yıldıza basıp bolca yorum yapmayı unutmayınn, keyifli okumalar 🐣
genç kadın, ikisi için yeniden kahvaltı hazırlamak istemişti. bu sefer daha güzel bir hazırlık yapacaktı çünkü. markete gidecekti ama berk buna müsade etmemişti. kızıl adam evden çıktığında yeniden çalan kapıyı berk'in bir şey unutmuş olabileceğini düşünerek açtığında da emir gelmişti.
sıkıntıyla gözlerini devirdi kadın.
"emir, sıkmaya başladın artık cidden. git evimin önünden."
"aa, aybike." evin içine izinsizce girip koltuğa yürüdüğünde fazlasıyla sinirliydi aybike.
"sen, sen ne yaptığını sanıyorsun ya? evime girmek için kimden izin aldın?" sarışının umursamamasıyla nefret kusarak devam etti. "ya sen evimizin önünde mi bekliyorsun? berk gitse de eve sızsam diye?"
"hıh." dedi sarışın sinirle gülerek. "evimiz. çok benimsemişsin bakıyorum da bu herifin evini."
"ya sen ne çeşit bir manyaksın! bu herif dediğin kişi benim eşim, evliyiz biz. senin konuşma hakkın yok, aldatmışsın sen beni ya! gelmiş konuşuyor bir de burada dalga mı geçiyorsun?"
"o olay öyle olmadı aybike, bak izin verirsen anlatacağım sana."
"çık evimden emir. seni daha fazla dinlemek istemiyorum çık evimden." genç kadının sarışın çocuğa hiçbir tahammülü kalmamıştı.
"seviyor musun ya sen onu? hafızanı kaybettin, hatırlamıyorsun bile onu ama seviyor musun cidden?"
"evet çok seviyorum berk'i tamam mı? aşığım ona. defol şimdi hadi."
"peki. zorlamayacağım seni. gideyim ben."
adamın arkasından kapıyı çarptığında sinirli derin nefesler alıp verdi, berk'in gelmesini beklerken.
kızıl adam geldiğinde de paniklemişti.
"berk? ne zaman geldin sen?"
"yeni geldim güzelim, ne oldu ki?"
"hiç." dedi kadın gerginliğini yok saymaya ve gizlemeye çalışarak adama sarılırken. "seni çok özledim."
"güzeller güzelim benim ya." adamın yumuşadığını hissettiğinde saçlarındaki dudakları huzur vermişti. "ben de seni çok özlüyorum, beş dakika ayrı kalsam bile."
kadının ela gözlerinin derinliklerine baktığında saçını kulağının arkasına atmasıyla ellerinden tutup çekiştirdi.
"hadi bakalım gidiyoruz."
"berk nereye ya, daha beraber kahvaltı yapacaktık."
kadının mızmızlanırca ses tonuna gülümseyip yanağından bir makas aldı.
"yolda bir şeyler atıştırırız güzelim hadi."
itiraz etmesine izin vermeden odaya getirdiğinde hazırlanması için çıkacaktı kızıl. aybike kolundan tuttuğunda ise şaşırdı.
"odadan çıkmana gerek yok. burada kalabilirsin."
cümlesinin sonunda utanarak başını yere eğip gülümsemesiyle sırıtmıştı adam. aybike'nin bir önceki gün harika'ya dedikleri aklından çıkmıyordu.
"peki, çıkmayayım ben o zaman."
kapıyı örtüp tişörtünü üzerinden sıyırdığında da kadın, adamın ilk kez görmüş gibi olduğu vücuduna ve kaslarına karşı alt dudağını dişlemeden edememişti.
sertçe yutkunup dudaklarını yaladığında adamın, hareket ettikçe kasılan sırt kasları vücuduna sıcaklık basmasını sağlıyordu.
"aybike?" adam izlendiğinin farkındaydı ve bu fazlasıyla hoşuna gitmişti. "hazırlanmıyor musun bebeğim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hala sen | ayber
Teen Fictionaybike, eşi berk'le yaptıkları trafik kazasından sonra hafızasını kaybetmişti.