Yunan Tanrısı | bxb | Texting

2

"Utku sen nasıl bir salaksın? Biz o numarayı bulmak için bir tarafımızı yırttık ve senin yazdığın ilk şey bu mu?"

Elimdeki su şişesinin dibinde kalan suyu karşımdaki salağa fırlatırken konuştum.

"Ya ne bileyim bi anda oldu."

"Adamın da numarası ne kıyametliymiş amk. Bunca yıllık numara bulucuyum böyle numara görmedim."

"Demek ki sen beceriksizmişsin. Çocuk birsürü kişinin yazdığını söyledi."

"Ve sen de inandın mı?"

"İnanmayıp ne yapacaktım?"

"Oğlum sen bu yaşa kadar nasıl geldin çok merak ediyorum. Yolda bir yerde ördekler tarafından öldürülmeliydin."

"Neden ördek?"

"Buna mı takıldın?"

"Tabii ki amk. Fobimle oynama. "

"Ördek fobin mi var lan?"

"Oha Çağatay. Sen çocukluk arkadaşım olduğuna emin misin? Yoksa bedenini ele mi geçirdiler?"

"Evet ben de şu an aynı kişiler olduğumuzdan emin değilim. Sen bu çocuğa nasıl fındığım demeden durabildin?"

"Ay kanka inanamazsın canım çıkıyordu. Fındığım yazmamak için elimi ısırmak zorunda kaldım. Bak."

Diş izi olan elimi Çağatay'ın gözüne soktuğumda yüzünü buruşturarak bileğimden itti.

"Az bir ağırlığın olsun cidden. Çocuk gibisin."

"Noldu? Az önce fındığıma olgun bir giriş yaptım diye dövecektin beni."

"Estağfurullah. Asla olgun bir giriş yaptın diye değildi. Çocuğun grubuna it sürüsü dedin Utku. Bunun neresi olgun?"

"Kanka ama o da dedi."

"Hay Allahım!"

Beni oturduğumuz banktan aşağı itti ve ayağa kalktı. Hızlı adımlarla benden uzaklaşmaya başladığında çıkmış olduğunu düşündüğüm yerlerimi yok sayarak aceleyle ayağa kalktım ve arkasından koştum. Ve sanırım artık o yerlerin çıktığından emindim.