45 (Final)

4K 242 57
                                    

Ne kadar uzun sürerse sürsün bu kitabı terk etmeyeceğimi ve final vereceğimi söylemiştim. Buyurun final...

Baran

Ay ışığında sevişmek...

Rüzgar çıplak bedenimi yalayıp geçerken az önceki anlar beynimde dolanıyordu.

Utku sonunda zincirlerini kırmıştı. Tabii kalçamı da... Her neyse. 

Ufak bir hafta sonu tatili için Utku'nun yazlığına gelmiştik. Birkaç şarap şişesiyle terasa çıkmış ve çoktan kararmış gökyüzünü izlemeye başlamıştık. Şansımıza gökyüzü açıktı. Tek bir bulut dahi yoktu ve ay ışığı doğrudan üzerimize vuruyordu. Yıldızlar, tek tek sayabileceğimiz kadar netti.

Göz göze geldiğimizde iplerimiz anlamadığım bir şekilde aniden kopmuştu. Kendimi bir anda Utku'nun altında bulmuştum. Bana dokunuşu, öpüşü tereddütsüzdü. Onun kendinden emin oluşu bana o kadar güvende hissettirmişti bütün endişelerimi bir kenara bırakmış, sadece ana odaklanmıştım.

Kaç dakika sevişmiştik bilmiyordum ama Utku iyi görünüyordu. Ben de iyiydim. Yıllar sonra yeniden doğmuş gibi hissediyordum ve bunun verdiği rahatlamanın yüzüme sansıdığına emindim.

"Üşüdün mü?"

"Biraz."

Hafif rüzgar çıplak bedenimi üşütüyordu. Vücudumu terk eden adrenalin yerini sakinliğe bırakınca daha da üşümeye başlamıştım.

"İçeri geçelim o zaman."

Başımı iki yana salladım. İçeri geçmek istemiyordum. Sanki içeri geçince büyülü bu an bir rüya olacak ve gerçekliğini kaybedecek gibiydi.

"Bir tur da ben üstte olayım mı? Isınırım o zaman."

Güldü. Sikeyim, çok güzel gülmüştü

"Benimle baş edebilir misin?"

Gözüm vücudunun alt tarafına kaydı. Tanrım... Ona dokunmak istiyordum. Aylardır birlikteydik ama ilk defa sevişmiştik. Bunca zaman bu histen mahrum kaldığım için üzülmüştüm. Ama bir kere bu zinciri kırmış olmamız ilişkimiz için paha biçilmezdi.

Bundan sonra her gece onunla sevişecektim. Sevişmediğimiz her günün acısını çıkaracaktım. Gerçi çıkan acı benden çıkıyordu. Belki de her gece yapmamalıydık. Buna daha sonra karar verecektim.

Utku bana doğru yaklaştı ve üzerime doğru uzandı. Bütün vücudumuz birbirine temas ediyordu ve bu tek parçaymışız gibi hissetmeme sebep oluyordu.

Vücutlarımız temas eder etmez ısınmaya başlamıştım ve bu tatlı sıcaklık uykumu getirmişti.

Ellerini yüzümün iki yanına koydu ve dudaklarıma uzandı. Sakince öpüşmeye başladığımızda Utku'nun elleri gayet uslu bir şekilde saçlarımda dolaşıyordu.

Kısa ve sakin bir öpüşmeden sonra ayrıldık ve Utku yüzünü boyun girintime sakladı.

Derin bir nefes aldığında huylanmıştım.

"Benimle evlen."

Beklemediğim bir anda konuşunca kalbim tekledi. Sessizce "Ne?" diyebildim sadece.

"Belki de yanlış insansın. Ama kim daha doğru ki?"

Konuşurken nefesi boynuma çarpıyordu. Yüzü boynuma gömülü halde olduğu için sesi boğuk geliyordu ama anlaşılıyordu. Bir yandan da eli saçlarımda dolaşmaya devam ediyordu.

Yüzünü boynumdan çıkardı ve göz göze gelmemizi sağladı.

"Evlenelim Baran."

Nefes almayı unuttuğumu fark ettiğimde boğulur gibi bir nefes aldım ve kendime gelmeye çalıştım.

Utku dikkatle yüzüme bakıyor ve söyleyeceğim şeyi bekliyordu. Ama ben anın gerçekliğinden emin olamamıştım henüz.

Boşta duran elini yanağıma koydu. Baş parmağıyla hafifçe okşamaya başladığında gözlerimi kapattım.

"Evlenelim."

Fısıltı şeklinde verdiğim cevaptan sonra Utku'nun parmakları durdu. Beni göğsüne çekti ve saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı.

Tanrım, fazla soft bir an yaşıyorduk. Bu içimdeki haylaz Baran'ı kışkırtıyordu.

"Benim soyadımı alsana."

Güldü. Yüzüm göğsüne yaslı olduğu için kafam göğsüyle birlikte sallanmıştı.

"Hayır."

Ne demek hayır?

Gözüm yüzümün hemen yakınındaki göğüs ucuna çarptığında sırıttım ve göğsüne iyice yerleşiyor gibi hareket edip göğüs ucunu dişlerimin arasına alıp ısırdım.

"Siktir."

Acıyla inleyip beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığında izin vermemiştim.

"Ne yapıyorsun Baran bıraksana lan!"

Ağzım dolu olduğu için sadece 'ı-ıh' demekle yetindim.

Canını acıtmak istemiyordum. Bu yüzden dişlerimi serbest bıraktım ve yerini dilime bıraktım.

Küçük topçuğun üzerinde dilimi gezdirip hafifçe emdiğimde titremiş ve elini saçlarıma atmıştı.

"Kudurdun iyice."

Dediğine sırıtıp boşta kalan göğsüne de elimi atıp göğüs ucunu iki parmağım arasında ezdim.

Onunla oynamak hoşuma gidiyordu. Zevkle kıvranmasını sağlamak eğlenceliydi. Özellikle ikimiz de çıplakken.

Sahi ben çıplaktım.

Zavallı göğüs uçlarını serbest bırakıp yattığım yerden kalktım ve Utku'nun kasıklarına oturup üzerine uzandım.

Kollarımı ona sardığımda o da bir elini belime diğer elini kalçama atmıştı.

Gözlerimi kapattım.

"Seni seviyorum Utku."

Kulaklarımın dibinde atan kalbi hızlandığında gülümsedim. 

Okuduğunuz için teşekkür ederim ♡

Yunan Tanrısı | bxb | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin