heyoo! oy verip bol bol, tıka basa da yorum yapalım genele bir bakayım dedim yorum sayısının ciddi bir düşüş yaşamadığı tek kurgum hala sen, onu da kaybetmeyelim. moralleri yükseltin bakayım. esila ve ben keyifli okumalar dileriz 🐣
gün ışığıyla gözlerini kırpıştırdığında kollarını esnetip yanına döndü kadın. saatine baktığında da berk'i uyandırması gerektiğinin farkındaydı. açıktaki göğüslerini elbisesinin içinde düzelttikten sonra üzerine yorganı çekti. o uyuyakalmıştı ama belli ki berk o kadar da erken uyumamıştı. adamın yanağına uzun bir öpücük bıraktı.
"berk, uyan hadi tatlım. işe gitmen gerek."
"beş dakika daha."
gülmeden edemedi kadın. bazen gerçekten küçük bir çocuk olabiliyordu berk. berk'e ise eşinin sesi sadece çok tatlı ve hoş bir melodi olarak geliyordu uykusunda.
"beş dakika yok berk'çim kalk hadi."
"lütfen."
"berk. işe gitmen lazım sevgilim."
başını yastığından kaldırdı berk. uykulu bir şekilde tek dirseğini yastığına yaslamış kadına bakarken uzanıp yanağından öptü ve kendini yeniden yastığına bıraktı. aybike'yi de dikkatlice göğsüne çekmeyi ihmal etmemişti.
"işe geç kaldığımda ne olacak? hiçbir şey. patron benim ve kendime yıllık iznimin bir gününü bugün kullanma hakkı veriyorum. uyumaya devam edebiliriz güzelim."
kadının boynundaki baş döndürücü kokusuna burnunu gömüp birkaç dakika öylece biraz daha uyukladıktan sonra kalktı yerinden, doğruldu.
"siz acıkmışsınızdır ama benim size kahvaltı hazırlamam lazım. esila da acıkmıştır kalkayım ben."
"dur."
kızıl sevgilisini yakasından kendine yavaşça çektiğinde de adamın dudaklarını sindirirce uzun öpüp bıraktı. nefesi hala dudaklarındayken de berk, iki elini kadının iki yanına koymuştu.
"bak ya. sabah sabah?"
"sabah sabah, kocamı öpmek istedim sadece. farklı bir şey yok yani. öpemez miyim?"
"sorman hata bebeğim."
hala kollarını iki yanından çekmemiş adamın kasılmış geniş kollarına baktı. yumuşak dokunuşlarla sevdikten sonra çıktı yataktan.
"bir daha işini bitirdikten sonra ben uyumuşsam da giyinmeme yardımcı olursan sevinirim."
"hı hı." dedi kızıl muzip bir tavırla. ardından duygu durumu da bakışları da tamamen değişmiş, endişeli bir hal almıştı. "üşüdün mü yoksa güzelim?"
"hayır üşümedim."
yanına gelip hemencecik koluna girdiğinde mutfağa inmesine yardımcı oldu. karnı artık tamamen büyüdüğü için yürümesi zor oluyordu ve berk'in koluna girmesi gerekiyordu.
berk mutfağa girip bebeklerine bir şeyler hazırlamaya başlarken kadının aynanın karşısına geçmiş bir eliyle karnını yokladığının farkındaydı. hamilelik psikolojisi diye geçirdi içinden. yanında olmalıyım.
arkasından gelip kollarını ona dolayıp sarılarak çenesini omzuna yerleştirdi kadının. genç kadın, yanındaki adama başının dönmeye izin verdiği kadarıyla dönüp çenesini öptüğünde de saçlarını kokladı berk.
"çok güzelsin."
"karnım büyüdüğü için ben üzülmeyeyim diye öyle diyorsun."
"hiç alakası yok." genç kadın kendini arkasındaki adamın göğsüne bırakıp yaslandığında aynadaki görüntüsünü görebiliyordu. gözlerini kapatmıştı ve yüzünü elinin üzeriyle severken saçlarını, boynunu kokluyordu. "benim dünya güzelim kilo bile alsa dünyanın en güzeli olmaya devam eder. böyle bir güzellik onu gerektirir çünkü."
gülümseyip berk'le beraber ritmik bir şekilde hareket ederken kapının çalışıyla gülüşü büyüdü.
"harika gelecekti bugün! o gelmiştir."
kapıyı açtığında sarıldı sarışın arkadaşına hemen. harika'nın elindekilere bakılırsa kahvaltı için bir sürü şey almış gibiydi.
"aybike! bu minnoş büyümüş!"
"evet ve teyzesini çok özledi."
harika bir süre daha aybike'nin karnını sevdikten sonra berk'e dönüp ona da sarılmıştı. aybike'den sonra en yakın arkadaşı kesinlikle berk'ti.
"aybike, oha. bunlar ne?" sesini olabildiğince kısık tutmaya çalışarak berk'e verdiği poşetlerden sonra genç kadının göğüslerine yönelmişti bakışları. "hamilelik göğüslerin mi onlar?"
"evet hamilelik göğüslerim."
"küçük berk ne dedi bu duruma?"
"of harika, tüm gece ilgilenmek istedi ne desin."
"anlat. çabuk."
"siz ikiniz dedikodunuzu rahat rahat yapın ben de size kahvaltı hazırlayayım hanımlar, hiç rahatınızı bozmayın. özellikle de sen sevgilim."
kadının ona attığı öpücüğe karşılık havadan öpücük attığında da harika aybike'nin koluna girmişti.
"normalde hiç işim olmazdı ama bugün sana bir kıyamadım berk özkaya, aybike'yi odasına yerleştireyim yardıma geleceğim."
"çok teşekkür ederim harika hanım, çok incesiniz."
harika güldükten sonra aybike'yi yavaşça odasına çıkardı. hamileliğin gidişi, yorucu olup olmaması, kontrollerin nasıl gittiği ve bulantılarının sıklığı hakkında sorular sorup yanıtlarını alırken de birkaç konuşmanın ardından berk'in yanına geçti. kızıl adama yardım etse iyi olacaktı.
"dediğim gibi normalde etmezdim ama yeğenim acıktı ve bu kahvaltıyı ne kadar erken hazırlarsak o kadar çabuk doyar."
berk gülerek sarışın kadını onayladığında birkaç dedikodunun eşliğinde hazırladılar kahvaltıyı. berk'le müthiş dedikodu yapıldığından kesinlikle emindi harika.
harika, hazırlığın bitişinin ardından aybike'yi getirdi. kadının en sevdiği şeylerden hazırlamışlardı. beraber çok güzel ve keyifli bir kahvaltı yapmaları aybike'ye de bebeğe de çok iyi gelmişti. kahvaltı boyunca berk'in onu yoklaması, sürekli bebeğin ve onun durumunu kontrol etmesi ve devamlı onlar için endişelenmesi ise kadının gülümsemesini büyüten şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hala sen | ayber
Teen Fictionaybike, eşi berk'le yaptıkları trafik kazasından sonra hafızasını kaybetmişti.