ve yumuş yumuş bir hala sen bölümüyle günaydınnn 🌤 yıldıza basıp bol bol yorum yapmayı unutmayın. keyifli okumalar dilerim 🐣
gün ışığıyla kısıkça açmaya çabaladı gözlerini. uyandığında yanında berk'i görmek her zaman daha rahat ve güvende hissetmesine sebep oluyordu. eşinin çıplak omuzlarından çillerine uzanıp gezindiğinde kaslarını sevdi. başını boyun girintisinde gezdirdiğinde dizlerinin üzerine kalktı.
"berk hadi kalk kalk kalk kalk."
eşinin uyandırışıyla mırıltılı bir nefes bırakan adam gözlerini açmadan cevaplamıştı.
"öpücük alamadan uyanmıyorum ben, bilmiyor musun tatlım?"
eşinin yanaklarına peşpeşe bir sürü öpücük bıraktığında omuzlarını sevdi.
"aldın öpücüğünü mızmız! kalk hadi kalk."
aniden gözlerini açıp kadını kendine çekerek boynuna öpücük bıraktığında doğruldu yerinde.
"günaydın!"
eşinin onu kucağına alışıyla kahkaha atan kadını kısaca döndürdüğünde hem onun için hem de bebek için öpücük veriyordu ve bu durum işine de geliyordu.
"berk, indir beni kahvaltı hazırlayacağım."
"kahvaltı hazırlamana izin verecek miyim sence cidden güzelim? hamilesin sen, olmaz."
"hafızanı kaybettin hiçbir şeye dokunma, hamilesin sen olmaz. of berk özledim ikimiz için bir şeyler hazırlamayı."
"bitanem ama kıyamıyorum ki sana."
adamın kucağından inip mutfağa gittiğinde hazırlanmış kahvaltı masasıyla şaşırmıştı. berk'in bunu yapacağını tahmin etmeliydi ama hep yanındaydı ne ara yapmış olabilirdi?
"berk, bu masa nereden çıktı?"
"uyandım biricik eşime ve bebeğime kahvaltı hazırladım sonra yeniden sevgilimin kollarına geldim."
eşine sarıldığında boynunu öpüp geri çekildi. "tamam, akşam yemeğini sen hazırlarsın çok istiyorsan. ama kendini yormamak şartıyla."
gamzeleriyle gülümseyen kadın hamileliğin de getirisiyle fazlasıyla acıkmıştı. eşinin yanına oturduğunda da karnında sıcak elini hissetmesi uzun sürmedi.
"kontrol var bugün değil mi? cinsiyetini öğreneceğiz sonunda."
"evet, çok heyecanlıyım berk. bebeğimiz sana benzesin istiyorum ben."
eşinin saçlarını öptüğünde onun için özenle hazırladığı kahvaltı tabağını önüne koymuştu.
"bence de bana benzesin. seni benim kadar çok sevsin, değer versin hep."
kadın tatlı gülümsemesiyle kahvaltısına döndüğünde de adamın heyecanlı bakışlarına maruz kalmıştı.
"cinsiyetini öğrenelim bebeğimizin, sürpriz bir yere gideceğiz."
"berk yorulmadın mı sürprizlerden? iyice gizemli bir adam oldun sen de. söylesene nereye gideceğiz?"
"kesinlikle olmaz." kahvaltıya döndüğünde oldukça kararlıydı adam. "gidince göreceksin zaten hayatım, çok istediğin bir yer."
🌙
"güzeller güzelim benim." dedi doktorun yanından çıktıklarında hala heyecanlarını aşamamış olan adam. kadının ince yüzünü avuçları arasına aldığında gamzelerindeydi. "ben biliyordum, çok güzel bir kızımız olacağını."
kadın, adamın yüzünde konumlandırdığı ellerini severken dolu gözleriyle gülümsüyordu.
"kızımız olacak. sana benzeyen, tatlı çilleri olan bir kızımız. ve kızıl saçları tabi."
