha hatırlattıktan sonra yavaşça gülümsedim. Neşteri tam koluma batıracakken telefonuma gelen bildirim sesi bana kapattığım gözlerimi yavaşça aralamama sebep oldu. Tüm hareketlerim istemsiz yavaşlamışken içimde filizlenen minik merak kırıntısına engel olamadım. Bana asla mesaj gelmezdi ki.

53x xxx xx xx:
O elindeki neşterleri bana verir misin?
Söz veriyorum tüm acını geçireceğim

Ji:
sen de yalancısın
tutamayacağın sözler veriyorsun

53x xxx xx xx:
Jisung yalnız değilsin
Daha hiçbir şey bitmedi
Pes edemezsin bu gün değil
Yanında olacağım ellerinin titremesini durduracağım
Ellerin titriyor jisung

Ji:
benim artık dayanacak gücüm yok
çok yoruldum

53x xxx xx xx:
Eğer bana elindekileri verirsen
Umudun olurum
Yaslanacağın omuz olurum
Artık tek başına kalmak zorunda değilsin

Görüldü..

53x xxx xx xx:
Jisung ağladığını duyabiliyorum
Kapının hemen yanındayım
Bak elimi uzatıyorum
Hadi uzat neşterleri

Ellerini tutacağım ağlaman durana kadar

Görüldü...

Titreyen ellerim bana zaten o kesikleri düzgün atamayacağımı haykırsa da inanmak istemedim. Göğsümü tekmeleyen kalbim, hızlanan soluklarım ve elimdeki jiletlerle öylece oturdum kaldım. Bana umut olacağını söylemişti hiç bilmediğim biri. İnanmayı seçebilir, bir kez daha ölümcül hatayı tekrarlayabilirdim.

Yanağımdaki yara izi sızladı. "Asla unutma ihanetleri," diye bana fısıldadı.

Gözlerimden intihar etmek için bekleyen tüm o yaşlar birer birer mezarlarına doğru yol alırken tuvalet kapısının sesini duydum. Yavaşça kapandı sanki varlığını belli etmemek  ister gibi. Bana mesaj atan kişinin geldiğini tam içinde bulunduğum kabinin önüne oturmasıyla anladım.

Sırtını kapıya yaslamıştı. Sırtlarımız birleşmiş, birbirlerine yaslanmıştı. Sıkı sıkı tuttuğum jiletler elimde minik bir kesik açarken telefonum tekrar titredi.

53x xxx xx xx:

Hadi elini ver bana

Bu soğukta yalnız kalmayacaksın daha fazla

Artık ben varım

Yalnız başına yanmayacaksın

Kabinin altından uzun beyaz eller bana doğru uzanmıştı. Parmaklarında gümüş yüzükler soğuk bir görünüm yaratmıştı kocaman ellere. O an en çok ihtiyacım olan şey belki de birisinin yanımda olduğunu hissetmekti. Yalnız değildim, tanımadığım hiç bilmediğim birisi vardı yanımda. Benim için soğuk zeminde oturmuş ben o gün bileklerimde kandan çiçekler açmayayım diye ellerimi tutmuştu.

O soğuk tuvalette, soğuk elleri tuttum. kim olduğunu bilmeden bana verebileceği zararları hesaplamadan tuttum ellerini. Benim titremem, sıcağım geçene kadar, ateşim sönene kadar bekledi. Ben ağladım o ne yaptı bilmiyorum.

En sonunda neşterleri eline verdiğimde hafif kanlanmış olduklarını gördüm. Umursamadım, hayatıma girip bana umut olacağım diyorsa beraberinde getireceği kanları, yaraları kabul edecekti.

"25 eylül" diye fısıldadım. Yine olmamıştı..

Ellerimizi ayırırken hayatımda duyduğum en güzel sesi bana armağan etmişti. Ondan duyduğum ilk sözler ilk başta çok anlamsız devamında ise hayatımın merkezi yapacağım sözlerdi.

"Aferin bebeğim, belki başka gün belki asla.."

+++
Tamam yeni kurguyla geldim.
Aşırı uzun olmayacak zaten hadi başlayalım

İlk bölümü nasıl buldunuz??

another day maybe never ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin