Hikaye 18

11 3 42
                                        

*Yine değişik bir hikaye yazdım umarım beğenirsiniz :)

~
Soylu bir ailenin kızı olan Lavinia , sabah yataktan kalkıp elini yüzünü yıkamaya gitti . Sonra elbise seçmek için dolabına geldiğinde hepsinde kırmızı desen olduğunu gördü desensiz bir tane olduğunu görünce hemen onu alıp giydi . Abisi odasına girdi.

Hafiften sinirliydi her zaman olduğu gibi kardeşine makyaj yaptı.

Gözü için mor far , Yanakları için allık ve dudağına da kırmızı hafif taşmış bir ruj sürmüştü.

Anne ve babalarının tartışmalarını duyan abisi hemen odadan çıktı . Ailesinin onu çağırdığını duyunca aşağı kata indi Lavinia, ne kadar inmek istemese de.

Lavinia'yı gördüklerinde şaşırmışlardı ve sinirleri de epey yüksek olan çift Lavinia'nın kendine makyaj yaptığını düşünüp onu bir kursa yolladılar. Orda herkes kendine veya istemeden başkalarına makyaj yapıyordu.

İlk gelişinde ona bembeyaz bir elbise giydirdiler.

Kimseyle konuşmuyor , hiçbir şey yemiyordu Lavinia. Bazen makyajı abartırsa bir daha yapmaması için ona iğne yapıyorlardı. Yine bir gün makyajı fazla abartmıştı.

Kollarından sertçe tutup iğne yaptılar.

Lavinia sayıklamaya başladı:

'' Abi yapma lütfen makyaj istemiyorum.''

Bu sefer iğne işe yaramamıştı. Lavinia onlara belli etmedi onu odasına götürdüklerinde gizlice yanına aldığı şeyle boynuna kırmızı ruj sürdü ve huzurlu bir uykuya daldı.

Bir dakika bir dakika mantıksız geldi değil mi ?

O zaman şöyle anlatsam hiç mantıksız gelmez :

Soylu ve bir o kadar da kibirli bir ailenin kızı olan Lavinia sabah kalkıp elini yüzünü yıkamaya gitti. Sonra hiç istemese de zorla giymesi gereken elbiselerden birini seçmek için dolabına geldi lakin hepsinde kan lekeleri vardı . En az kan olan elbiseyi giydi. Abisi yarı sarhoş ve sinirli bir şekilde odasına daldı.

Lavinia kaçmak istercesine köşeye sığındı lakin kaçamadı abisi onu bir hışımla çekip bütün sinirini atmak istercesine şiddet uyguladı.

Lavinia sesini çıkaramıyordu . Çıkarsa yine de ailesi tarafından suçlanacaktı birkaç kez denedi lakin hep abisi haklı çıktı 'erkekti' çünkü o.

Anne ve babalarından gürültü kopunca abisi Lavinia'yı hızlıca bırakıp hiçbir şey olmamış gibi odasına kaçtı. Daha sonra Lavinia'yı çağırdılar.

Aynaya baktığında gözünden bir yaş süzüldü .

Mosmor gözler,Kanayan kıpkırmızı dudak ve morarmaya yakın yanaklar...

İstemeye istemeye aşağı indi.

Babası Lavinia'yı görünce daha da sinirlendi.

'' Bir de başımıza bu çıktı gören diyecek ki sanki şiddet uyguluyoruz . Hasta mısın kızım sen kendine zarar veriyorsun!'' dedi hiddetle. Ve eşine dönüp akıl hastanesine gönderilmesi gerektiğini söyledi Lavinia için.

Lavinia oraya gittiğinde ona beyaz bir gömlek giydirdiler.

Kimseyle konuşmuyor ve yemek yemiyordu. Çoğu zaman krizler geçirip kendine şiddet uyguluyordu. Böyle olduğunda ona sakinleştirici vuruyorlardı.

Yine bir gün krize girmişti odasında, saçlarına yoluyor kendine zarar veriyordu bir doktor gelip kollarından sertçe tutup sedyeye oturtturdu.

Lavinia bir şeyler sayıklıyordu :

'' Abi lütfen yapma vurma bana lütfen ben bir şey yapmadım.''

Doktor iğneyi yaptı hafiften vücudu gevşese de pek bir işe yaramamıştı .

Lavinia'nın gözüne doktorun önlüğünün cebindeki neşter takıldı ve onu fark ettirmeden aldı.

Doktor odadan çıktığında duvarda asılı olan aynanın önüne geçti ve boş gözlerle yansımasına bakarak neşteri boynuna batırdı dakikalar içinde yere yığıldı.

Anne ve babası ölüm haberini duyunca , bu durumun kimsenin kulağına gitmemesini istediler. İçten içe de pişmanlık duygusu içindeydiler lakin pişmanlık hiçbir şeye fayda etmiyordu.

Peki sizce normal olan bu mu ya da bu mu olmalı ?

~
Nasıldı sizce?

Bir de şunu sorayım şu ana kadar en sevdiğiniz hikaye hangisi?

Melankolik HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin