geldi bebeğimiz ve yumuş yumuş olma vakti 🌤 gerçi yumuşşş kurgumuzda bu bölüm biraz hot yerler de var, oy verip bol bollll yorum yapalım satır aralarına tıka basa. yorum önemli. esila ile ben, keyifli okumalar dileriz 🐣
"aybike'm?"
işten gelişinin ardından hala yorgun çıkan sesiyle yataklarında uzanan kadına baktı. genç kadın, berk geldiğinde aceleyle gözyaşlarını silmişti.
"güzeller güzelim benim, ne oldu sana?"
anlamıştı ama. anlamadığı zaman mı olmuştu ki ağlayışını saklamaya çalışmıştı? hep anlamıştı berk onu ve hep de anlamaya devam edecekti.
"bir şey yok berk iyiyim, ne oldu?"
"yemek hazırladım ikimize, onun için seslenmiştim ama... emin misin çiçeğim iyi olduğuna?"
"yemeyeceğim! yemek falan yemiyorum artık, istemiyorum."
yeniden yorganı tepesine çekişiyle hafifçe göz devirdi berk. bıkkınlık değil de neden böyle davrandığını anlamışlık vardı yaptığı harekette.
"bebeğim, sen o kızın söylediklerine mi takıldın gerçekten? neden umursuyorsun ki onu? boşver kendi halinde konuşuyor işte."
"yemeyeceğim dedim berk, sen ye. aç değilim ben."
"saçmalama yavrum." yorganı açıp kadının gözyaşlarıyla ıslanmış yüzünü sildi narince, ellerini elleri arasına aldı. sıcacıktı. "yemeyeceğim olur mu hiç? hem doktor ne dedi? bebeğe rağmen bırak kilo almayı kilo vermişsin bile. o yüzden itiraz istemiyorum ve doğruca mutfağa gidiyoruz, anlaştık mı güzel sevgilim?"
"ı-ı." başını sağa sola sallayıp yastığına gömülen kadının minik parmakları arasında sıkı sıkı tuttuğu yorganı kaldırdı yeniden yavaşça.
"acıkmadım diyerek kızımızı da aç bırakamazsın bitanem. esila, babacım sen de yardım et hadi bana biraz." elleri artık kadının karnında konumlanmıştı. "bak duyuyor musun kızımı?" kulağını karnına yaslayıp bebeğinin sesini dinlemiş gibi yeniden doğruldu, kadına bakıp dudaklarını büzerek bebek sesi çıkarmaya başlamıştı.
"annecim çok acıktım, lütfen bana yemek ver. yemek yemek istiyorum lütfen lütfen, babamı dinle lütfen." kıkırdamaya başlamış kadının gülüşüne gülerek karşılık verecek olduysa da beceriksizce kaldığı yerden devam etmeye çalıştı. "çok açım lütfen yemek yiyelim."
"tamam berk, dur artık." gülmesini baskılayamayan kadın eşinin yüz hatlarında gezdirdi ellerini. ardından da kızıl saçlarını sevdi. "tamam, yiyeceğiz."
berk, çocukça bir memnuniyet gülümsemesiyle eşinin yanağından kokulu bir öpücük alıp ilerlemişti. elinden tutup kalkmasına yardımcı olduğunda da mutfağa getirdi kadını, masaya oturmasına yardım ettiğinde ise yüzü asılmıştı.
"berk ya, balık mı yaptın?"
"evet bebeğim." karşısına oturup yanına yaptığı salatayı da kadının tabağına koymakla meşgul olan adam eşinin tepkisini yokluyordu. "çünkü çok sağlıklı ve bebeğimizin buna da ihtiyacı var."
"berk yaa. benim midem bulanıyor ama."
normalde çok seviyor olmasına rağmen hamileliğin getirisiyle midesi bulanan kadın burnunu tutarken yüzünü de buruşturmuştu.
"sevgilim, ben yaptım ama bak. sen çok seversin benim sana yemek yapmamı. tadına bak bir en azından. olmaz mı?"
bıçağıyla böldüğü balığı kadına salatayla beraber küçük bir çocuğa yedirir gibi kendi elleriyle yedirmeye çalıştığında çenesini tuttu hafifçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hala sen | ayber
Teen Fictionaybike, eşi berk'le yaptıkları trafik kazasından sonra hafızasını kaybetmişti.