"ve kıvırcık." diyerek eklemişti berk eşinin burnunu sıkarken. yavaşça yüzü düştüğünde de eşinin saçlarını sevip yüzünde ellerini gezdiren taraf aybike olmuştu.
"sevgilim? ne oldu sana? mutlu olmadın mı yoksa?"
"oldum tabi ki. ama ben, iyi bir baba olabilir miyim sence aybike? yani kızımız beni sever mi, benimle mutlu olur mu, ona sevgimi gösterebilir miyim ki? çok korkuyorum onu üzmekten."
"bitanem sen dünyanın en mükemmel babasısın. benim bundan hiçbir şüphem yok. hem kızlar babasına düşkün olurmuş. seni daha çok sevecek kesin."
kadının büzdüğü alt dudağını hızlıca öpüp çekildiğinde de sarıldı ona.
"bence tam bir anneci olacak minik cadı."
"cadı deme kızıma!"
"şimdi senin kızın mı oldu sadece?"
gülüştüklerinde arabaya binmişlerdi. eşiyle beraber girdikleri mağazada durduklarında da ellerini gözlerinden çekmişti berk.
geldikleri yer büyük bir bebek mağazasıydı! cinsiyetini öğrendikten sonra büyük bir alışveriş yapmak istiyordu aybike. bir de ilk çocukları olduğu için çok hevesliydi bu alışverişe ama nereden başlayacağını bilmiyordu.
"berk! kızımız için alışverişe mi geldik?"
"evet. tam da onun için geldik bebeğim." sevinçle ona sarılan kadının belini sevip elinden çekiştirmesine gülümsediğinde de yanına adımladı.
"ya ben liste yapmadım ki ama daha. bebek pudrası almamız lazım cildi çok hassas olacak onun. emzik, biberon, çanta almamız lazım eşyaları için, saç fırçası, beşik, küvet, bebek arabası, hii araba için de bebek koltuğu lazım, ıslak mendil, dişi için oyuncaklar, ateşölçer lazım, aa berk salıncak da alalım mı?"
kadının tatlı telaşına gülerek belini sevdi yine. "güzel bebeğim benim. zaten bütün reyonları gezeceğiz. liste olmaması sorun değil, ne lazımsa canın ne almak istiyorsa hepsini alacağız bugün. içine hangisi siniyorsa onu al bitanem, sen nasıl istersen öyle olacak."
eşinin yanağından öpüp onunla el ele tutuşarak alışverişe bir hevesle başlamıştı kadın. her üründe iki renk ya da model arasında kalarak berk'in de fikrini soruyordu ama berk sadece aybike'nin, bebeğinin, ailesinin mutluluğunu düşünüyordu. her soruya bana fark etmez sen hangisini istiyorsan o olsun, cevabından sıkılan kadın da çok ikilemde kaldığında birini seçerek yardımcı oluyordu ona.
sonunda bütün alışverişi tamamladıklarında eşinin ela gözlerinde ışıltı görmek berk için yeterli bir mutluluktu. bebeğin odasını da aldıklarında her şey tamam sayılırdı.
"berk, eve gidince odasını ve eşyalarını hazırlayalım olur mu?"
eşinin oldukça heyecanlı ve mutlu oluşuyla sarıldı ona. "hazırlarız tabi ki güzeller güzelim benim. sen mutlu ol yeter ki."
"berk. birkaç haftaya benim karnım tamamen büyüyecek."
"ee?"
"kilo da alırım belki. sen beni beğenmezsin ki o zaman."
"öyle bir şey yok. ihtimali bile yok sevgilim. sen her zaman dünyanın en güzel kadınısın ve hep de öyle kalacaksın." memnun olan kadını göğsüne çekip mağazadan çıktıklarında oldukça mutlulardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hala sen | ayber
Teen Fictionaybike, eşi berk'le yaptıkları trafik kazasından sonra hafızasını kaybetmişti.