Final'
26 salvatoreBay Ölemezsinden
Karanlıkların gelip geçici olduğunu söylerler çoğu zaman. Akşam olur, güneş gelir. Karanlık biter aydınlanır tüm korkular. Akşamın getirdiği ağır melankoliyi götürür güneşin sıcak kolları
Oysa benim için her gece yeni gün ber gün yeni bir geceydi. Evde kapalı kalsam duvarlar üzerime gelir, dünyaya çıksam varlığım sadece üvey kardeşimin sinirini bozardı. Belki ona karşılık verebilirdim ama ateşe ateşle karşılık vermek yalnızca büyütmez miydi yangını?
Bu yüzden kaydımı başka okula aldırdım. Çevremde pek insan bırakmadım. Beni kullanarak kimseye zarar veremesin istedim. Eğer kendimi gizlemezsem bana da zarar verirlerdi. Duygularımı görmekten garip bir tatminlik duyan jeonginin gözü önünde olsam benimle sürekli oynardı
Bu yüzden duyguları gizlemeyi öğrendim, insanların garip diyebileceği ama içimdekileri anlayamadıkları bir insana dönüştüm. Çok sevdiğim resim hobimi bıraktım, tüm boyalarım kırılmışken yemin ettim bir daha kimse için resim yapmamaya.
Resim yapsam beni görecekler, karşılarında çıplak olacakmışım gibi hissettim. Anlamadıkları şeyleri kalıplara koymaya çalışmaları midemi bulandırdı. Tek kaçışım olan resimlerimle bile yargılandım ben. Bu yüzden müziğe sardım. Duyduklarımızı unuturuz, şarkılar en az sorgulanan şeylerdir çoğu zaman. Herkes aşk şarkısı dinler ama kimse gerçek hikayesini bilmez. Herkesin dilini mesken edinen şarkılar nice acı acılar barındırır kimse bilmez. Kimse sorgulama ihtiyacı hissetmez.
Şarkı söylerken çığlık atmak daha kolaydı
Bu sıralarda hayatımı önemli ölçüde değiştiren başka şeyler de oldu. Uzakta okuduğum için arada bir gittiğim evdeyken gerçekleşti bu olay. Önceki gün kazara(!) jeongin beni merdivenden düşürdüğü için sargıda olan kocaman burnum, kısacık olan saçlarım vardı o zamanlar. Evde yalnız başıma söz yazmaya çalışırken çaldı kapı.
Üç gündür tek satır söz yazamamış, üzerine dün de o insanla kavgaya tutuşmuştum. Israrla çalınan kapı sinirimi zorlarken yavaşça ayağa kalktım. "Geliyorum bekleyin" diyerek kapıya doğru seslendim. Dün yüzünden burkulan ayağım canımı sıkarken dişimi sıka sıka kapıya gittim. "Geldim tamam" diye nefesimi verirken kapıyı açtım.
Karşımda elinde minik bir saklama kabıyla bana kocamanca bakan bir çocuk vardı. Gözlerini kocaman açtı ve burnumdaki sargıya bir bakış attı. Ben ise gözlerimi onu incelemekten alıkoyamamış, tüm yüzünü arşınlamıştım.
Neden bu kadar güzeldi bu yüz? Neden ona bakınca kafamda şarkılar belirmişti?
Gözlerimi önceden boyalı olduğu belli olan saçlarında gezdirdim. Akmış olmasına rağmen ara ara mavilikler yer edinmişti siyah tutamlarında. Kısa kirpiklerinin çevrelediği koyu gözleri vardı. Sanki yıldızlar parıldıyordu orada, insanların gözlerinde yıldızlar taşıyacaklarını o gün öğrendim ben.
Ona baktıkça bileklerim kaşındı, bileğimdeki kelepçeler kaşındı. Tırnaklarımla kazımak istedim ama kendimi tuttum. Az sonra tüm prangalarım düşecek gibi hissettim
"Merhaba jeongin evde mi?" Bunu sorarken yüzünde beliren gülümseme tüm algılarımla oynarken olumsuzca başımı sallamakla yetindim. Sesim içime kaçmıştı sanki. Düşüncelerimi toparlayamıyordum çünkü buna engel olan bir güzellik vardı. Özür dilerim ona engel demek bile hakaret olur sanırım.
Dünyanın tüm melodileri gülüşünde toparlanmıştı sanırım çünkü böyle bir güzellik başka türlü mümkün olamazdı.
"Ben de ona elmalı kurabiye getirmiştim. Geçen gün çok sevdiğini söylemişti." Üzgün çıkan sesi bir an beni duraklattı. "Jeonginin elmaya alerjisi var ama"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
another day maybe never ✓
Short StoryJisung intihar etmek istiyordu. Artık katlanamadığı noktada beklemediği şey gelen anonim mesajlardı. 53x xxx xx xx: O elindeki jiletleri bana verir misin? Söz veriyorum tüm acını geçireceğim By aşure Başlama tarihi: 07/22 Bitiş tarihi : 03/23 2912...