TUTSAK

KAVGA

BÖLÜM BİRAZ GECİKTİ AMA UZUN VE ÇOK GÜZEL BİR BÖLÜMLE GELDİM. BÖLÜMÜN SONUNDA DÜŞÜNCELERİNİZİ DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM. SİZCE YAREN NE YAPMALI?

Evlenelim mi cümlemle şok olan Ersin doğruldu.

- Yaren'im, hayatım senin zevkten kafan karıştı galiba. Bunu benim sana sormam lazım senin bana değil. 

- Of her şeyi senden beklersem evde kalmış kız kutularına döneceğim. Sanki böyle birazda Elif misali oldu ama. Bir nikah yeter artar. Zaten evimiz var daha ne olsun Ersincimm. 

- Seni beyazlar içinde görmeyeceksem niye evleniyoruz? 

- Göreceksin işte Emre'nin düğününde hahahaha. 

- Yeri değil belki ama uzun zamandır gözüme batıyor Emre ile aranızda bir sorun mu var benim yüzümden?

- Neden senin yüzünden olsun ki sevgilim, evlilik arifesi kafası karışık. Doğru, aramız açık biraz ama yapabileceğim bir şey yok gibi. Çokta umurumda sanki. 

- Ne bileyim Emre ile bir sorum yaşadığında hep bir şey oluyor sana. Düşüncelere dalıyorsun, sanki nefretin Elif'e karşı değil Emre'ye karşı. 

- Neden böyle düşünüyorsun ki? Yani öyle düşündüğün gibi bir şey yok ortada.

- Yaren bir şeyler illa ki böyle düşünmeme sebep oluyor. Emre sana karşı kardeşi gibi değil de farklı biriymişsin gibi bakıyor ve davranıyor. Gözümden kaçtığını falan düşünüyor olabilir ama yanılıyor. 

- Şuan konumuz Emre mi gerçekten? Ben sana evlenelim diyorum sen ne diyorsun bana farkında mısın?

- Bende sana beyazlar içinde seni görmem gerek diyorum bana Elif'i düğünü diyorsun hayatım.

- Ya tamam bana evlilik teklifi et o zaman sende. Etmiyorsun ben suçlu oluyorum. 

- Tamam gel bakiyim sen benim koynuma. Mis kokulum.

Başımı göğsüne koyup gözlerimi kapattım. Daha bir şeyleri anlatmadan tepkileri böyleydi. Yandım Allah yandım. Sakin olmalıyım ağlamamalıyım. 

Sabah uyandığımda kasıklarımdaki sızıyla yüzüm buruştu. Ersin'in beni izlediğini görünce gülümsemeye çalıştım.

- Günaydın sevgilim neyin var yüzün buruştu?

- Ağrım var biraz.

- Neresi ağrıyormuş benim güzel kızımın?

Ellerimi kasıklarıma doğru götürdüm. Önce avuç içimi sonrada şortumu sıyırıp elimi koyduğum yeri öptü. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdığımda çalan telefon bizi ayırdı. Emre'ydi arayan. Rüyasında gördü herhalde.

- Ersin kardeşim günaydın, sabah şeriflerin hayırdır inşallah?

- Günaydın Emre günaydın. Hayır hayırda sen hayırdır sabah sabah rüyanda beni mi gördün?

- Görmemek mümkün mü fotoğraflarını gördükten sonra?

- Derken anlamadım?

- Özel hayat denen diyorum bir şey var sen Yaren'in otunu bokunu paylaşacak mısın böyle? Gavat mısın sen Ersin?

Ersin yattığı yerden bir hışımla kalkıp dikildi.

- Hayırdır Emre, sevgilimle olan ilişkim ne zamandan beri seni bu kadar ilgilendiriyor? Kim olarak laf söyleyebilirsin ki.