44

3.2K 228 7
                                    

*Mini Bölüm*

Baran

Başım çatlıyordu.

Bir şey beni sıkıyordu ve terden sırılsıklam olmuştum. Gözüm kapalı, sıkıştığım yerden çıkmak için biraz uğraştıktan sonra özgürlüğüme kavuşunca gözlerimi açtım.

Utku'nun yatağındaydım... ve o yanımda yatıyordu. Şaşkınlıkla yattığım yerden doğruldum. Biraz önce kollarının arasından çıktığımı belli eden bir pozisyonda uyuyordu. Kolları benim olduğum tarafa doğru uzanmıştı ve yüzü bana dönüktü.

İçinde bulunduğun anın gerçekliğini sorguladım. Onunla aynı yatakta uyumama nasıl izin vermişti? Aylarca bunun için yalvarmıştım ve bir anda onun yanında, onun yatağında uyanmak garip hissettirmişti.

Vücudu inanılmaz bir sıcaklık yayıyordu. Terlemiştim ama hala kollarının arasına sokulmak istiyordum. Üstelik kokusunu ilk defa bu kadar net bir şekilde alıyordum. Temiz kokuyordu ve... Utku gibi kokuyordu işte. O, yıllar önce de böyle kokuyordu. Onun kendine has bir kokusu vardı ve ben o kokuyu hep almak isterdim ama ne yazık ki bunu kendime itiraf edemezdim.

Dün gece anlattıklarım beynime doluştuğunda aldığım nefesin yetersiz olduğunu hissettim ve derin bir nefes almak zorunda kaldım.

Yaptığım onca affedilemez şeye rağmen hala yanımda oluşu kötü hissettiriyordu. Utanıyordum ve bu utancın hiçbir zaman geçmeyeceğini anlamıştım. Utku da bunun farkındaydı ve ondan kaçmamdan korkar gibi bakıyordu hep yüzüme; öyle bakıyordu, öyle konuşuyordu, öyle dokunuyordu. Ve bu daha da kötü hissetmeme sebep oluyordu. O benim için fazla iyiydi ama beni istiyordu. Yaptıklarıma ergenlik hataları deyip geçiyordu ama ben onlara hata bile demek istemiyordum. Çünkü yaptıklarım düpedüz aptallıktı. 

Yine de içimdeki tüm bu karmaşaya rağmen onun benden daha iyileriyle olması için her şeyi bırakıp gitmek benim için seçenek bile değildi. Çünkü beni seviyordu ve yaralarının sebebi olarak onları yine benim iyileştirmemi istiyordu. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum ama sanırım o çoktan birçok şeyi kendi içinde halletmeyi başarmıştı. Bunu uzun bir zaman önce fark etmiştim aslında ama özellikle bugün onun yanında uyanmış olmam bugüne kadarki en büyük hamlesiydi.

"Düşünme."

Utku'nun aniden konuşmasıyla irkildiğimde Utku kolumdan tuttu ve beni yanına çekti. Ona yardımcı olup yanına uzandım ve yüzlerimizi aynı hizaya getirdim.

"Sadece yüz ifadenden bile ne hakkında düşündüğünü anlayabiliyorum Baran, düşünme."

Dudağıma minik bir öpücük bırakınca başımı usulca salladım ve yüzümü boyun girintisine sakladım. Tanrım... Yıllarca reddettiğim o kokunun dibindeydim ve bu ağlama hissi uyandırmıştı. İçimde tarifsiz bir güven ve aidiyet duygusu vardı. 

Olmam gereken yer burasıydı ve bu bana ne kadar yanlış hissettirse de doğrusu buydu.

Yunan Tanrısı | bxb | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin