Yunan Tanrısı | bxb | Texting

17

Çağatay bıkkınlıkla nefesini sertçe verdi ve beni tekmeledi.

"Kendine gel artık ya. Ne kadar büyüttün şu çocuğu."

Tersçe Çağatay'a baktım ve üstümdeki bacağını attım.

"Çocuk beni engelledi diyorum sana. Bir daha da kaldırmayacak."

"Yeni hat alıp yaz o zaman?"

Gözlerimi devirdim. Ne kadar zekiydi öyle.

"Yüzsüz müyüm niye yazayım?"

Telefonumdan bildirim sesi yükseldiğinde Çağatay sırıttı ve tek kaşını kaldırdı.

"Sanırım yüzsüzlük yapmana gerek kalmadı."

Mesajı atanın Baran olduğunu özel bildirim sesinden anlamıştı. Bu çocuk neden yaptığım her şeyi biliyordu.

Çağatay'a cevap vermeden telefonu cebimden çıkardım ve bildirim panelinden mesaja baktım.

~

Baran: Yunan Tanrısı

Baran: Geçen gün biraz sarhoştum

Baran: Ne yazdığımın farkında değildim

Baran: Üzgünüm

~

Mesajı açmadan telefonu kapattım ve telefonu Çağatay'a fırlattım. O da aynı şekilde bildirim panelinden mesajları okudu.

"Sarhoş falan değildi amk. Yazıları gayet düzgündü. Bak adam gibi özür bile dileyemiyor. Salak bu çocuk."

"Sen sanki diliyorsun."

"Ben hiçbir zaman yanlış bir şey yapmıyorum niye diliyim."

Çağatay telefonu bana geri attı.

"Neyse bekletme yaz hadi. Kaç gündür mal gibi geziyorsun. Çocuk vazgeçmesin."

Oflayarak internetimi kapattım ve yatağa kendimi attım.

"Uyuyacağım ben çık odamdan."

"Temizlik yaparken ya kanka benim odam senin odan diyip yardım ettiriyordun en son ne oldu?"

"Artık benim odam. Çık hadi."

Çağatay odadan çıkarken ben de telefonu komodinime koydum ve uyumaya çalıştım.