Miras

12 7 0
                                    


 Meral kendine geldikten sonra Uras ona avukatın dedikleri ile ilgili ne yapacağını sormuştu. Meral'in aklında ise şu an için sadece halasını ziyaret etmek vardı. Annemi bulamadım, en azından halamı görmek istiyorum diyordu Uras'a. Bunun üzerine Uras o mezarı bulmadan ilerleyemeyeceklerinin farkına varıp Meral'den halasının adını, soyadını ve nerede yaşadığıyla ilgili bütün bilgileri aldı. Aklında Nüfus müdürlüğünde çalışan bir arkadaşından ricada bulunmak vardı ama bu konuda yardımcı olup olamayacağı hakkında bir fikri yoktu. Meral'den bunun için biraz zaman isteyip araştırmaya başladı. Meral'de bu sayede biraz daha normalleşip hem işine hem okuluna devam edebilecekti. Son öğrendiklerinden sonra Meral'e daha da fazla bağlanmıştı Uras. Her ne kadar sorumluluktan korkan ve kaçan bir adam olsa da ona bunu borçluymuş gibi hissediyordu. Hayatın ve insanların savunmasız bir kadına bu kadar zalimce davranabilmesine akıl erdiremiyordu. Sanatına ara verdiği zamanlarda, acımasız değilsen mutsuz edileceğini anlamıştı. O günden sonra hayata ve insanlara bakışı değişmişti. Belki de yaşayış biçimi ve üslubu bu yüzden bu kadar vurdumduymazdı. Merhamet duygusu hissettiği zamanlar içinden '' Siktir et. İnsanları sen yaratmadın.'' diyerek kendi kendini motive ediyordu.

Kelebek olun, insanları sevin diyen kişisel gelişimcilerin aksine hayatı tanıyan ve anlayan bir adamın öğüdüydü bu. Herkesi gülücükler saçan maskeler ile kandırıp kendine saygısızlık yapmaktansa hak eden kişilere saygısızlık yapmak daha gerçekçiydi.

Derin derin nefes al, kendini sev, gülümsemeye çalış... (Kendin dahil herkesi kandır!) Siktir lan!

Bütün falcıların ortak özelliği; insanlara duymak istediklerini söyle, inanmak istediklerine inandır. İnsanların inanmaya olan karşı konulamaz ihtiyacı. Acınası...

Meral'in halasının mezarını bulabilmek için Uras Nüfus Müdürlüğü'ndeki arkadaşı ile konuşmuştu fakat bir gün geçmesine rağmen her hangi bir geri dönüş yoktu. Zaman kaybetmeye tahammülü olmadığını fark edip gündüz vakti tek başına Meral'den aldığı adrese doğru yola koyuldu. Mahalleye vardığında muhtarlığı aramaya başlayıp kısa bir süre içinde bulmuştu. Muhtar ile bir süre konuştuktan sonra emin olmamakla birlikte iki mezarlık ismi almıştı. Gidip tek tek mezar aramaktansa bunların bağlı olduğu müdürlüğe ulaşma kararı aldı. Muhtara da mezarın yerini bilebilecek birini hatırlarsa onu araması için numarasını bırakmıştı. Devletin her işinde olduğu gibi Mezarlıklar Müdürlüğü ile olan görüşmesi de çok iyi gitmiyordu. Yaklaşık iki saat sonra muhtardan bir telefon aldı. Uras'a mezarın yerini soruşturup öğrendiğini söyledi. Aynı zamanda adresini de vermişti ama nereden veya kimden öğrendiğini sormak Uras'ın aklına gelmemişti. Teşekkür edip telefonu kapadı. Muhtarın söylediği mezarlığa doğru yola koyuldu. Mezarlığa geldiğinde ''Bir mezarlık ziyaretimiz eksikti zaten'' diyerek içeri adım attı. Kısa bir süre içeride gezdi ama Meral'in halasının mezarını bulamamıştı. Ağaçlar ile uğraşan bir görevliye sormak aklına geldi. Görevli tam yerini bilmiyordu ama son birkaç senede kazılan mezarları Uras ile birlikte gezmeye başladılar. Görevlinin eşliğinde yaklaşık yarım saat dolaştıktan sonra mezarı bulmuşlardı. Etrafını dikkatlice inceleyip mezarın yerini aklına kazıdıktan sonra oradaki çalışana teşekkür etme amacıyla bir miktar para verip mezarlıktan ayrıldı.

Uras'ın ısmarlama bir iş için akşam görüşmesi vardı. Bir yandan da aynı hafta içinde konuşma yapmak için özel bir okula çağırılmıştı. Karanlık günü örterken mezarlıktan anca eve gelebildi. Üzerini değiştirip hemen görüşmesine doğru yola koyuldu. Meral ise Uras'ın uzun bir süre dışarıda olacağını bildiğinden eve gitmektense Sıla'ya uğramayı tercih etmişti. Tahmin ettiği gibi erkek arkadaşı ile birlikte evdeydiler. Daha önce uzun uzadıya sohbet etmediği için biraz olsun önyargısı vardı fakat kısa bir sohbetin ardından zenginliğine rağmen alçak gönüllü ve adabına uygun bir adam olduğunu görmüştü. İçten içe Sıla adına seviniyordu. Bir yandan da yaşananları Sıla'ya anlatmak istiyordu ama erkek arkadaşı yanındayken anlatamazdı. O yüzden sessiz kalmayı tercih etti. Bu kararından sonra orada daha fazla kalmasının anlamı yoktu. Saat gece yarısına yaklaşırken eve dönmesine rağmen Uras hala ortalıkta yoktu. Meral tam yatmaya hazırlanmışken alkollü bir şekilde Uras geldi. Kısa bir konuşmanın ardından Uras Meral'e halasının mezarını bulduğunu söyledi. Bu haber üzerine Meral çok sevinmişti. Hemen gitmek istediğini söyleyerek yataktan çıkmıştı bile. Uras ise ''Saçmalama bu saatte mezarlığa mı gidilir! Ayakta duramıyorum zaten.'' diyerek Meral'i reddetti.

DöngüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin