Gece boyu dökülen gözyaşlarımın eseri sabah gözlerimin sızısına uyanmıştım. Kendime geldiğimde belimde el hissettim. Arkamı döndüğümde Emre bana sarılmış uyuyordu. Gerçekten nasıl bu kadar rahat olabilirdi bir insan. Anlamıyorum. Yüzüme nasıl bakacak diye düşünürken uyandığımda gördüğüm bana sarılmış onun yüzüydü. Kollarına hasrettim içim yanıyordu onu her gördüğümde ama şuan onun her dokunuşumda içimde sadece nefret duygusu kabarıyordu. Uyandığı zaman ne tepki vereceğini merak ettiğim için tekrardan gözlerimi kapattım.
Önce başı sonrada elleri hareket etti. Yüzüme düşen saçlarımı kulak ardıma atıp saç dibime bir buse kondurdu. Parmaklarını yanağımda gezdirirken daha fazla dayanamayıp gözlerimi açtım. Suratıma saf saf bakıyordu. Anlamsızca, çaresizcede denebilirdi aslında. Gözlerinde resmen pişmanlık görüyordum.
-Bu kadar gözlerime bakman yettiyse çık odamdan. Duş alacağım.
-Özür dilerim senden. Sana böyle bir gece yaşattığım için. Neşe saçan gözlerini bu hale getirdiğim için.
-Bilir misin bir şarkı var?Son pişmanlık neye yarar?
Herşeyin bedeli var.
Olmadı yaaar.-Bu şarkıyı dinle olur mu hep? Çünkü bu saatten sonra ne özrün ne başka birşey dün geceyi bana unutturmayacak. Hani sen pezevenk değildin. Beni kendi ellerinle sırf ortaklık için o adama teslim ettin abi. O adam o imzayı atarken senin yüzünde tek bir pişmanlık izi yoktu. Gördüm seni. O imza atılırken nasıl mutlu olduğunu gördüm.
-Tek suç bende mi Yaren? Ben kabul etmiyeceğini sanıp geldim. Sırf konuşmadım olmasın diye. Ama sen, sen tamam dedin Yaren.
Nasıl ya nasıl bana bu cümleleri kurabilirdi. Sinirden nevrim dönmüştü ve duyduğum ses ona attığım tokattı sadece.-Çık git, siktir git bu odadan, hayatımdan siktir git.
-Yaren dinle bi beni yanlış...
-Gerçekten şuan bir şakanın tam içerisinde falan olmam lazım. Kameralar nerde el sallamak istiyorum?
-Her neyse. Özrümü kabul etmiyorsun madem teşekkür ederim.
-Ne demek yaa her zaman. Sen her beceremediğin ortaklıkta bana haber ver beni becerir... ay pardon ben beceririm işini.
-Güzelce duşunu al hazırlan. Aşağıda seni bekliyorum. Kahvaltıya gidelim.
-Benim senle gidecek bir yerim yok. Çok gitmek istiyorsan git al Elif'i onla git.
-Bizimkilerle buluşacağız Yaren. Ersin'de gelecek. Sıla, Şirin, Emir, Efsun daha saymamı istiyor musun?
-Neeee Şirin mi? Geldi mi o Avusturya'dan? ALLAH'IM başka birşey isteseydim olacakmış. Hadi çok git odamdanda hazırlanayım.Şirin benim ilkokul arkadaşımdı. Aile sorunlarından dolayı 2 yıldır yurt dışında yaşıyordu. Beni her hatamla kabul eden asla yargılamayan bir insandı. Emre ile aramda olan herşeyi ona anlatacaktım. Akıl, çok güzel akıl verirdi vicdansızın kızı. Gerçektende vicdansız bir insanın kızıydı. Vücudumda hafif morluklar vardı. Bunları kapatan bir kıyafet giymek zorundaydım. Ama eğer 0 dekolte giyinirsem herkes bende bir terslik olduğunu anlardı ve kimseye hesap verecek halim yoktu. Buz gibi havada bile mini eteklerle gezen insandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
ChickLitTenlerimiz birbirine tutsakken nasıl olurda üvey iki kardeş kalınabilirdi?