4

490 38 67
                                    

İyi okumalar<3

∆∆∆∆∆∆∆

Eve gidiyordu... Ona kalsa bir saniye bile durmadan Soo-rim'e koşardı ama eve gitmesi gerekiyordu. Nedenini az önce öğrenmişti, Annesi Japonya'ya gitmesi gerekiyordu. Yolun yarısında Ablası onu bulmuş ve durumu açıklamıştı. Sanki endişeli olması yetmiyormuş gibi birde üzgündü şimdi.

Japonya'da yeni çıkan salgından büyükbabası ve büyükannesi fazlasıyla etkilenmiş ve ölümün eşiğine gelmişlerdi. Ve Nishimura Ailesinin bundan henüz haberi oluyordu. Harika (!)!

Pek de iyi gelir durumları olmadığından, üstelik hastanelerin 2 hafta gibi kısa bir süre içinde hemşire yetersizliği çekecek kadar dolu olduğundan dolayı hastaneye gidemiyorlarmış. Onları iyileştirecek birisi gerekliymiş. Bu yüzden Annesi ta Güney Kore'den Japonya'ya bir şekilde gidecekti. Ama bugünün şartlarıyla kaç günde ne şekilde gidebilir, orası korkutuyordu.

Riki, neredeyse babasız büyümüştü. Annesi ve Ablası vardı hep yanında. Belkide bu yüzden kadınlarla arası iyiydi.
Annesi ne kadar da sinirini bozsada, anneydi işte. Tüm hayatı onunla geçtiği için, annesine oldukça düşkündü.

"Salgın varmış madem Annem niye gidiyor? Ona da birşey olucak!"

Ablasına sayıyordu, ablası da onu sakin tutmak için uğraşıyordu.

"Riki elimde olsa gitmesini ben kendim engellerdim değil mi?! Dinlemiyor işte! Büyükannemin mektubunu alır almaz başladı toparlanmaya."

Riki'nin adımlarının yavaşladığını görünce Riki'nin siyah hırkasını çekiştirerek hızlandırdı onu,

"Hızlı olsana Riki!"

Annesinin gitmesini istemiyordu. Annesine aşık bir çocuktu Riki, ve şuan Annesi onu bırakıp gidiyordu. Üstelik yanında bile olamayacaktı ve Annesi de salgına yakalanırsa bundan en az 3-4 gün sonrasında haberi olacaktı.

∆∆∆∆∆∆∆

"Anne ne demek 'gidicem dedim gidicem' ya?! Gitme bak hastaneler dolmuş taşmış dedin, kendin ağzınla dedin! Sende orada... Tanrı korusun hasta falan olursun. Zaten uzaktasın. Anne nolur gitme! Hem… Onlar yaşlı değil mi? Yaşlılara öncelik versinler. Ne biçim Japon bunlar? Yaşlılara saygılı davransınlar birazcık çok mu zor?!"

Annesi valizini toplarken Riki ciddi anlamda onun peşinden dolaşıp onu vazgeçirmeye çalışıyordu. Biliyordu bunu başaramayacağını ama yine de deniyordu. Annesi çantasına eşyalarını doldurup mutfağın düzenini kontrol ederken devam etti,

"Ne yani, 'Gelmezse biz ölürüz' mü yazdılar? İllaki sen mi gitmek zorundasın? Anne sen Kore'desin! Bir hastalık için ta Japonya'ya mı gideceksin? Teyzem, Dayım… Onlar dururken neden sen?"

"Riki, onlar benim Babam ve Annem! Kaç yıldır… Bak 18 yıldır bir kere bile yüzlerini görmedim! Sen kimsin bana engel olmaya çalışıyorsun? O hastalık öldürüyor! Onların ölmesini istemiyorum, normal değil mi?!"

Anne anlamıyorsun, seni kaybetmekten korkuyorum, diyemedi Riki. Annesi belki stresten dolayı ona birden çıkışmıştı ve bu da Riki'nin, Annesinin onu anlamaması yüzünde daha da sinirlendirmişti, ikisini birden.

"Şimdi çekil önümden, yıllar sonra bize küs olan ailem beni çağırıyor ve ben gitmeyeceğim öyle mi? Aptalsın Riki."

Annesi Riki'nin çekilmesini beklemeden mutfaktan çıkıp geri kendi odasına gitti.

Genç çocuk Annesini korumak istemiş ama Annesinin önceliği 'O' değilmiş...

∆∆∆∆∆∆∆

Beginning of the end | Nishimura RikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin