34

6K 380 25
                                    

Baran

Utku araba park edecek yer bulana aşk olsun dedirtecek doluluktaki sahil şeridinde arabasını park etmeyi başardıktan sonra indik. Konyaaltı sahili son zamanlarda özellikle çocuklu ailelerin mekanı olmuştu bu yüzden burada rahat etmek benim için zordu. Her an kafanıza bir top gelebilirdi. Gece yarısı bile fazla kalabalıktı ve huzur denilen şey burada yoktu. 

Ama her zamankinin aksine bugün neredeyse bomboş olduğunu gördüm. Saatin geç olmasından mı yoksa Tanrı'nın bize hediyesi mi bilmiyordum ama aniden esen rüzgarla bunun dondurucu soğuktan dolayı olduğunu anladım. Hava buz gibiydi. Ama Utku'nun soğuktan haberinin olduğunu sanmıyordum. Dümdüz karşıya bakıyor bir yaşam belirtisi göstermiyordu. 

Kendimi hatırlatmak için omzuna dokundum. İrkilerek bana döndü ve biraz uzağa kaydı. Dokunulmaktan rahatsız olduğunu unutmuştum. 

"Buraya susmaya gelmedik." dedim aramızdaki boşluğu olabildiğince azaltmak için kayarken.

"Konuşacak bir şeyimiz var mı ki?" 

Bunu imalı bir şekilde söylemediğini biliyordum. Gerçekten konuşacak ortak bir ilgi alanımız var mı bilmiyorduk. Ortak arkadaşlarımız da yok sayılırdı. Beraber ne güzel günlerdi diye konuşacak ortak anılarımız da yoktu. 

"Görüşmediğimiz birkaç yılda yaptıklarından bahset bana."

"Bol bol dayak yedim."

"Utku," dedim sesimi hafifçe yükselterek. "Güzel şeylerden bahset."

"Senin defterlerini çaldım." gülerek söylediği şeye kaşlarımı çatarak tepki versem de devam etti. "Barda içtiklerimi senin üzerine yazdırdım."

"Lan!" Gözlerimi büyüterek oturduğum yerde biraz öne kaydım ve ona döndüm." Her seferinde üzerime 500-600'lük hesap kilitleyen şerefsiz sen miydin?"

"Yalnız şerefsiz demeyelim. Şerefimle kilitledim hesapları sana."

"Lan yemin ederim cebim delindi üzerime kilitlenen hesapları ödeyeceğim diye. Siparişlerin benim olmadıklarını da kanıtlayamadım. Ödettiler hepsini eşek gibi."

"Soyulmaktan bıkarsın da bara gitmeyi bırakırsın diye yaptım. Ama sen ne yaptın?" Alayla diktiği bakışlardan gözlerimi kaçırdım "Kim bu şerefsiz lan bulacağım onu diyerek her gün bara gitmeye başladın. Planım ters tepince yapmayı bıraktım. Sen de senden korktuğum için yapmayı bıraktığımı düşünüp gururlandın amk." Seslice ve içten bir şekilde gülünce dayanamayıp ben de güldüm.

"Sen nasıl öğrendin ne düşündüğümü ya?"

"Tuvalette gördüğün böceği bile başkalarına anlatan bir insan olmanın çok yardımı oldu."

Gözlerimi devirdim.

"Umarım beni de hemen yetiştirmemişsindir başkalarına."

Söylediği şeyle dalgın bakışlarımı denize çevirdim.

"Seni anlatmaya yüzüm var mı sanıyorsun?"

O an bakışlarını görmediğim için ne düşündüğünü tahmin edemiyordum. Sadece bana hala kırgın olmamasını umut ediyordum. Beni hemen affedemezdi belki ama kırgınken de affetmesinin hiç imkanı yoktu. 

Utku cevap vermedi. Ben de bir daha konuşmadım zaten.

Yunan Tanrısı | bxb | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin