"Utku."
Utku defalardır yaptığı gibi bıkmış bakışlarını Baran'a çıkardı. Oturduklarından beri saçma saçma sorularla çalışmasını bölüyordu. Her sorusuna cevap vereceğini söylediğine pişman olmuştu. Ne bekliyordu ki? Yapamadığı matematik sorusunu mu soracaktı?
"Burada meninin şekerden oluştuğu yazıyor." dedi Baran kitaptan bir paragrafı işaret ederek. "Tadı neden tatlı değil o zaman?"
Utku kaşlarını çattı ve sorgulayıcı bakışlarla Baran'ı süzdü. "Nereden biliyorsun tadını?" dedi sertçe. Baran ise şirince sırıtmaya devam ediyordu ama Utku'ya şirin geldiği söylenemezdi.
"Kendimden biliyorum."
"Ne!?" Utku gözlerini büyüttü.
"Ne ne? Sen hiç bakmadın mı kendi tadına?" diye rahatça konuştu Baran. Utku yüzünü buruşturdu "Hayır tabii ki!"
Baran sandalyesinde hafifçe zıplayarak Utku'ya yaklaştı ve kolunu omzuna attı.
"Merak etme ben bakarım senin de tadına."
Utku, irkilip Baran'ın omzundaki kolunu attı ve tiksintiyle ondan uzaklaştı.
"Gerek yok."
"Ama-"
"Sus Baran." dedi sözünü keserek. "Kendini tanıma dersine geri dön."
Baran omzunu silkip kitabına geri döndü. Çok geçmemişti ki yeniden yerinde kıpırdanıp Utku'ya döndü.
"Utku."
"Ne var?"
"Burada meninin içinde protein ve c vitamininin olduğu yazıyor. İçinde birsürü besleyici madde varmış. Son zamanlarda çok besinsiz hissediyorum. Acaba seninkini içebilir mi-"
"Hayır!"
Utku yeniden gözlerini büyütüp insanların duymaması için elini Baran'ın ağzına kapattı. Çevresinde gözünü gezdirdi. Onlara bakan kimseyi göremeyince de elini çekti.
"Ne bağırıyorsun!?"
Baran elinin tersini alnına koydu. "Hasta hissediyorum. C vitaminine ihtiyacım var."
"Portakal ye."
"Hayır! Senin c vitaminine ihtiyacım var." dedi Baran mızmızlanarak.
"Sapık mısın Baran?" dedi Utku direkt.
"Tıp ne zamandır sapıklık? Hem tıpta utanma olmaz bilmiyor musun sen?" dedi Baran ve Utku'ya iyice yaklaşıp "Utanma aşkım gel besle beni." dedikten sonra ağzını açıp Utku'nun pantolonuna eğilmişti ki Utku ani bir refleksle onun kafasını tutup kendinden uzaklaştırdı.
Hızlıca kalkıp kitaplarını bile toplamadan aceleci adımlarla masadan uzaklaşmaya başladığında Baran farkındalıkla arkasından bakakaldı. Onun dokunulmaya olan rahatsızlığını unutmuştu.
"Siktir!"
İlk şaşkınlığı atlatınca endişeyle Utku'nun arkasından koştu. Onun tuvaletlere doğru gittiğini görmüştü. Sert hareketlerle arkasından tuvalete girdi. Kabinlerin sadece biri doluydu. Aceleci adımlarla kabinin önüne geldi ve sertçe vurdu. Ses gelmemişti.
"Utku! Orada mısın!?"
Bir öksürük sesi geldi.
"Özür dilerim. Özür dilerim. Nolur çık!"
Ses gelmedikçe daha da endişeleniyordu. Kapıyı art arda yumrukladı. İçeriden öğürme sesi geldiğine gözlerinin dolduğunu hissetti. Titremeye başlayan sesiyle yeniden konuştu. "Nolur iyiyim de. Özür dilerim."
"İyiyim." Utku'nun hırıltılı sesi geldiğinde derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve sırtını kapıya yasladı.
"Özür dilerim." ses gelmedi. "Özür dilerim."
Kilit sesi geldiğinde yaslandığı kapıdan ayrıldı ve kabinden çıkan Utku'nun nasıl olduğunu anlamak için dikkatlice yüzünü inceledi.
"Özür dilerim."
Utku ona dikkatlice bakan gözlerden gözlerini kaçırıp ellerini yıkamak için lavabolara doğru yürüdü. Elinde köpürttüğü sabunla sertçe ağzını sabunlamaya başladığında Baran telaşla ona doğru atıldı ve temas etmemesi gerektiğini bildiği halde bileğinden tutup onu durdurdu.
"Yavaş ol."
Utku cevap vermeyip bileğini kendine çekti. Biraz önceye göre nispeten daha yumuşak bir şekilde ağzını ve elini sabunlayıp duruladı. Peçeteye doğru uzandığında Baran yeniden konuştu.
"Özür dilerim."
Utku en sonunda sesli bir nefes verip gözlerini kapattı ve yüzünü sıvazladı. Gözlerini geri açtığına daha sakin duruyordu.
"Tamam yok bir şey."
Baran'ın bir şey demesine fırsat vermeden tuvaletten çıkmak için hamle yaptığında Baran birazdan ağlayacağını ele veren sesiyle seslendi. "Utku," yaşların akmaması için direniyordu "Nolur benden uzaklaşma."
Utku hareketlerini durdurdu. Olumlu bir tepki vermiyordu ama tuvaletten çıkıp gitmiyordu da. Baran bir şey demesini bekledi. Utku ise söyleyeceklerini seçemiyordu. Baran'ın titrek nefesini duyduğunda daha fazla dayanamayıp tuvaletten çıktı. Baran da arkasından gitmedi.
Her şeyi berbat mı etmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yunan Tanrısı | bxb | Texting
Novela Juvenil+90543*******: Bir şey soracağım +90543*******: Siz neden it sürüsü gibi 12 kişi birlikte geziyorsunuz? Baran: İt sürüsü olduğumuz için olabilir? ... 06.08.2020 17.07.2022 yayım