10 yaşlarındaki çocuk elinde pamuk şekeri karşı kaldırımdan yanına gelen babasını izliyor bir şeyler anlatıyordu : '' Baba hadi gel sana okuldaki arkadaşlarımı da anlatayım.''Babası ona doğru gülümsedi ve yola doğru adımladı lakin ona doğru gelen arabayı görmemişti . Çocuk babasını uyarmak istercesine haykırdı ''Baba!''
Ares gördüğü kabus nedeniyle hem terlemiş hem de nefes nefese kalmıştı, yetişememişti. Aklından ne yüzüne gelen o kanlar ne de o acı korna sesi çıkıyordu. Ayağa kalkıp yüzünü yıkadı , nefesini düzenledikten sonra eşyalarını alıp okula oradan sonra da bir uçurumun kenarına gitti, istediği şeyi gerçekleştirecekti.
Uçurumun kenarına geçti ,
tuvalini ve boyalarını çıkartıp gün batımına karşı resim çizmeye başladı o an aklına babası ile olan bir anısı gelmişti.
''Baba bak o abi de resim çiziyor çok güzel değil mi?'' dedi heyecanlı heyecanlı . Babası kafasını okşayıp onu onayladı ve dizlerinin üstüne çöküp küçük çocuğa doğru '' Oğlum sen de o abi gibi büyüyüp güzel resimler yapacaksın . Hayattan hiç vazgeçmeden savaşacaksın adının hakkını vereceksin . Söz mü?'' Dedi .Küçük çocuğun gözleri parlıyordu hemen kafasını salladı '' Söz'' dedi.
Ares gözlerini silip resmine devam etti içindeki karanlığın aksine rengârenk bir manzara resmi çiziyordu. Kısık sesle ''Çiziyorum baba, o abi gibi'' dedi .
Resmi bitirince tuvali özenle yanına bıraktı , ayağa kalkıp uçurumun kenarına iyice yaklaştı gökyüzüne çevirdi yüzünü. Yalnızdı, annesi o altı yaşlarındayken evi terk etmişti babası ise...
Bu durum ona ormanda nefessiz kalmak gibi geliyordu lakin alışmıştı .
Elleri titreye titreye yüzüne dokundu. Sanki o yüzüne sıçrayan kanlar hala ordaydı. Bugüne kadar hayattan tek bir isteği olmuştu :
''Babası'nın ressam olduğunu görmesi''
Boşluğa bakarak göremedi diye düşündü . Daha sonra hızlıca kalktı , eşyalarını alıp mezarlığın en uç köşesine gitti ve küreği alıp canla başla kazmaya başladı en sonunda tabuta ulaştı, tabutu açtı lakin kefeni açmaya gücü yetmedi gözleri dolu dolu kefene sarıldı ,acıyla ''Baba , özür dilerim savaşamıyorum!'' diye haykırdı. Ardından gözlerini sildi yeni yaptığı resmi cesedin yanına koydu.
''Sen göremedin ama bak çiziyorum '' dedi daha sonra devam etti '' Sensiz olmuyor ki çizsem ne olacak sanki ? ''
Kafasını kaldırıp etrafa bakındı bir yandan da babasının sesleri kafasında yankılanıyordu.
''Oğlum, Savaşçım yapma.''
En sonunda cam parçasını eline aldı fakat ses durmuyordu ''Sus ! Dayanamıyorum lütfen sus!'' diye boğazı yırtılırcasına bağırdı . Cam parçasını eline alıp bileklerine batırdı .
Ve Ares bu direndiği savaştan mağlup bir şekilde ayrılmış oldu.
~
Hikaye hakkında düşünceleriniz?
Bu sefer biraz daha değişik yazdım umarım beğenirsiniz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melankolik Hikayeler
Cerita PendekHer bölüm farklı bir melankolik hikaye olacak. Hep hayatları iyi olanların hikayesi yazılır peki hayatları kötü olanlar? ___________________ Yayınlanma Tarihi: 07.06.2022