Jisung:
Minho bugün okula gelemeyeceğim
Annemin yanında olmak istiyorum
Seungmin'e söyler misin
Telefonu kapalıydı ulaşamadım
(iletildi, 12.09)Minho
Görmemişsin iyi misin????
(iletildi, 22.37)Lanet olsun neredesin sen
(iletildi, 01.36)Arıyorum açsana
(iletildi, 01.44)Bir kez daha telefonunu açmazsan evine gelirim
(iletildi, 01.50)Siktiğim telefonun nerede
(iletildi, 02.12)---
Jisung sıkıntıyla telefonunu cebine attı ve üzerine ince bir hırka geçirip uyuyan annesini uyandırmamaya çalışarak evden çıktı ve anahtarlarını da hırkasının cebine koydu.
Minho aniden ortalıktan kaybolduğunda başını belaya soktuğunu düşünüp endişeleniyordu, bu kez her zamankinden daha uzun süre ulaşamamıştı ona ve bu aklına dolan senaryolara inanmaya başlamasını sağlıyordu.
Annesinin arabasını alıp hızlıca sokaktan çıktı, annesine Minho'yla geldiği için kendi arabası burada değildi.
Olabildiğince hızlı gidiyordu, Minho'nun evde ve iyi olmasını umarak aklındaki senaryoları silmeye çalışıyordu.
Kafasını dağıtmak için radyoyu açtı ama bu da ona yardımcı olmuyordu çünkü losing my religion çalıyordu. Söylerken ona eşlik ettiği şarkı.
Hafifçe gülümseyip şarkıya eşlik etmeye başladı, yüzündeki aptal sırtıma büyürken kendine bir tokat attı ve ciddileşti, bu aptal sırıtma yüzünden başına çok bela gelmişti.
Minho'nun evine vardığında arabayı binanın önüne park etti ve zili çaldı, uzun bir süre sonra açılan kapıya çatık kaşlarıyla baktı ve asansöre bindi.
Minho'nun katına ulaştığında asansörden indi ve dairesinin kapısını tıklamaya başladı. Birkaç dakika sonra kapı açıldığında karşısında kıpkırmızı olmuştu gözleriyle ona bakan bir Minho beklemiyordu. Evden gelen yoğun sigara kokusu, Minho'nun kızarmış gözleri ve elindeki bira büyük bir sorun olduğunu açıklıyordu.
Jisung'un içeri geçebilmesi için kapıyı sonuna kadar açtı ve duvara yasladı Minho, ayakta durmakta zorluk çekiyordu. Jisung içeriye girip kapıyı arkasından kapattı ve duvara yaslanan Minho'ya baktı. Minho birkaç saniye Jisung'un yüzüne baktıktan sonra ona sarıldı ve ağlamaya devam etti. Hıçkırarak ağlamıyordu ama hızlı hızlı aldığı nefesler gözyaşlarının aktığını belli ediyordu. Jisung şaşkınlığından sıyrılıp kollarını Minho'nun sırtında birleştirdi ve kafasını boynuna koymasına izin verdi.
Jisung boynunda hissettiği gözyaşlarıyla Minho'nun kafasını boynuna gömdüğünü anladı. Biraz daha öyle durduktan sonra Minho kafasını kaldırdı ve elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Jisung'un soran gözlerle ona baktığını görünce salonu işaret etti ve onun arkasından ilerledi.
"Minho, neyin var? Benden laf çıkmaz, gerçekten anlatabilirsin." dedi Jisung, sesi huzur vericiydi.
"Rosé odamdaki kutuyu gördü Jisung, sonra da çıkıp gitti." dedi Minho kesik nefesleri arasında. Jisung onu ilk defa ağlarken görüyordu ve bu kalbinin sızlamasına neden olmuştu. Minho onun için yıkılmayacak bir dağ gibiydi ama şimdi karşısında nefes nefese ağlıyordu. Ağlamak üzere olduğunu hissettiğinde tavana baktı ve söze girdi, "Ne var ki bu kutuda?"
Minho derin bir nefes aldı, gözyaşları tükenmişti, bu yüzden son yaşlarını da sildi ve Jisung'a hafifçe gülümsedi.
"Şu hayatta Rosé'den başka kimseye gerçekten içimi dökmemiştim, o her şeyimi bilir. Hatta sorsan benim bilmediklerimi bile biliyordur. Ona tek bir şeyi söyleyemedim Ji, söyleyemediğim şey çok büyük bir konu biliyorum ama yapamazdım. Senden başka kimse bilmiyor zaten benim katil olduğumu. Bu sabah geldi, Jisoo'nun erkenden dersi vardı o da evde sıkılmış. Kahvaltı yaptık, sohbet ettik, sonra kahve istedi ben de yaptım. İçerken gülüyordu üstüne döküldü, üstüne olacak bir şey vermek için odama gittim, o da arkamdan geliyormuş. Kanlı eşyaları koyduğum bir kutu var, atsam elbet bir gören olur parmak izinden de bulunurum diye atamıyorum, o yüzden dolabımın en üst rafında saklıyorum onları. En son koyduğum gömleğin kolu dışarı sarkmış, lanet olsun ki fark etmedim. Bana kiminle kavga ettiğimi sordu, ona yalan söyleyemem, cevap vermedim. Sonra da kavga ettik, daha doğrusu o bana bağırdı çağırdı gitti." diyerek açıkladı tek nefeste.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blood & wine - minsung✓
FanfictionMinho'nun hayatı boyunca onu seven tek insan annesiydi, o soğuk ve fırtınalı kasım gecesine kadar... Abisi Minho'nun elinden annesini aldı o gece, Minho da abisini kopardı hayattan gözünü bile kırpmadan... Sonra oldu her şey ilk cinayetini lisenin 3...