19

253 24 101
                                    

İyi okumalar<33❤️

∆∆∆∆∆∆∆

Bu geçtiği kaçıncı sokaktı bilmiyordu, ben de bilmiyorum. Hayatında hiç koşmadığı kadar hızlı koşuyordu. Sokaklarda sadece Riki'nin hızlı ayak sesleri duyuluyordu. Belki de Riki hiçbir şey duymuyordu.

Yüzüne vuran rüzgar yanaklarındaki tazelenmiş gözyaşlarını geriye savuruyordu, ama yine de Riki birkaç kere yanaklarını silmişti.

On dakika kadar önce zaten derin olmayan uykusundan Sunghoon tarafından uyandırılmıştı. Jungwon ve Soo-rim'in konuştuğu minderlerde uyuyakalmıştı. Bu kadar ağlama ve yıpranmaya vücudu daha fazla dayanamamış, ağlayarak uyuyuvermişti.

Uyandığında Soo-rim'in bedeni yatakta değildi. 1 saatçik uyumuştu ve Soo-rim yoktu öyle mi? Uyuduğuna pişman olmuştu. Telaşla Hyung'una Soo-rim'in bedeninin neden yatakta olmadığını sorunca Sunghoon söylemek istemediğini belli eden bir sesle onu az önce mezarlığa götürdüklerini söyledi.

Uyanmasaydı Riki'nin haberi olmadan, son kez göremeden gömeceklerdi Onu. O yatakta bedeni yatarken görebiliyordu, hala dokunma şansı vardı. Ama toprağın altına girdiği zaman bu da imkansız olacaktı. Son kez görmeden, veda edemeden Riki'den ayıracaklardı Onu yani öyle mi?

Yetişebilmek için o kadar hızlı koşuyordu ki... Son saniyede bile durdursa yeterliydi Riki için.

Bir sonraki sokağa girince kasabanın mezarlığına giden patika vardı. Yaklaştıkça daha da hızlı koşuyordu.

Tanrım lütfen daha gömmemiş olsunlar! Yalvarırım haberim olmadan benden ayırmasınlar. Tanrım Onu son kez de olsa görmeme izin ver lütfen...

Dualarının ardı arkası yoktu. Patikaya geldiği zaman farketti ki büyük bir kalabalık toplanmıştı bir yerde. Gömmemiş olmalarını umdu.

Yanlarına gidip tüm kalabalığı yarıp dairenin içindeki beyaz örtüyle kapatılmış kabarıklığı gördü. Nefes nefese kalmış ve dizleri titremeye başlamıştı. Hâlâ ağlamakta ve biraz daha ağlarsa baygınlık geçirecek olan Yoon'a elleriyle yelpaze yapıp artık daha da kendini yıpratmamasını söyleyen teyzeler vardı bir köşede. Yoon'un ağlarken bir yandan da Soo-rim'e övgüler yağdırıyor oluşu Riki'nin anında sinirlerini tepesine çıkarmıştı.

Riki gelmesiyle neredeyse tüm gözleri üzerine çekmişti. Titreyen dizlerine daha da karşı koyamayıp yere diz çöktü.
Soo-rim'in birazdan ilerideki toprak çukura girip sonsuza kadar orada kalacak olması düşüncesine inanmak istemiyordu.

Kalabalık insanların acıyan bakış ve sözleri umrunda değildi. Duymuyordu bile. Takıldığı tek nokta Yoon'un dedikleriydi.

Kızının ne kadar işe yarar, ne kadar iyi kalpli, ne kadar neşeli, ne kadar sakin, ne kadar söz dinleyen, ne kadar hanım hanımcık birisi olduğunu söyleyip duruyordu. Üstüne üstlük, bir de hayatının onun gülmesine izin vermediğini söylemişti şimdi. Hayatın ona bir türlü mutluluk yüzü göstermediğini söylüyordu.

Oysaki Soo-rim'i güldürmeyen, gülmesine fırsat vermeyen kişi kendisiydi! Şimdide gelip bunun için hayatı mı suçluyordu? Kızın hayatını zehir ettikten sonra cenazesinde hiçbir şey olmamış gibi ağlıyordu.

Sabrı taşmıştı Riki'nin. Tüm kalabalık içinden bağırdı Yoon'a. "Soo-rim'e bu hayatta cehennemi yaşatıp şimdi de burada ağlaşman çok komik!"

Yoon bunun kendine hitaben söylendiğini anlamıştı. Yelpaze yapan teyzeler durmuş, Yoon'un cevap verip vermeyeceğini bekliyordu. Yoon daha nefes nefese olduğu için bir şey söylemiyordu.

Beginning of the end | Nishimura RikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin