Gözlerini gözlerimden ayırmadan konuşmaya başladı..
" Aslında kahverengiyi hiç sevmem... "
" Yaa... "
" Ama senin gözlerin bir istisna... "
" Yalın... "
Cümlemin devamını getiremeden Yalın masanın üzerinde olan elimi tuttu
Şarkı hala devam ediyordu...
Cesaretin var mı aşka?
Çarpıyor kalbim bir başka
Sen de böyle sevsen keşke,
Desen bana; «yâr»"Cesaretin var mı aşka? "
Diye sormuştu aniden Yalın...
Şaşkınlıktan yerimden kımıldayamazken...
Gözlerimi Yalından kaçırmayı başarmıştım...
Ama kapının kenarında bize şaşkınlık ve sinir karışımı duygularla bakmakta olan Zümrüt yeşilinden çekemiyordum...
Meriç buradaydı...
Ve Yalın'ın son dediğini o da duymuştu...
Burada sorulacak tek soru artık kimin neye cesareti olduğuydu?
Eğer Meriç şuan zihnimi okuyabiliyor olsaydı kesinlikle duyduğuna bin pişman olurdu.. Çünkü o kadar şeyin içinde hala aklımda sadece şuan yemek yemediğim vardı..
Ama bu düşüncelerden hemen sıyrıldım... Gözlerimi Meriç'in bulunduğu yerden çekemiyordum...
Meriç ise bana değil... Sınırlı bir şekilde Yalın'a bakıyordu...
Yalın ise Meriç'in burda olduğunun hâlâ farkında değildi... Çünkü kapıya sırtı dönük bir şekilde oturuyordu ve hâlâ bana bakıyordu...
Beş dakikadır süren sessizliğini bozdu ve fısıldayarak
" Meriç burada biliyorum" dedi..
" Madem biliyorsun niye böyle davranıyorsun Yalın? " Diye sitem ettim...
" Bazı anlar gelir... Duygularımızı artık bastıramadığımız bende öyle bir andaydım işte Vera..."
Meriç'in bulunduğu tarafa baktım tekrar hızlı adımlarla bize doğru geliyordu... Yan masadan bir sandalye çekti ve benim sandalyemij dibine koyup oturdu...
" Hayrola Yalın?? " Diye imâlı bir şekilde söze girdi Meriç...
" Hoşgeldin Meriç." Deyip yapmacık gülümseme ile karşıladı Yalın..
Ben gerginlikten ağzımı açıp tek kelime edemiyordum... Göz ucuyla dönüp Meriç'e baktım gözlerinde daha önce gördüğüm ve unutmak istediğim o kan kırmızısı renk vardı... Ama bu sefer ki kan içme isteğinden değildi.
Kıskançlık...
Eğer halka açık bir restaurantta olmasak herhalde şimdi çoktan Yalın'ın yakasına yapışmış olurdu...
Ama Meriç'in şuan Yalın'a karşı ne kadar sinirli olduğunu anlamak için... Onun yüzüne bakmama bile gerek yoktu çünkü sinirinden burnundan soluduğu nefesi duyuyordum... Çünkü çok hızlı nefes alıp veriyordu....
Bir ara kesinlikle nefes terapisine
gitmeli...Uzun bir süre kimse konuşmamış ve öylece oturmuştuk Sonra aniden Meriç konuşmaya başladı
" Neymiş bastıramadığın o duygular bana da söylesene Yalın?" diye imâlı bir tonlamayla sordu Meriç..
" Şimdi şöyle Meriç.. " diye söze girdi Yalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜT YEŞİLİ (Meriç & Vera)
Vampire" Bazen en güzel duygular doğru insanla yaşanır... " "Bizim gibi " dedi Vera ve gülümsedi. "Bizim gibi :) "dedim onu tekrarlamak ister gibi. ~BİRİNİ TÜM KALBİNİZLE SEVİYORSANIZ HERKESİ SAĞA ÇEKİN... SOLUNUZDAKİ DÜNYA SADECE SEVDİĞİNİZE AİT OLSUN...