Barışma ve Ayrılma

12 6 0
                                    


Uras ise indirimlerle birlikte üç yıla yakın bir ceza almıştı. İçeride olduğu bu süre düşünmek ve kafasını toplamak için güzel bir fırsattı. Tek dostu hala Serra idi, o da Uras'a öğütler vermeye devam ediyordu. Çıktıktan sonra kendisine çeki düzen verip sanatını en iyi şekilde icra etmesi için çok dil dökmüştü Uras'a. Bu konuşmalar ve telkinler faydalı da olmuştu, kapalı kapılar ardında geçen her bir günün değerini çok iyi anlıyordu. Kenardaki parası ve Serra'nın maddi yardımı sayesinde hapishane şartlarına göre zamanını daha rahat ve problemsiz geçirmişti. Yönetimin hükümlüler için açtığı kurslarda ise zaman zaman eğitmen olarak yer almıştı. Uras'ın zamanını harcayabilmesinin en efektif yolu da buydu. Uyuşturucu ve alkolü temin edemediği için temizlenmesi de cabasıydı. Geçen koskoca üç yıl toparlanmasına ve düşünmesine olanak sağlarken son gün gelip cezaevinden ayrıldığında tam anlamıyla derin bir nefes almıştı. Gökyüzünü içerideyken de görüyordu lakin özgürken gördüğü gökyüzü tamamen farklıydı. Serra'nın gülen yüzü ise tarif edilemez bir mutluluktu. Bir kez daha görmüştü ki Serra'dan başka dostu yoktu. Tutuklandığı zaman en yakınları dahi bir adım öne çıkabilmek için Uras'ın sırtına basmaya çalışmıştı. Öyle de oldu, bir gün fazla popüler olmak uğruna Uras'ın düşmesinden faydalandılar.

Uras içerideyken evi ve atölyesi kapanmıştı, arabasını ise Serra kullanıyordu. Birlikte yola çıktılar, Uras'ın artık bir evi olmadığına önünü görene kadar Serra'da kalacaktı. Serra her ne kadar sürekli olarak kalabileceğini söylese de Uras kabul etmemekte ısrarlıydı. Arabasını satıp elindeki bir miktar parayla birlikte değerlendirecekti. Bu kadar karalandıktan sonra zor olsa da düzenini oturtup sanatını icra etmeyi planlıyordu. Bunu yapmadan önce tek bir işi vardı, Meral'i bulup bu yaptığını hak edip etmediğini soracaktı. Bütün hayat gayesi isterikli bir şekilde bu olmuştu. İlk gün Serra ile yoldayken Meral'in lafını açmıştı Uras ''Ondan haberin var mı?''

Bunun üzerine Serra sert bir şekilde terslemişti Uras'ı çünkü Uras'ın Meral için yaptıklarının birebir şahidiydi. Serra'nın gözünde Meral'in yaptıklarının açıklaması olamazdı.

''Yaptığın her şeye rağmen arkasına bakmadan çekip giden kadını mı soruyorsun bana!''

Gayet yeterli bir cevap olmuştu Uras için. Serra ile bu konuyu konuşmama kararı aldı fakat Meral'i bulma konusunda hala çok kararlıydı. Dışarıdaki ilk haftası sadece dinlendi ve onun için özel bazı mekanlara gidip hasret giderdi. Daha sonraları ise Serra'nın ısrarları üzerine arabasını ona satıp küçükte olsa kendisine bir atölye açtı. Arabayı Serra'nın istemesindeki amaç Uras'ın o arabaya ne kadar takıntılı olduğunu bilmesi idi. Eninde sonunda kendi arabasını aramaya başlayacaktı. Bunu yapana kadar arabası emin ellerde olmalıydı ve istediği zamanda gelip geri alabilirdi.

Atölyesinde çalışmaya başladıktan sonra bir süre daha Serra'da kalmaya devam etti. Akabinde para kazanmaya başlayınca elden düşme bir yer ayarlayıp orada yaşamaya başlamıştı. Uras için evin kondisyonunun hiçbir önemi yoktu. O an özgürce işini yapabilmek ve içerdeyken senelerce kafasında kurduğu tabloları yapmak tek tatminiydi. Özgürlüğünün değerini bilmekle meşgul oldu bir süre. Çalıştıkça daha da hırslandı, yaptığı işlerin doygunluğu ile devam etti. Kısa süre içerisinde de bunun meyvesini almaya başlamıştı. Seneler önce üzerine basmaya çalışan ikiyüzlü dostlarının bu seferde Uras'ın başarısından nemalanmak için yanına gelmesiyle uzun bir aradan sonra ilk defa bir sergiye davet edilmişti. Bu sergi sayesinde güzelde anlaşmalar yaptı fakat daha önemli olan şey arkadaşlarından birinin Meral hakkında konuşması oldu. Uras'ın Meral hakkında öğrenmesi gereken çoğu şeyi anlatmıştı bu arkadaşı.

Meral'in bu kadar başarılı olmasından dolayı içten içe sevinse bile içindeki öfkesi bir daha canlanmıştı. Ertesi gün ilk işi Meral'in ofisine gitmek oldu, Meral'in yardımcılarından biri açmıştı kapıyı.

DöngüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin