Pazartesi sendromu mu desem yoksa üzerime istemediğim halde yüklenen sorumluluğun ağırlığı mı desem bilemedim? Bu satten sonra ya herro ya merro olacaktım.
Ben uyandığımda saat 10'du ve babamlar çoktan işe geçmişlerdi. Bugüne kadar hiç şirkete gitmemiştim ama çevremden duyduğum şeylere göre çok fazla merak edilen biriydim. Bunu bildiğim için özenle hazırlanmak için giyinme dolabıma geçtim. Acaba resmi mi giyinsem yoksa spor mu?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şirkete girdiğimde tüm gözler üzerimdeydi. Beni tanımadıkları için yüzüme bu kim dercesine bakıyorlardı. Babamın odasına geçtiğimde Emre'de oradaydı.
-Kızım bu ne güzellik. İlk iş gününe özenmen beni mutlu etti. -Babacım rastgele giyindim çıktım ya abartma. -Valla baba kardeşim diye demiyorum şirketteki erkekleri birbirine düşürür böyle gelirse her gün. Aman ha. -Saçma sapan konuşma be. Hadi ama odam nerede? -Odan mı hahahaha. Kızım çıraksın sen ne odası. -Baba abime birşey diyecek misin yoksa ben hiç başlamadan bu hikayeye son mu vereyim? -Gitme oğlum kızın üstüne. Odan üst katta sağda. Adın yazıyor zaten. Git güzelce keyfini çıkar. Sekreterinde gelir zaten birazdan. -Öptüm bayy.
Emre ile her gün burada çalışmak bana kafayı yedirtir bundan o kadar emindim ki. Evde yetmiyor sanki. Ama belkii yaşadığımız anlara yenilikler eklerdik. Odaya girdiğimde manzarası ve dekorasyonu çok iyiydi. Evden taşınır buraya yerleşirdim resmen.
-Merhaba Yaren hanım. Ben sekreteriniz Aslı. -Merhaba canım tanıştığıma çok memnun oldum otursana. Kaç yaşındasın? -26 yaşındayım Yaren hanım. -Haa şey bana hanım demesen. Ben senden küçüğüm ya. -Olsun. Bu arada sizi çok merak ediyorduk. Anlatıldığı kadar gerçekten güzelsiniz. -Yaa öyle mi kız anlatsana kimden duydunuz beni? Ha bide birşeyler içelim ya nasıl şey yapıyoruz? -O zaman ben alıp geleyim devam edelim konuşmamıza isterseniz? -Sade kahve kendinede almayı unutma ama.
Gerçekten bu kadar merak edilecek neyim vardı ki ya da kimden bu şekilde duyuldum. Babam ve abimle hiçbir hesabımdan takipleşmiyorduk. Sosyal medya hesaplarımda soyadımı bile kullanmazdım. Kendi isteğimle değil babam ve abimin zoruyla böyleydi. Bu konuda o kadar nettiler ki ellerinden gelse sosyal medya kullanmamı istemeyeceklerdi.
-Teşekkür ederim Aslıcım. Ee anlatsana. -Emre Bey'den duymuştuk. Sizden önce Emre Bey'in asistanlarından biriydim. Şuanda onun için çok önemli bir iş planı var uzun zamandır. Genelde onun üstünde çalışıyor farklı bir sektör. Bir toplantısında babanıza manken olarak sizle çalışmayı istediğini belirtmişti. Babanıza kabul ettirmek içinde sizden baya bahsetti. -Anladım, peki babam ne dedi bu konuda? -Sizin çok güzel olduğunuzu bu yüzden buna onay vermediğini ahahah. -Haberim yoktu böyle bir durumdan ya. Neyse biz baş başayken sizli konuşmayı bıraksak olur mu? En azından odamda rahat olabileyim. -Tabii Yaren Hanım. Benim halletmem gereken işler var ihtiyacınız, ihtiyacın olduğu zaman arayabilirsin. -Tamamdır.
Kahvemi bitirdikten sonra can sıkıntısına şirkette dolaşmaya başladım. Aslı hariç kimse benim kim olduğumu bilmiyordu.
-Merhaba, ben Ersin. Yenisin galiba buralarda eşlik etmemi ister misin? Ersin, instagramını sürekli stalkladığım. Abim ile fotoğrafını görmüştüm. Emre'den bile yakışıklıydı yalan yok. -Yaren. Memnun oldum. Gerçekten eşlik etsen iyi olur çünkü fazlasıyla karışık burası. Biraz yürüdükten sonra kahve almak için durduk. O sırada yanımdan biri elinde sıcak kahve dolu olan tepsiyle ilerliyordu. Ersin beni belimden kendine doğru çekti.
-Ee sen hangi birimdesin. -Şey... -Yaren ne yapıyorsun burada? -Kahve alıyorum farkındaysan. -Ersin tanıştırayım Yaren, kardeşim. İş ortağı artık.
Ersin, Emre'nin söylemlerine karşı şaşırmıştı. Biraz muhabbet ettikten sonra Emre kolumdan tutup odasına götürdü. Odaya girdiğimde kapıyı kitledi. Kalbim ağzımda atıyordu şuan resmen.
-Ne yaptığını zannediyorsun Yaren? Seni buraya yeni insanlar tanı, onla bunla konuş diye çağırmadık. İnsanlarla flört et diyede değil. -Emre saçmalama istersen. Dolaşmak istedim ve yardımcı oldu. Ne var bunda? -Çok gezmek istiyorsan sekreterine söyle o gezdirsin, bir konuda yardıma ihtiyacın varsa sekreterin yardım etsin. -Kötü birşey yaptığımı düşünmüyorum. Sonuçta Ersin seninde arkadaşın şirkette onunla konuşmamın ne gibi bir zararı olabilir. -Orası seni ilgilendirmez. Seni şirkette bu tarz açık kıyafetlerle görmek istemiyorum. Burası kurumsal bir yer vücudunu çok sergilemek istiyorsan git mankenlik yap. -Hahaha bana bunu diyen adama bak. Sen o çok önemli işinde beni manken olarak kullanmak istemedin mi? Şimdi ne diye laf yapıyorsun, ne hakla? -Nereden duydun bunu? -Demek doğru inkar etmediğine göre. -Sinirlerimi bozma benim canını yakarım. -Hahahah öyle bir kortum öyle bir korktum ki sana anlatamam. Resmen korkudan ıslandım. -Korkudan değil ama zevkten ıslandırırım seni. Biliyorsun değil mi bunu? Koltuğundan kalkıp yanıma geldi. -Lafta kalan şeyleri sevmem. İcraat önemli benim için laf değil. -Öyle mi?
Saçlarımdan tutup beni olduğum yerden kaldırdı. Masasına götürüp masaya yatırdı.
-Sakin ne yapıyorsun ya sen demedin mi biraz önce kurumsal bir yer diye burası? -Kes sesini Yaren. Sen bunları onla flörtleşmeden önce düşünecektin.
Eliyle ağzımı kapatıp birden içime girdi. Şuan resmen düşmanıymışım gibi davranıyordu. Neye bu kadar sinirlendiği hakkında bir fikrim yoktu. Sadece muhabbet ediyordum. İçimde o kadar sert ve hızlı gel git yapıyordu ki. Canım fazlası ile yanıyordu bu sefer.
-Emre dur gerçekten dur. Canımı yakıyorsun ahh. Bir gelen olacak. -Gelsinler. Sen sesini çıkartmadığın sürece kimse anlamaz. Yaren çok ciddiyim Ersin'i 10 metre yakınında bile görmek istemiyorum. -Derdin ne senin ya derdin ne? -Seni tanıyorum. Sen o çocuğa aşık olursun. -Kafanda kuruyorsun şuan resmen. Baya bayaa -Pezevengin değilim senin o piçle aranda neler geçebileceğini tahmin ediyorum.
