blood & wine - minsung✓

chapter 2

Minho her hafta yaptığı gibi yine sadece annesinin mezarını ziyaret edip geri dönmüştü. Üniversite 3. sınıf öğrencisiydi ve bu yüzden çok fazla dersi olmuyordu. Olsa bile sadece bir veya iki ders sonra bitiyordu.

Minho elektronik hesap bölümü okuyordu.  Bunun dışında okulun kütüphanesinde çok zaman geçiriyordu.

Bugün derse geç kaldığı için koşuyordu. Aynı yaşlarda olduğunu düşündüğü bir çocuk da koşarken ona çarptı ve ikisinin de düşmesine neden oldu. Minho kısık sesli bir küfür savurarak ayağa kalkıp koşmaya devam edecekken yere düşen diğer çocuğun bacağını tuttuğunu gördü. Çocuk kalkamıyordu.

Minho ona yardım etmesi gerektiğini düşündü ve elini ona doğru uzattı, çocuk Minho'nun yüzüne özür dilercesine baktı ve elini tutup kalkarken ona yardım etmesine izin verdi.

Minho yanındaki çocuk ayağa kalktığında onu daha önce de gördüğünü hatırladı. Edebiyat bölümde 3. sınıf okuyordu.

Minho gördüğü ve duyduğu şeyleri kolay kolay unutmadı. Bu çocuğu da unutmadığı gibi...

Çocuk tekrar yürümeye çalıştığında Minho hâlâ elini tuttuğunu fark edip onu bıraktı. Çocuk ne yaparsa yapsın yürüyemiyordu. Minho "istersen sana revire kadar eşlik edebilirim" dedi sesinde hiç oynama olmadan. Karşısındaki çocuk buna biraz şaşırmıştı, hatta biraz da ürkütücü gelmişti ama başka çaresi yoktu, yürüyemiyordu.

Başını evet anlamında yukarı aşağı salladı ve Minho da onun koluna girerek revirin yolunu tuttu. Revir zemin katın hemen altındaydı.

Merdivenleri de sağ salim inebilmişlerdi. Minho hâlâ yanındaki çocuğun kolunu tutarken revirdeki sedyeye onun oturmasını sağlayıp içeriye seslendi. Birinin gelip şu baş belasına bakması gerekiyor diye geçirdi içinden. Yine de görevli gelene kadar yanından ayrılmayacaktı, çünkü ona zarar gelmesini istemedi.

İsminin Jisung olduğunu anımsadığı çocuğa tekrar baktı. Görevli yanlarına geldiğinde Jisung ona teşekkür etti ve tanışmam istercesine elini uzattı. Minho ona karşılık vererek uzattığı elini sıktı. "Ben Minho" dedi kısaca, diğeri de "Jisung" dedi. Minho başını sallayıp koşarak merdivenlere yöneldi. 11 dakika geç kaldığı dersin hocasından azar yiyecekti ama yine kulak asmamaya kadar vererek sınıfa girdi.

Lanet kapıyı tıklatmayı unutmuştu. Şimdi yandığını hissediyordu işte. Hocası çok huysuz bir kadındı ve böyle şeylere çok takıntılıydı. Hem kapıyı çalmayı unutmuştu hem de geç kalmıştı. Eve geri gönderileceğini anlayan Minho ağzında bir özür geveleyip sınıftan çıktı.

Kütüphaneden birkaç gün önce aldığı kalın mı kalın kitabı bitirmişti, eve dönmeden önce onu da güler yüzlü kütüphane görevlisine bıraktı ve okuldan ayrıldı.