yumuş yumuş bir bölümle geldiiiim. yıldıza basıp bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen, keyifli okumalar bebeklerim 🐣
"güzel bebeğim, uyuyor musun hala?"
genç kadın gözlerini hafifçe kırpıştırıp daha da sokuldu kızıla. belinde yumuşakça gezinen eller huzur vermişti ona. onunla uyumak çok güzel gelmişti. kızılın göğsüne gömülüp ona sarılırken gözlerini açmadı. uyumuyor olsa da bu anı bozmak istemiyordu, uyuyormuş gibi yapmaya devam etti.
kızıl adam, göğsünde yatan kadının çenesini tuttu dikkatle. baş parmağıyla çenesini severken yüz hatlarını inceledi. kazadan sonra ilk kez beraber uyuyorlardı ve berk her sabah güzel bebeğinin yüz hatlarını incelemeyi çok özlemişti.
kadının saçlarına dudaklarını koyup usulca hareket ettirdi. öpmedi ama, kokusunu çekti içine. yeniden uzandığında kadının kıvırcık saçlarında biçimli parmaklarını gezdiriyordu.
"aybike, canım uyanmadın mı daha?"
aybike, kızılın uykulu ses tonunun kesinlikle olağanüstü olduğunu düşünüyordu.
kadının uyanmış olduğunu ve numara yaptığını biliyordu. çünkü daha önce de yapmıştı ve o hatırlamasa da berk bunu asla unutmazdı.
kadının kollarında usulca parmak uçlarını gezdirip çenesine, yanaklarına ve alnına minik birkaç öpücük bıraktı. buna rağmen gözlerini açmamasına karşı kadının hafifçe gülümsediğini fark ettiğinde gülüşünde takıldı gözleri.
"tüh ya!" dedi yalandan üzülmüş bir ifadeyle. "ben de bugün seni hafızana iyi gelecek sürpriz bir yere götürecektim. uyanmıyorsun ama, gidemeyeceğiz artık."
bıkkın bir tavırla adam kendini yeniden yatağa bıraktığı esnada aybike kalktı yerinden. ellerini kızılın göğsüne koyup küçük bir çocuk gibi minik yumruklar atarken mızmızlandı.
"yaa berk! uyumuyordum şaka yaptım sana, söyle nereye gideceğiz?"
adam kahkaha atmamak için dudaklarını birbirine bastırdığında da kadını yeniden göğsüne çekip yatırdı.
"söylemem."
"berk, söyle hadi nereye gidiyoruz? lütfen."
berk başını olumsuz anlamda salladığında genç kadın ikna olmamasına üzülerek dudağını büzdü. kadının tatlı tatlı kızmasıyla kahkahasını daha fazla bastıramazken kadını kucağına kaldırıp döndürdü.
"berk, başım dönüyor dur!"
kadını dolabının önünde indirdiğinde gözlerini gözlerine sabitledi.
"şimdi bu mavi elbiseyi alıp hazırlanıyorsun ve sürpriz yere gidiyoruz, soru sormak yok güzelim."
berk, kadının dolabından aldığı elbiseyi ona özenle verip odadan çıktığında aybike'nin içi kıpır kıpırdı. berk'in ona bu kadar özel davranması onu mutlu ediyor, her geçen gün berk'e daha da ısınmasını sağlıyordu.
hazırlanıp beraber arabaya geçtiklerinde berk'in önce kendinin sonra da eğilip onun emniyet kemerini takmasıyla mırıldandı.
"berk, çocuk değilim ki. alt tarafı kaza yaptık, her şeyimi senin yapmana gerek yok."
"alt tarafı dediğin kaza seni benden alacaktı ama. o ne olacak?"
kadının yanağından makas almasıyla da gülümseyerek yola koyulmuşlardı.
🌙
"geldik."
kadının elinden tutup şirkete getirmesiyle etrafı inceledi aybike. tanıştıkları yer burası olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hala sen | ayber
Teen Fictionaybike, eşi berk'le yaptıkları trafik kazasından sonra hafızasını kaybetmişti.