1.3

1.3K 83 189
                                    

yıldıza basıp bolca yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen. bölüm yetişkin içerik içeriyor. keyifli okumalar hepinize 🐣

eşinin elini tutup yavaş yavaş çıktıkları şirketten ilerlediklerinde eve arabayla gitmek yerine yürüyüş yapmayı tercih etmişlerdi.

kızılın arada kaçamak bakışlar attığı kadın ela gözlerini kaçırıp utanmasıyla gülümsüyordu.

şuanda el ele olmaları bile kadını heyecanlandırırken kızılın devamlı sırıtışı hoşuna gitse de bunu çaktırmamalıydı.

"berk ya, niye sırıtıp duruyorsun?"

yolda durup kadının pamuksu ellerini sevdiğinde de kendine çekti yavaşça.

"sen, bir şeyler mi hatırlıyorsun bebeğim?"

"hayır, hiçbir şey hatırlamıyorum." her şeyi hatırlamayı fazlasıyla isterken bir şey hatırlayamamak çok üzüyordu kadını.

"neden öptün o zaman beni?"

kahve yoğun gözlerini kadının elalarına diktiğinde genç kadın, alt dudağını kısaca dişleyip yutkunarak geri çekilmişti.

"öpmek istedim o an öptüm berk, istediğim zaman öpemez miyim yani?"

"istediğin zaman istediğin kadar öpebilirsin tabi güzelim, ben şaşırdım sadece. yani beklemiyordum böyle bir şey yapacağını."

"niye? eskiden, kazadan önce, istediğim zaman öpmüyor muydum seni?"

kadına doğru bir adım atıp büyük elleri arasına aldığı yüzünü severken de saç tutamını arkaya attı.

"senin bana istediğin zaman, istediğin yerde yaptıkların..." alt dudağını ısırıp kadının fazlasıyla hasret kaldığı bedenini süzerken başını iki yana yavaş yavaş sallayıp iç çekmişti. "çok fazlasın aybike özkaya, çok."

yanından biraz daha uzaklaştığında kızıl adamın yutkunduğuna da şahit olmuştu aybike.

🌙

2 yıl önce, şirket

fazlasıyla sıkılmıştı genç kız. berk'in çok yoğun çalıştığının, telefonunun hiç susmadığının da farkındaydı ama ilişkilerine biraz heyecan katmak istiyordu.

kısacık gelen beyaz elbisesini biraz daha kısaltıp yakasındaki düğmelerden birini daha açtı. dağınık bıraktığı saçlarını elleriyle kabartırken de bir düğme daha açarak kızılın odasına girdi ve kapıyı kilitledi.

adamın yine telefon görüşmesinde olduğunu gördüğünde de durmadı. kendisine yönelen bakışlar, nefesinin kesildiğini ifade ederken kız tek kolunu adamın omzuna koyup usulca gezindi oralarda.

ofis koltuğunda yayvan oturuşuyla dudaklarını ıslatmasına sebep olan kızılın kucağına binerce oturduğunda da yaramaz elleri, hareket eden kalçası gibi durmayarak adamın kravatında geziniyordu.

bir gevşetip bir bolartması, kendini kızıla sürtüp kalçasını kıvırmasıyla adamın telefon başında hiçbir şey diyemeyerek ter içinde kaldığının farkındaydı. yutkunup bakışlarını bir düğmesini daha gözünün önünde açan kızın göğüslerinden uzak tutmaya çalıştığında genç kız, çıldırtıcı biçimde kızılın kravatını çıkarmıştı. gömlek düğmelerine gitti elleri.

kızıl, derin nefesler vererek kızın ellerini tutup daha ileri gitmesini engellemeye çalıştığında kalçasını hareket ettirmesi... iyi gelmiyordu.

telefondaki adamı büyük bir dikkatle dinlemeye çalışması başarılı sonuç veremezken de kız, eteğini yukarı çekip kendini sürttüğünde, dudaklarını kızılın boynuna bastırdı.

hala sen | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin